Hakkari Barosu öncülüğünde, 15 ilin Baro Başkanı Yüksekova'da bir araya geldi.
Yüksekova Doubletree By Hilton Otelinde, Hakkari Barosu'nun ev sahipliğinde Doğu - Güneydoğu Anadolu illerinin baro başkanları gündemin önemli konularını konuşmak üzere bir araya geldi.
Diyarbakır, Batman, Urfa, Mardin, Ağrı, Muş, Siirt, Kars, Bitlis, Bingöl, Şırnak, Van, Adıyaman, Tunceli ve Hakkari baro başkanlarının ve baro temsilcilerinin bir araya gelerek gerçekleştirdiği toplantının sonuç bildirgesi paylaşıldı.
"Belediye başkanı göreve iade edilsin"
Bildirgede, DEM Parti adayı Mehmet Sıddık Akış’ın İçişleri Bakanlığı ile görevden uzaklaştırılarak Hakkari Valisi’nin Hakkari Belediyesi'ne kayyım olarak atanmasının hukuk devletinin işlerliğinin temeli olan serbest seçim ile seçme ve seçilme hakkına açık bir müdahale olduğu belirtilerek, "Hakkari Belediye Meclisi’nin de lağvedilmesi gibi fiili bir sonucun yaratıldığı kayyım atamasıyla belediyelerin “seçilmiş bir belediye yönetimi ve belediye meclisi tarafından yönetilmesi ilkesi” askıya alınmıştır. Siyasi iktidarı kayyım atamalarından vazgeçmeye ve seçilmiş belediye başkanını göreve iade etmeye davet ediyoruz" denildi.
"Kayyım, Kürt meselesinin çözümsüzlük sonucudur"
Kürt meselesinin Türkiye’nin önemli ve can yakıcı meselesi olduğu ifade edilen sonuç bildirgesinde, "Bu kapsamda kayyım meselesinin de Kürt meselesinin çözümsüzlüğünün bir sonucu olduğu aşikardır. Meselenin şiddet ve güvenlikçi politikalarla çözülemeyeceği acı bir şekilde tecrübe edilmiştir. Bu bağlamda Kürt meselesinin eşit yurttaşlık temelinde demokratik ve barışçıl çözümü için sivil toplumu, siyaset kurumunu ve diğer tüm paydaşları üzerine düşeni yapmaya davet ediyor, Bölge Baroları olarak bu çerçevede üzerimize düşen görev ve sorumluluğa hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Avukatlara yönelik şiddet, cezaevlerinde gözlem kurullarından kaynaklanan sorunlar, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği ve kadının evlenmekle eşinin soyadını almasına ilişkin kanun gibi konularında konuşulduğu toplantıda özelleştirilen elektrik meselesine de vurgu yapıldı.
"Elektrik gibi temel kamusal hizmetlerin özelleştirilmesi yanlış"
Diyarbakır ve Mardin’de elektrik tellerinden kaynaklandığı belirtilen yangınlarda 15 yurttaşın yaşamını yitirmesi ve İzmir’de yaşanan ve 2 yurttaşın trajik bir biçimde ölümüyle sonuçlanan olayla birlikte elektrik gibi temel kamusal hizmetlerin özelleştirilmesinin yanlış olduğunun altı çizilerek, "Devletin yaşam hakkını koruma konusundaki pozitif yükümlülükleri kamusal hizmetlerin özelleştirilmesiyle ortadan kalkmaz. Devletin özelleştirdiği kamusal hizmetleri etkili bir biçimde denetlemesi ve yurttaşların bu hizmete sağlıklı bir biçimde erişmesi yönünde gerekli önlemleri alması gerekmektedir" ifade edildi.
"Elektrik kesintileri bölge ekonomisine büyük bir darbedir"
Özelleştirilen elektrik dağıtım hizmetlerini bölge illerde yapan Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin elektrik kesintisi uygulamaları halk ve çiftçiler için dayanılmaz bir hal aldığına değinilerek, "Yazın 50 dereceyi bulan sıcaklıklarda, borçlu-borçsuz ayrımı yapılmadan 8-10 saat elektrikler kesilmekte, bu kesintiler sonucu halk susuz kalmakta, hijyen sorunları ortaya çıkmakta, kronik hastalar tedavi sorunları yaşamakta ve katlanılamaz sıcaklıklarla boğuşulmaktadır. Elektrik kesintileri ve denetimsiz fahiş faturalar bölge illerimizin temel geçim kaynağı olan tarımsal faaliyetlere büyük zarar vermektedir. Bu durum bölge ekonomisine de büyük bir darbedir. Bölge Baroları olarak söz konusu şirketin denetlenmesi ve halkın mağdur edilmeden uygun ve yeterli elektrik hizmeti almasının sağlanması çağrısında bulunuyoruz" denildi.