Yüksekova’da çözüm sürecine umutla bakılıyor

Son günlerde yeni bir çözüm sürecinin başlayacağı konuşulurken, Yüksekova'da halkın ve esnafların görüşlerine başvurduk. Vatandaşlar, geçmiş süreçlerin aksaklıklarına rağmen barışa ve çözüme dair umutlarını koruyor.

“Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor”

Yüksekovalı vatandaş Mustafa Demir, her ne kadar önceki süreçlerde hayal kırıklığına uğrasa da çözüm sürecine hala inandığını belirtti.

Demir, “Her ne kadar ne olursa olsun, çözüm veya iyileştirmeden yanayız.

Daha önce hep yanılsak da bu çözüm sürecine inanıyoruz. Adımlar atılıyor ama arkası getirilmiyor. Bu halk nefes almak istiyor. Herkes kendi diliyle, kültürüyle yaşasın, birlik ve beraberlik olsun. Önceki süreçte sonuç hüsran oldu. Bu defa gerçekten adımlar atılırsa, herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Annelerin gözyaşları aynı, acımız ortak”

Esnaf Nihat Gürdal ise çözüm sürecinin hem bölge hem de Türkiye için büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı:

Gürdal, “Çözüm süreci çok güzel olur, hem Türkiye için hem de bizim bölgemiz için. Neredeyse 50 yıldır bu sorunla yaşıyoruz. Binlerce insan öldü, ölümün rengi olmaz. Annelerin gözyaşları aynı, acımız ortak. Barış gelmeli, her iki taraf da acılar çekiyor. 20 yıldır esnaflık yapıyorum, her iki taraftan da acılarına ortak olduk. Türkiye'nin barışa çok ihtiyacı var, özellikle Hakkari bölgesi için bu süreç çok önemli” dedi.

“Savaş herkesin kapısını çalar, kimseyi ayırt etmez”

Serhat Çoğaç ise Türkiye’nin çok kültürlü yapısına değinerek, barış sürecinin halkın en büyük talebi olduğunu söyledi:

Çoğaç, “Türkiye çok medeniyeti barındıran bir ülke. Hakkari halkı olarak bu çatışmaların bittiği bir zemin istiyoruz. Çözüm süreci başladığında bölgemizde refah ve huzur vardı. Savaş herkesin kapısını çalar, kimseyi ayırt etmez. Bu yüzden barış çok önemli. Türkiye’nin barışa çok ihtiyacı var, bu bölge için barış şart. Türkiye'de yaşayan herkesin, bu sürecin başarılı olması için empati yapması gerekiyor” diye belirtti.

“Kan istemiyoruz, yaşamak istiyoruz”

Şahabettin Açar da barışın herkes için en büyük talep olduğunu belirterek, “Bizim isteğimiz barış. Hepimiz kardeşiz, beraber yaşamak istiyoruz. İnşallah bu sefer hayırlı olur, herkes mutlu olur. Kan istemiyoruz, yaşamak istiyoruz. Türkiye, Orta Doğu'nun en güzel ülkesidir. Bu memlekette kardeşçe yaşamak istiyoruz” diye ifade etti.

“Türkiye’de çözümsüzlük nereye kadar?”

Bülent Gürdal ise Orta Doğu'daki siyasi dengelere dikkat çekerek, somut adımların atılması gerektiğini vurguladı. Gürdal, “Orta Doğu'da dengeler değişiyor. Türkiye’de çözümsüzlük nereye kadar? Bir çözümün olması gerekiyor. İlk önce taraflar arasında güven sağlanmalı ve somut adımlar atılmalı. Hakkari olarak biz de bu sürecin olumlu sonuçlanmasını istiyoruz” dedi.

Yüksekovalı vatandaşların ve esnafların görüşleri, barış sürecine olan ihtiyaç ve özlemi bir kez daha gözler önüne seriyor.