Van Barosu'ndan deprem failleri hakkında suç duyurusu

Maraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ilde büyük bir yıkıma neden olan depremlerden sonra yaşanan can kayıpları ve yıkımların sorumlularına dair tartışmalar sürüyor. Van Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ile birlikte yerinde gözlem yaptığı illerde deprem sonrası yaşananlara dair hazırladığı raporu 10 Mart'ta kamuoyu ile paylaştı. Yıkımın bir bütün olarak devlet sorumluluğunda olduğuna dikkat çekilen raporda, birçok alanda yaşanan yetersizlikler sıralandı. 

SUÇ DUYURUSU

Rapora dair konuşan Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, yıkım ve ihlallerin sorumluları yargılanmadan adaletin sağlanamayacağını vurguladı. Özaraz, deprem sonrası yaptıkları çalışmalarda neticesinde tespit ettikleri ihlallere dair suç duyurularını belirtti. Özaraz, suç duyurularını şöyle sıraladı: "Deprem bölgelerinde 'yağma' suçu gerekçesiyle kolluk görevlileri tarafından darp edilen kişilere karşı eylemlere dair ‘işkence', ‘görevi kötüye kullanma', ‘kasten yaralama', ‘eziyet', ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ yönünde ilgili başsavcılıklara suç duyuruları yaptık. Mevcut görüntüleri alıntılayarak, övgüyle paylaşan hesapların tespit edilmesi için ‘suçu ve suçluyu övme’ suçundan dolayı suç duyurusu; Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın sığınmacı/göçmenlere yönelik nefret ve hedef gösteren paylaşımlarından dolayı 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' ile 'nefret ve ayrımcılık' suçu yönünden suç duyurusunda bulunduk."

Özaraz, kayıp ve refakatsiz çocukların tespit edilmesi, çocukları kaçırma eyleminde bulunan faillerin tespit edilmesi ve failler bakımından hukuki sürecin başlatılması için de suç duyurusunda bulundukları bilgisini paylaştı. Özaraz, yaptıkları suç duyurularına dair açılan soruşturmaların olduğunu da aktardı.

'GERÇEK SUÇLULAR CEZALANDIRILMALI'

Özaraz, soruşturmaların sadece müteahhitler üzerinden yürütüldüğüne işaret ederek, "Adalet sağlanmış gibi bir tablo çiziliyor. Bizler bu tabloyu, soruşturmaların yanlış yürütüldüğü tablolar olarak görüyoruz" diye kaydetti. Şehir planlamacılarının inşa planı sürecinde bütün çalışmaları yaptığına dikkati çeken Özaraz, "Dolayısıyla ilk olarak şehir planlamacıları, inşa edilen binanın müteahhit, mühendis, imarı veren belediye, denetim firmaları, çevre şehircilik (müdürlüğü) dahi olmak üzere bunların hepsi sorumludur. Sadece müteahhitler üzerinden yürütülen soruşturmalar adaleti sağlamayacaktır. Gerçek adalet ancak tüm sorumluların ortaya konularak soruşturmaya girilmesi ve gerekirse tutuklanması ile sağlanacaktır. Bu soruşturmalarında hukuka uygun yürüdüğüne de inanmıyoruz" şeklinde konuştu. 

İmar affı ile birlikte birçok binaya "oturulabilir" ruhsatı verildiğini anımsatan Özaraz, şöyle devam etti: "Deprem bölgesinde bu aftan yararlanan kaç tane bina var? Bunlardan kaç tanesinin yıkıldığının tespit edilmesi gerekir. Bu imar affına kimler yol açtı ve bunlar yargılanacak mı? Bu hususlara da bakmak lazım. Dolayısıyla bunlara bakılmayıp, sadece müteahhitler üzerinden soruşturmalar yürüyorsa, burada bir adaletten bahsedemeyiz. Adalet, gerçek suçluların tamamının cezalandırmakla yerine gelir."