Van’da Kamu Emekçileri Sendikası (KESK), Devrimci İşçi Sendikası (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) tarafından, 10 Ekim Ankara Katliamının yıldönümünde bir basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya Yeşil Sol Parti Van Milletvekili Mahmut Dindar, yerine kayyım atanan Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Mustafa Avcı, Yeşil Sol Parti, HDP, DBP ve EMEP il ve ilçe örgütleri ve Van Barosu katıldı.
'KATLİAMA ADETA YOL VEREN İKTİDAR ANKETLERLE OY HESABI DERDİNE DÜŞTÜ'
Cumhuriyet Caddesi üzerinde bir araya gelen emek ve demokrasi örgütleri adına basın açıklamasını Eğitim-Sen Van Şubesi Başkanı Murat Atabay okudu. “10 Ekim katliamını unutturmayacağız” pankartı ile gerçekleştirilen açıklamada, “Yüreğimiz kan ağlarken birileri statlarda barış karanfillerimizi yuhalattı, insanlık suçları işleyen cani bir örgüte selam yolladı! Bizler ülkemizin geleceğine kara bir leke olarak düşen katliamda yitirdiklerimizi birer birer toprağa defnettiğimiz sıralarda katliamı önlemek bir yana adeta yol veren iktidar anketlerle oy hesabı derdine düştü. Katliam milyonların ruhunda, yüreğinde derin yaralar açarken, acının bir nebze olsun hafiflemesi için katliamın gerçek sorumlularının yakalanmasını beklerken yetkililer ‘kokteyl örgüt’ diyerek ilk karartmayı yaptılar! Barış karanfillerimizin aileleri, yakınları, avukatları ve biz mücadele arkadaşları katliamın gerçek suçlularının açığa çıkması için kılı kırk yararak belge ve delil ararken idareciler delilleri “dolaplarda unuttular”, kimisini de imha ettiler!” denildi.
'HER ÜÇ KATLİAMIN DAVA SÜRECİ KAPATILMAK İSTENMEKTEDİR'
10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilen katliamlardan önce 5 Haziran 2005 tarihinde Diyarbakır ve 20 Temmuz 2015 tarihinde ise Suruç katliamlarının gerçekleştirildiğini hatırlatan Atabay, “Her üç katliamın sadece planlaması değil sözümüz ona ‘ihmaller zinciri’ de büyük benzerlikler taşımaktadır. Her ne hikmetse her üç katliamın öncesinde güvenlik güçleri ortadan kaybolmuş, arama noktaları kaldırılmıştır! Her üç katliamın dava süreci de birkaç maşaya ceza verilerek kapatılmak istenmektedir. Ve katliamlar zincirinin iktidarı sarsılan AKP’nin yeniden çoğunluğu sağlamasıyla bıçakla kesilir gibi kesilmesi sürecin politik arka planı için kafalardaki en önemli soru olarak varlığını korumaktadır” dedi.
'AMBULANSLARDAN ÖNCE TOMA’LAR VE ZIRHLI ARAÇLAR ALANA GELMİŞTİR'
Ankara Gar Katliamının Türkiye’nin başkentinin ortasında ve bütün güvenlik bürokrasisinin gözleri önünde gerçekleştiğini vurgulayan Atabay, “Katliamı gerçekleştiren canilerin istihbarat tarafından takip edildiği, canlı bomba ihbarının olduğu, katliam sorumlularının istihbarat görevlileri ile katliam öncesinde ve sonrasında görüştüğü çok sayıda belge ile kanıtlandı. Katliamı gerçekleştiren IŞİD katilleri, patlama malzemeleri ile binlerce kilometre yolu adeta elini kolunu sallayarak, herhangi bir kontrole tabi olmadan geçti. Gelinen aşamada ortaya çıkan gerçekler bu katliamın önünün açıldığı göstermektedir. Sadece katliamın önü açılmamış, yüzlerce insan bir nefesle yaşama tutunmaya çalışırken, binlerce insanın yardım çığlığı yeri göğü inletirken, kamu görevlisi sorumluluğunu taşımayanlardan bazıları alana gelen ambulansları durdurmuş, bazıları yerde yatan yaralılara biber gazı sıkarak, yardım etmeye çalışanlara saldırmıştır. Ambulanslardan önce TOMA’lar, zırhlı araçlar alana gelmiştir!” şeklinde konuştu.
'BEDELİ NE OLURSA OLSUN, BARIŞ POLİTİKASINI SAVUNACAĞIZ'
Açıklamanın devamında Atabay, katliamın dava sürecine değinerek şöyle konuştu: “Sekiz yıldır katliamın aydınlatılması, gerçek faillerin açığa çıkarılması için talep edilen esaslı bilgi ve belgelerin neredeyse tamamı, büyük bir engelleme gayretiyle reddedilmiştir. Bizler IŞİD’e ve IŞİD zihniyetine, gericiliğe, laiklik karşıtı faaliyetlere, halklarımızın düşmanlaştırılmasına teslim olmadık, olmayacağız. Bir kez daha savaş rüzgârlarının estirildiği bu dönemde ülkemizde, bölgemizde ve dünyada bedeli ne olursa olsun barış politikasını savunacak, emek ve demokrasi mücadelesini yükselteceğiz.”
Basın açıklamasının ardından, Ankara Gar Katliamında yaşamını yitirenler anısına fotoğraf sergisi ve sinevizyon gösterimi yapıldı.