Bir televizyon kanalında TSK'ye ilişkin ifadeleri nedeniyle hakkında soruşturma açılan ve hedef gösterilen CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'na destek gelmeye devam ediyor.
'DEMOKRASİLERDE KİMSE ELEŞTİRİDEN MUAF DEĞİLDİR'
58 kuruluş ve platform, "Sezgin Tanrıkulu Yalnız Değildir" başlıklı bir destek açıklaması yayımladı. Demokrasilerde eleştiriden, denetimden, hesap vermeden muaf hiçbir kurum, kuruluş ve kişi olmadığı hatırlatılan açıklamada, "Milletvekillerinin görevi devletin kurum ve kuruluşlarını millet adına denetlemek, varsa suç, hata ve eksiklikleri eleştirerek millete açıklamaktır. Sezgin Tanrıkulu 'TSK'nın yaptığı her şey eleştiriden azâde değildir. TSK üzerinden bütün şaibelerin kalkması amacıyla bunları sorarız' derken görevinin gereğini yerine getirmiştir" denildi.
'ORDUYA DİL UZATMAK DEĞİL, BU TÜR SUÇLARIN İŞLENMEMESİ İÇİN YURTTAŞLIK GÖREVİDİR'
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Vesayetçi zihniyetin seçilmiş iktidarlara karşı giriştiği askerî darbelerden çok çekmiş bir ülkede; kimi birimleri tarafından halka, yurttaşlara, insan haklarına karşı tümü belgelerle ve yargı kararlarıyla kanıtlanmış suçların dile getirilmesi ‘orduya dil uzatmak’ değil bu tür suçların işlenmemesi için yurttaşlık görevini yerine getirmektir.
'ONU SUÇLAYANLARIN DEMOKRASİ ADINA SÖZLERİ KALMADI'
Yasal açıdan suç sayılamayacak, bağlayıcı ve kesin AİHM ve AYM kararları ile hüküm altına alınan gerçekler üzerinden eleştiri ve uyarı mahiyetindeki sözleri nedeniyle lince uğratılan Sezgin Tanrıkulu'nun arkasında olduğumuzu bildirirken, ona karşı çıkan, suçlayan ve desteklerini esirgeyenlerin de demokrasi ve sivil siyaset adına söyleyecekleri sözleri kalmadığını hatırlatmak isteriz."
İMZALAYAN KURULUŞ VE PLATFORMLAR
2017 Bodrum Yurttaş İnisiyatifi
78’liler Girişimi
Adıyamanlılar Derneği
Akdeniz Engelliler Federasyonu
Alevi Bektaşi Federasyonu
Alevi Dernekleri Federasyonu
Amed Dernekler Federasyonu
Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu
Bismilliler Derneği
Bitlis Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu (BİTLİSKON)
Boğaziçi Üniversitesi Müdahil Mezunlar
Çağdaş Avukatlar Grubu
Datça Demokrasi Platformu
Demokrasi İçin Birlik (DİB)
Demokrasi İçin Hukukçular
Demokratik Alevi Dernekleri
Diem25 Türkiye Kolektifi
Diyalog Grubu
Doğubeyazıtlılar Derneği
Doğu-Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu
Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim
Elih Batman Dernekler Federasyonu
Emekliler Dayanışma Sendikası
Engelli Hakları ve Engelsiz Gelecek Derneği
Engelliler Konfederasyonu
Engelsiz Bileşenler Federasyonu
Garip Dede Dergâhı
Görme Engelli Müzisyenler Derneği
Güngören Demokrasi Platformu
Hak ve Adalet Platformu
Halkevleri
Iğdır Dernekler Federasyonu
İklim Adaleti Koalisyonu
İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)
Karakoçan Dernekleri Federasyonu
Katılımcı Avukatlar (KAV) Grubu
KAYY-DER Kültür Derneği
Mardin Dernekler Federasyonu
Mersin Mezitli Engelli Çocuk Anneleri ve Gönüllüler Derneği
Muğla Çevre Platformu
Muş Dernekler Federasyonu
Ortak Yaşam Ağı
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD)
Özgürlükçü Demokrat Avukatlar
Patnos Dernekler Federasyonu
Silvanlılar Derneği
Siverek Görme Engelliler Derneği
Şirvan Dernekler Federasyonu
Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı
Türk Tabipleri Birliği (TTB)
Türkiye-Almanya Kültür Forumu
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (UNİVDER)
Validebağ Direnişi
Validebağ Savunması
Yeryüzü Güncesi
Yurttaş Girişimi
Ne olmuştu?
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TV100'de yayınlanan bir programa telefonla bağlanarak "TSK'nın yaptığı her şey, eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz bunları sorgularız. TSK değil mi 12 Eylül'de darbe yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan, köyleri yakan... Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen... Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız, TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı? Daha yeni Roboski Uludere oldu... Sizler de eleştirel yaklaşamadığınız için Türkiye bu noktaya geldi" ifadelerini kullanmıştı.
TV100 HEDEF GÖSTERMİŞTİ
Tv100, Tanrıkulu'nun açıklamalarına dair haberlerini "Tanrıkulu'nun TSKye dönük iftiraları" ibaresiyle servis ederek hedef göstermişti.
TANRIKULU'NDAN İLK AÇIKLAMA
Sözlerinin tartışma yaratması üzerine sosyal medya hesabından açıklama yapan Sezgin Tanrıkulu, “Dünkü açıklamalarımdan sonra bazı dijital platformlarda hakkımda ağır eleştirinin ötesine varan açıklamalar yapan / yazan herkesle tek tek hukuk önünde hesaplaşacağım. Günü geldiğinde aman 'Özür dilerim, ben yanlış yaptım, affedin' vb sözlerle lütfen karşıma gelmeyin” demişti.
SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tanrıkulu'nın açıklamalarını gerekçe göstererek hakkında soruşturma başlatmıştı.
CHP'DEN İLK AÇIKLAMA
Tanrıkulu'nun açıklamalarının ardından ise CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri’ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir” ifadelerini kullanmış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise "TSK bizim göz bebeğimizdir" açıklamasında bulunmuştu.
TANRIKULU'NDAN SORUŞTURMA YORUMU
CHP'li Sezgin Tanrıkulu hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin "AKP'nin derin devletin yeni sahibi olduğunun bir kez daha itirafıdır" demişti.
DİYARBAKIR BAROSU'NDAN DESTEK
Diyarbakır Barosu, hedef gösterilen Sezgin Tanrıkulu’na destek vermiş ve yapılan açıklamada "Önceki dönem Baro Başkanlarımızdan ve Diyarbakır Milletvekili Av. Sezgin Tanrıkulu’na yönelik bir TV proğramında sarfettiği sözler nedeniyle eleştiri sınırını aşan ve hedef gösterici saldırıları kınıyoruz. Bu ve benzeri linç kampanyalarının neden olduğu sonuçları en acı şekilde yaşamış bir kurum olarak yetkilileri gerekli tedbirleri almaya ve herkesi sorumlu davranmaya davet ediyoruz" denilmişti.
TANRIKULU: ZORA DÜŞÜNCE SUSANLARDAN DEĞİLİM
Tanrıkulu, hedef alınması sonrası yeni bir açıklama yaparak insan haklarını savunmaya devam edeceğini söylemişti. Tanrıkulu, "Ben hakikatleri dönemin koşullarına göre eğip bükenlerden, zora düşünce susanlardan değilim" demişti.
BAKAN TUNÇ: SORUŞTURMA FEZLEKESİ MECLİS'TE, SÜREÇ MECLİS'İN TAKDİRİNDE
Adalet Bakanı Tunç, CHP'li Tanrıkulu'nun TSK açıklamalarını kabul etmenin mümkün olmadığını belirtmişti. Soruşturma fezlekesinin Meclis gündemine geldiğini söyleyen Tunç, "Bundan sonraki süreç Meclis’in takdirindedir" demişti.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER'DEN DESTEK: KARDEŞİMİZDİR
Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Tanrıkulu'na destek mesajı yayımlayarak, "Yıllarca hak mücadelesi verdi. Mazlumların yanıbaşında durdu. Kardeşimizdir" ifadelerini kullanmıştı.
ERDOĞAN DA HEDEF ALMIŞTI: CEZASIZ KALMAYACAK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Tanrıkulu'nu hedef almıştı. Erdoğan, "Bu şahıs, dünyanın en şerefli, en mert ordusuna dil uzatmanın cezasını hukuk önünde alacaktır. Düşmanlarının bile mertliğinden övgüyle söz ettiği Türk Silahlı Kuvvetlerimize yapılan bu namertçe hakaret, iftiralar cezasız kalmayacaktır" ifadelerini kullanmıştı.
TANRIKULU'NUN KONUŞMASINDA DİLE GETİRDİĞİ KONULAR
Diyarbakır - 1993
8 Ekim -25 Ekim 1993 arasında Kulp ilçesinin dağınık mezralardan oluşan (Gurnik, Mezire, Pireş, Kepir ve Şuşan) Alaca köyü ve Muş'a bağlı Kayalısü köyünün (Licik mezrası) civarında, General Yavuz Ertürk Komutasındaki Bolu Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonda köy ve mezralarından toplanarak gözaltına alınan 11 kişiden bir daha haber alınamadı.
Kaybedilenlerin isimleri şöyle: Mehmet Salih Akdeniz, Celil Aydoğdu, Behçet Tutuş, Mehmet Şerif Avar, Hasan Avar, Bahri Şimşek, Mehmet Şah Atala, Turan Demir, Abdo Yamuk, Nusreddin Yerlikaya, Ümit Taş (16 yaşında).
Şırnak - 1994
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 12 Kasım 2013’te verdiği kararda Şırnak'ın Kuşkonar ve Koçağılı köylerine 25-26 Mart 1994'te düzenlenen hava operasyonu sırasında öldürülen 34 sivilin yakınları tarafından açılan davada, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) ihlal ettiğini belirtmişti.
Türkiye’nin, mahkeme kararı gereği davacılara, mahkeme masrafları da dahil olmak üzere 2 milyon 310 bin 700 euro ödemesine karar verilmişti.