Türkiye- Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde dikkatler olası yaptırımların görüşüleceği 10-11 Aralık liderler zirvesine çevrilmişken, Brüksel bu hafta Ankara'yı yakından ilgilendiren bir başka karara imza attı. 'Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimi,' AB üyesi ülkeler tarafından kabul edilerek yürürlüğe girdi. 'Avrupa’nın Magnitsky Yasası' olarak adlandırılan yaptırım mekanizmasının, önümüzdeki haftalarda AB-Türkiye hattında sıklıkla gündeme geleceği belirtiliyor.
HANGİ İHLALLERE YAPTIRIM GELEBİLİR?
Deutsche Welle Türkçe'den Değer Akal'ın haberine göre, AB'nin kabul ettiği yeni düzenleme, hangi ülkede olursa olsun, 'ciddi insan hakları ihlalleri ve suistimallerinin sorumluları'nın yaptırımlarla hedef alınabilmesini öngörüyor.
'Ciddi insan hakları ihlali ve suistimali', yeni düzenlemede hangi hak ihlallerinden söz edildiği şöyle sıralanıyor: Keyfi gözaltı ve tutuklama, zorla kaybedilme, yargısız infaz, işkence ve diğer acımasız, insanlık dışı aşağılayıcı muamele ya da cezalandırma, soykırım, kölelik ve insanlığa karşı işlenen suçlar.
TOPLANMA HAKKININ İHLALİ DE LİSTEDE
AB ayrıca, barışçıl toplanma ve örgütlenme hakkının, düşünce ve ifade özgürlüğünün, din ve inanç özgürlüğünün yaygın ve sistematik ihlalini de yaptırım uygulanabilecek hak ihlalleri kapsamında tanımlıyor. İnsan ticareti, göçmenlerin kaçakçılar tarafından istismar edilmesi ve cinsel şiddet, taciz de AB tarafından hak ihlali olarak nitelendirebilecek suçlar arasında sıralanıyor.
KİMLERE, NE TÜR YAPTIRIMLAR UYGULANABİLECEK?
Yaptırımlar, insan haklarını ihlal eden, bu suçlara karışan gerçek kişileri, kurumları, resmi ya da hükümet dışı yapıları hedef alabilecek. Yaptırımların suçları işleyenlerle bağlantılı kişi ve kuruluşları da kapsayabileceği belirtiliyor. Devlet yetkilileri ya da devlet dışı aktörlerin, bu suçları kendi ülkelerinde, başka bir devlette veya sınırlarının ötesinde işlemiş olsalar da yine yaptırımlara hedef olabilecekleri kayda geçiriliyor.
SEYAHAT KISITLAMASI GETİRİLEBİLİR
Bu bağlamda, hakkında yaptırım kararı alınan kişilerin, AB topraklarına girişi, seyahati yasaklanabilir, söz konusu kişilerin mal varlığı dondurulabilir ve AB’den herhangi bir kişinin söz konusu kişilere mali veya ekonomik kaynak sağlaması yasaklanabilir.
KARAR OYBİRLİĞİYLE ALINABİLİYOR
İnsan haklarının ihlalinden sorumlu olanlara yaptırım uygulanmasını Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ile üye ülkeler önerebiliyor. Yaptırım kararı ise AB Konseyi’nde oybirliği ile alınabilecek.
TÜRKİYE’YE YAPTIRIM OLASILIĞI VAR MI?
AB’nin yeni yaptırım rejiminin Türkiye için neden kritik önem taşıdığının ilk işaretini Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn verdi. Yaptırım mekanizması hakkındaki açıklamasına “Özellikle Türkiye’ye seslenmek istiyorum” diyerek başlayan Asselborn, insan hakları savunucularının, 'hükümet yargısı' olarak nitelendirdiği Türk yargısı tarafından 'terörist' olarak görülmesinin kabul edilemez olduğunu, “bunun artık son bulması gerektiğini” söyledi. Bakan Asselborn, yaptırım mekanizmasının kabulünün Türkiye için “uyarı niteliği” taşıdığını da sözlerine ekledi
NEDEN 'MAGNITSKY YASASI' OLARAK ADLANDIRILIYOR?
'Avrupa’nın Magnitsky Yasası' olarak adlandırılan AB’nin insan hakları yaptırım rejimi, ABD’de 2012 yılında, dönemin başkanı Barack Obama tarafından imzalanarak yürürlüğe giren Küresel Magnitsky Yasası’ndan esinlenilerek hazırlandı.
ABD 2018 yılında, Rahip Andrew Craig Brunson’ın Türkiye’de “haksız” bir şekilde gözaltına alınıp tutuklanmasında sorumluluk taşıdıkları gerekçesiyle Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yaptırım uygulama kararı almıştı. Bakanların ABD’deki olası mal varlıkları bloke edilirken, ABD’li kişi ve kurumların iki bakan ile iş yapması yasaklanmıştı. Rahip Brunson’ın serbest bırakılması ve ABD’ye dönmesi üzerine ABD Yönetimi, bakanlara uygulanan yaptırımların kaldırıldığını duyurmuştu.