Adalet Bakanı Yılmaz Tunç gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
CNN Türk'ün haberine göre Bakan Tunç, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Can Atalay’ın tutukluluklarına dair şunları söyledi:
“AİHM bu davalara (Kavala-Demirtaş davası) siyasi yaklaşıyor. Kararı ortaya çıkaran deliller hukuki açıdan değerlendirmiyor. Türk yargımız bu davalardaki kararlar Yargıtay'dan geçmiş olan kararlar.
Anayasamızda yüksek mahkemelerimiz var. AYM de yüksek mahkemeler kısmında sayılıyor. Hepsinin görev alanları belli. AYM-Yargıtay arasındaki görüş farkı sebebi anayasamızın bazı maddelerinin son değişikliklerle bireysel başvuru ile birtakım sorunlar ortaya çıktı. Kanun koyucu sorun çıkmasın diye hükümler de koymuştu. Anayasada vekillerin tutukluluğu konusunda suçüstü olan ağır cezalık suçlar hariç deniyor. Atalay'ınki seçimden önce başlayan bir dava. Anayasal düzene karşı suçlar Atalay'ınki. Bu suçlar kanunla düzenlenmiş. Terör suçları şu şu maddelerdir deniyor. AYM diyor ki Anayasa'nın 14. maddesindeki suçlar belirsiz diyor, Yargıtay da bu suçlar düzenlenmiştir diyor. Daha önce de uygulamaları var zaten diyor. 83 ve 14. maddesini uygulanmaz hale getiriyorsunuz diyor.”
“Kanunlar arasında farklılık var. Bunu da meclis düzeltebilir. Vatandaşlarımıza "seçimden önce işlenen bir terör suçu dokunulmazlık kapsamında olsun mu olmasın mı?" sorusunu soruyoruz. Anayasa olamaz diyor. Bu suçun neler olduğunu yazmanız lazım diyor, Yargıtay da var diyor.
İki mahkememizin de yıpratılmaması lazım. AYM kararları kadar Yargıtay kararları da bağlayıcıdır. Verilen bir karar noktasında iki mahkememiz anayasa maddelerini farklı yorumluyor. Sorunun kaynağı anayasa. 184 kez değişiklik yapıldı. AYM'nin yapısında adliye mahkemelerinde verilen kararların da gitmesini sağlarsanız süper bir uygulama olur. AYM'ye gelen bireysel başvuruları Yargıtay ve Danıştay'dan gelen üyeler incelesin diye bir hüküm olabilir.”
Af konusuna değinen Tunç, “Gündemimizde böyle bir şey söz konusu değil şu anda. Disiplin affıyla ilgili de bir çalışma yok. Adil yargılanmama iddiası sübjektif iddialar” dedi.