İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Meclis’te üçüncü gününde devam eden “Adalet Nöbeti” eylemini ziyaret etti. Ziyarette Kürt siyasetçi Ahmet Türk de yer aldı. HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu ziyaret öncesi açıklamalarda bulundu.
Ziyaret sırasında bir konuşma yapan Ahmet Türk, “Bir söz var; batı cephesinde değişen bir yok” diyerek başladığı sözlerinde 30 yıldır yaşadıklarını bugün tekrar yaşadıklarını ifade etti.
Türk, “Bildiğiniz gibi 94’ler de meclis abluka altına alındı, polisler meclis içine girdi, bazı arkadaşlarımız mecliste gözaltına alındı. Bugün aynı şeyleri yaşıyoruz. Çok değerli arkadaşımızı ziyarete geldim. Kendisine geçmiş olsun demiyorum, kendisini kutlamak için geldim. Barış, demokrasi ve insan hakları mücadelesinden dolayı kutlamaya geldim. Çünkü biliyoruz ki hiçbirimiz milletvekili ya da belediye başkanı olmak için siyaset yapmıyoruz. Halkımızın demokrasi ve özgürlük mücadelesini desteklemek için, onun taleplerini yerine getirmek için buradayız. Bunun mücadelesini yapıyoruz” dedi.
‘GÜÇLENEREK ÇIKACAĞIZ’
Türk, devamında şunları söyledi:
“1994 yılında dokunulmazlıklar kaldırıldı, cezaevine girdik. DTP kapatıldı, vekilliğimiz düşürüldü yasaklı hale geldik. Vekilliklerin kaldırılması cezaevi süreçleri bize bir şeyi gösterdi, hep güçlenerek çıktık. Çünkü halkımız yanımızda oldu halkımız niçin mücadele verdiğimizi niçin aday olduğumuzu bildiği için biz güçlenerek çıktık. Bugün de partinin kapatılması için bir dava açıldı, AYM’ye başvurdu. Sonuç ne olursa olsun güçlenerek çıkacağız. Demirel’in dediği gibi; Çareler tükenmiyor. Biz de çaresiz değiliz. Elbette ki arkamızda halkımızın desteği olduğu müddetçe bu konudaki siyasetimizi ve halka olan bütünleşme çabalarımızı sürdüreceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bugün arkadaşlarımız hukuki gerekçeleri ortaya koydular. Ben hukukçu değilim, bu gerekçelere de ihtiyaç duymuyoruz. Çünkü Türkiye’de hukuk yok neyin tartışmasını yapacaksınız, hukukun olmadığı bir yerde hukuk tartışmasına girmek gerçekten anlamsızdır. Çünkü evrensel değerlerin ve hukukun ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu ülkede maalesef hukuksuzluğun sürdüğü Kürt halkının, muhaliflerin, demokratların susturulmaya çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz. Birlikte direneceğiz zorlukları aşacağız. Halkımız ve demokrasi güçleri yanımızda.”
‘İDDİANAME AKIL DIŞI’
Ardından gazetecilerin soruları yanıtlandı. HDP’nin kapatılması yönünde hazırlanan iddianameye dair görüşleri sorulan Gergerlioğlu, şu yanıtı verdi: “Büyük bir hukuksuzluk, akıl tutulması halini görüyoruz. Bu çözüm süreci nasıl yapıldı? İşleri güçleri çözüm sürecinde rol alan aktörleri suçlamak, kendilerini kurtarmak ve temize çekmek. Çözüm süreci bu ülkede hepimizin gözleri önünde yapıldı ama rol alan aktör bizim partiden biri ise suçlu. İktidar partisinden ise hiçbir şekilde suçlanmayan bir kişi. Çözüm sürecinde ne yapıldıysa devlet bilgisi dahilinde yapılmıştır. İmralı görüşmeleri devlet bilgisi dahilinde yapılmıştır. Daha sonra bunları insanların önüne koyarak suçlamak hukuksuz, akıldışı bir yöntemdir. Kürt meselesi parti kapatarak yıllardır çözülemedi, çözülmez”
‘ADAYA İLK GİDENLERDENİM’
Aynı soruya dair yanıt veren Ahmet Türk ise şunları söyledi;
“Barış görüşmeleri sürecinde adaya ilk gidenlerden biriydim. Herhalde yüzerek gitmedim, yüzme şansımda yoktu. Herhalde devletin sağladığı yollardan gittik. Onların talebi üzerine bu görüşmeler başladı ve bir barış sağlanması konusunda bir mutabakat vardı. Ama istenilen netice alınmadı bu süreç sona erdirildi. Bu görüşmelerin aktörleri şu anda burada değil, arkadaşlarımız bu görüşmeleri sürdürdüler. Ben ilk görüşmeleri yaptım daha sonra hükümette bu görüşmeleri yaptı. Gerektiğinde bu arkadaşlarımız gerekli açıklamaları yaparlar.”
‘SİNE-İ MİLLET DÜŞÜNCEMİZ YOK’
Kapatılma davası sonra HDP için sine-i millete dönme yönünde bir arar alınıp alınmayacağı da soruldu. Gergerlioğlu, bu soruya “Sine-i millet diye bir düşüncemiz yok, fezlekeler bizim demokratik siyasetimizi engellemek için bize gönderiliyor. Bu meclise gönderilen fezlekelerin yüzde 90’ı bize geliyor. Neden? Çünkü biz insan hakları sorunlarıyla ilgili çok önemli çözüm önerileri sunuyoruz ve bu yüzden bunlarla bizi susturmaya çalışıyorlar. Buradan hareket ederek partimizi kapatmaya çalışıyorlar. Bunlar defalarca denenmiş boş işler. Sonuç alınamaz” yanıtını verdi.