Yıllar öncesinin en gözde mesleğiydi, artık şehirde bir tek o kaldı
Erzincan'da yok olmaya yüz tutmuş saraçlık mesleğinin tek temsilcisi Cevat Naldan, talebin yok denecek kadar az olmasına rağmen yarım asrı aşkın sürdürdüğü dede mesleğinden vazgeçmiyor.
Erzincan kent merkezinde babasının yanında çırak olarak işe başlayan 69 yaşındaki Cevat Naldan, unutulmaya yüz tutan dedesinden yadigar saraçlık mesleğini 60 yıldır sürdürüyor. Naldan, deriye şekil verilerek koşum takımı, at süslemesi, köpek tasması, kemer ve eyer yapıyor. Cevat Naldan günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte talebin azaldığı ve bitme noktasına gelen mesleğini eski sanayi sitesinde 12 metre kare dükkanında yaşatmaya çalışıyor.
Özellikle atların gündelik hayattaki önemini büyük ölçüde kaybetmesiyle birlikte her geçen gün ilginin azaldığı meslekte tek usta olan Naldan, ülke genelinde de sayılı saraçlardan biri olarak biliniyor. Dedesi Dursun Naldan'dan ata yadigarı olan saraçlığı babası Celal Naldan'dan öğrenen Cevat Naldan, 3 çocuğunu bu meslek ile okuttu. Geçmişin en gözde mesleklerinden olan saraçlık mesleğini Erzincan'da 60 yıldır devam ettiren Cevat Naldan, şehirde bu mesleği yapan tek usta olarak kaldı. Sabır ve emek isteyen bu mesleği Erzincan'da Cevat Usta'dan sonra da yapacak kimse yok. Naldan, mesleğini sağlığı el verdikçe ve ömrü yettiği sürece yapacağını söyledi.
"Teknolojiye karşı dayanacak gücümüz yok"
Saraçlık mesleğinin Erzincan'daki tek ustası Cevat Naldan, mesleğinin eski albenisinin olmadığını ve teknolojiye karşı ayakta durmanın zor olduğunu belirterek, "50 seneden fazladır bu meslekteyim. İlkokul 4'üncü sınıftaydım dükkâna girdim. 5'inci sınıftan sonra okumadım. 1964 yılından beri bu işe devam ediyorum. At malzemesi, at eyeri, at çulu, hazır alıp sattığımız malzemeler var, semer tamiri yapıyoruz, semerci kalmadı, palancı hiç yok. Bu at malzemeleri üzerine en son biz kaldık. Her memlekette ya bir tane kaldı ya da iki tane kaldı. Tokat'ta 60-70 tane saraç vardı, bugün bir adam kalmış. Başka kimse yok. Erzurum'da 2-3 tane var. Çırak yetişmiyor. Bu meslek bizi doyurmaz ki çırak da gelsin ekmek yesin. Zamanında çok hevesli bir meslekti. İşi elimize aldığımızda hevesle yapardık. Son demleri artık, başka kalmadı. Teknolojiye de dayanacak gücümüz yok. Pat patlar çıktı köylü at arabasından vazgeçti, onla artık işini görüyor. Çevre illerden de gelen oluyor. Gümüşhane'de de yok, buraya gelen oluyor" diye konuştu.