Yüksekova’da madde bağımlılığına dönük gözlem raporu açıklandı
İnsan Hakları Derneği Hakkari Şubesi Madde Bağımlılığına Yönelik Araştırma ve Gözlem Komisyonu, madde kullanımının altında yatan gerekçelere yönelik yapmış olduğu saha araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
İHD Hakkari Şubesi tarafından hazırlanan rapor düzenlenen basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaşıldı. Açıklamaya Hakkari Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Hakkari Şubesi, İHD üye ve yöneticileri katıldı.
Raporu İHD şube üyesi Pınar Şen Zengin okudu.
Dünya genelinde hızla yayılan madde kullanımının özellikle gençler başta olmak üzere toplumun her kesimini olumsuz etkilediğini belirten Şen, “Hakkari ve ilçelerinde artan madde bağımlılığı, bu çalışmanın temel sorusunu ortaya koymaktadır. Bilindiği üzere Hakkari yüzde 22.8 ile genç nüfus oranı en yüksek olan illerdendir. Aynı zamanda Hakkari’de işsizlik oranı da çok yüksektir. Bu çalışma; madde bağımlısı olan bireyler ve bölge halkı ile yapılan yarı yapılandırılmış soru metodu ile gerçekleştirilen saha çalışmasını kapsamaktadır” dedi.
Özellikle gençler arasında yaygınlaşıyor
Şen, çalışmanın amacının bölgede artan madde bağımlılığının nedenlerini göstermek ve beraberinde çözümlerini tartışıp iyileştirici modüller gerçekleşmesini sağlamak olduğunu söyledi.
Raporda, Hakkari ve çevresinde madde bağımlılığının artış gösterdiği belirtildi. Özellikle gençler arasında yaygınlaşan bu sorunun altında ekonomik sıkıntıların yattığı vurgulanırken işsizlik oranının yüksek olması ve çalışanların asgari ücretin altında ücretlerle çalıştırılmasının, gençlerin hayata karşı umutsuzluğunu artırdığı ve madde bağımlılığına eğilimlerini arttırdığı belirtildi.
Rapora göre, Hakkari'de madde bağımlılığının artış göstermesindeki bir diğer etkenin ise sosyal çevre ve nekropolitik pratikler. Bölgede, dışarıdan gelen kişilerin madde ticareti yaparak gençleri etkisi altına aldığı belirtildi.
Rapor, madde bağımlılığı sorununun sadece bireysel tercihlerle açıklanamayacağını, aynı zamanda politik ve ekonomik faktörlerle de ilişkilendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle bölgede yaşanan nekropolitik pratiklerin, gençlerin hayatlarını daha da zorlaştırdığı ve madde bağımlılığının yayılmasına katkı sağladığı ifade ediliyor.
Sonuç olarak, İHD raporu, Hakkari'deki madde bağımlılığı sorununun altında yatan nedenleri ve etkileri gözler önüne seriyor. Sorunun çözümü için ekonomik ve politik olarak kapsamlı adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, bölgedeki gençlerin sosyal ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi, madde bağımlılığıyla mücadelede önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Yüksekova’da yapılan saha çalışması
Yöntem olarak katılımcı gözlemci metodu uyguladıklarını belirten Şen, “Katılımcı gözlem metodu alan olarak özellikle bölgede madde kullanan kişilerin belirlemiş olduğu ve illegal bir görünüme sahip olan boş alanlarda kurulan çadırlar, boşaltılmış okul ve inşaatlarda akşam saatlerinden gece yarılarına kadar bir süre gözlem ile ilerlemiştir. Sonrasında madde bağımlısı olan kişilerle görüşülmüştür. Daha sonrasında özellikle bu bölgelerde yaşayan yerli halkın konuya ilişkin gözlem ve tanıklıklarının yer aldığı sözlü mülakatlarla devam etmiştir” dedi
Madde kullanan kişiler ve çevre sakinleriyle yapılan görüşmeleri mahlas kullanarak paylaşan Şen, “Bu rapor, yapılan mülakatların; madde bağımlısı olan kişilerin ve yerli halkın söylemleri ve iddiası üzerine temellenmektedir” ifadelerini kullandı.
Söylenen iddialar devletin kendisini tekrar gözden geçirmesi gerektiğini ve bu yaşanan durumlara yönelik ciddi bir çalışma yürütmesi gerektiğini göstermektedir. Halkın madde bağımlısı kişileri şikâyet etmesi üzerine emniyetin bu noktada çok geciktiğini ve aldığı gençleri ortalama iki saat içerisinde tekrar bıraktığı söylemleri ise bölgede hiçbir ceza yaptırımı uygulamadığı gibi bu kişileri rehabilite etmek gibi bir çalışmaları olmadığını da göstermektedir” dedi.
Madde bağımlılığına karşı alınması gereken önlemler
Madde bağımlılığına karşı alınması gereken önlemlerle ilgili bölgede alanında uzman sosyologlar, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlikçiler, Psikologlar, Felsefe alanında çalışmalar yürüten kişilerin görüşlerini aldıklarını belirten Şen, bağımlı olma risklerini artıran faktörleri şöyle sıraladı:
“ 1.) Ergenlik dönemi ile bedensel ve ruhsal değişikliklerden kaynaklı kimlik çatışması ve karmaşası yaşayan özne suça meyilli de olabiliyor. Dolayısıyla bu dönemlerde madde bağımlısı olma riskleri daha fazladır. Bu nedenle bireylerin gelişim dönemlerine dikkat edilmelidir.
2.) Aile içi iletişim faktörünün tam olarak devreye girememesi, bireylerin birbirleriyle iletişim kuramaması ve bu iletişimsizlikten kaynaklı sevgi faktörünün eksik oluşu özneyi dış unsurlara yönlendirmektedir. Dolayısıyla iletişim ve sevgi bağını dışarıda arayan özne kendisini dışarıdaki çevreye ait hissetmek ve ortama kabul görmek için olumsuz davranışlarda bulunabiliyor. Bu durum madde vb unsurlarla tanışmanın ilk adımını da oluşturmaktadır.
3.) Toplumsal bilgilendirmenin yeterli düzeyde yapılamaması, madde bağımlılığı ile ilgili seminer veren eğiticinin neyi nasıl tezahür ettiği ve ne kadar doğru ifade edeceğinin farkında olamaması.
4.) Özgüven yoksunluğu veya özgüven patlaması kişiyi yanlış karar vermeye itebiliyor. Kendisini çok iyi tanıdığını beyan edip, nerede nasıl fren tutacağını bildiğini iddia eden öznenin bir nesneye mahkûm oluşu örnek olarak gösterilebilir.
5.) Sosyal aktivitelerin olmaması ve kişilerin bu imkanlardan yoksun olması maddeyi bu yoksunlukta bir aktivite olarak görmeleri
6.) Şehirlerin kültürel dokusunun değiştirilmeye çalışılması ve ekonomik yetersizlik vs. madde bağımlılığını arttıran faktörlerin başında gelmektedir.”
Şen, madde bağımlılığını önlemeye yönelik çalışmaların nasıl olması gerektiğini şu maddelerle açıkladı:
“1.) Madde bağımlılığı hakkında bilgilendirme seminerlerinin sağlanması ve danışma merkezlerinin kurulması
2.) Maddeye karşı koyma iradesinin geliştirilmesi
3.) İletişim ile sosyal faaliyetlerinin arttırılması ve toplumsal sevgi bağlarının güçlendirilmesine yönelik faaliyetlerin başlatılması
4.) Madde bağımlılığını önlemek amacıyla ailelerin bilinçlendirilmesi ve güçlendirilmesine yönelik plan ve projelerin ortaya konulması.
5.) Risk haritalarının oluşturulması ve tanıtılması
6.) Ekonomik bağımsızlığın ilan edilmesi yönünde imkanların yaratılması, üretime yönelik teşvik programlarının yaygınlaştırılması.
7.) Uyuşturucu madde kullanmaktan ceza alan mahkumlara özel seminer ve kursların verilip rehabilite edilmesi.
8.) Okul, park, bahçe ve metruk alanlarda denetimlerin arttırılması ve toplumsal reflekslerin oluşturulması
9.) Kültürel dokuların korunarak evrensel geçerliliği olan ve gençlerin meşguliyetini artırıcı projelerin üretilmesi
10.) Çocuk ve gençlerin risklerden arındırılması koruyucu ve destekleyici psiko-eğitim programlarının üretilip geliştirilmesine yönelik çalışmaların yapılması bağımlılığı önleyici faktörler arasında yer almaktadır.”
Sonuç
Şen raporun sonuç bölümünde, bölgenin sosyo-ekonomik durumu gözetilerek devletin tüm yetkililerinin bu konuda adım atmasının niyetin de göstergesi olacağına vurgu yaparak, “Son olarak, bölgenin siyasi dinamiğini ve yetkili tüm STK’ların ve tabii ki devletin yetkili mercilerini yaşanan bu nekropolitik tutumlara karşı çalışmalar başlatmasını beklemekle; madde bağımlılığının önüne geçebilmek adına başta mesken edilen alanların hızlıca boşaltılması, madde kullanan kişilerin uzman kişilerce yapılacak saha çalışması ile belirlenmesi, tedavi edilmek üzere hastaların sevkinin yapılması ve kişileri takip etmesi, gençlerin alanlarını genişletecek iş imkanları oluşturması ve kültürel etkinliklerin arttırılması temel talebimizdir. Madde kullanımı için yapılan her türlü yönlendirilere ve yütülülen kirli siyasete karşı mücadelemiz bu minvalde devam edecektir” dedi