Uzmanlar, Merkez Bankası'nın beklentinin üzerinde gelen faiz artırma kararını değerlendirdi

Piyasaların merakla beklediği faiz kararı açıklandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini piyasa beklentilerinin de üzerinde 200 baz puan artırarak yüzde 17’den yüzde 19 seviyesine yükseltti.

Merkez Bankası, Naci Ağbal’ın başkanlığa getirilmesinden sonra gerçekleştirilen ilk toplantıda 475, ikinci toplantıda ise 200 baz puan olmak üzere toplamda 675 baz puan faiz artışına giderek politika faizini yüzde 10.25’ten, yüzde 17 seviyesine çekmişti. Ocak ve şubat aylarında yapılan toplantılarda ise faiz oranını değiştirmemişti.

Piyasaların beklentisi faizin 100 baz puan artırılması yönündeydi. Kararın ardından dolar/TL 7.35 seviyesinin altına kadar çekildi.

Merkez Bankası'nın 200 baz puanlık faiz artırım kararının ardıdan döviz piyasalarında aşağı yönlü hareket hız kazandı. Karar öncesinde 7.46-7.47 düzeyinde seyreden dolar/TL, ilk tepki olarak 7.40 seviyelerinin altına geriledi. Dolar/TL, gün içinde en düşük 7.3265 seviyesini gördü.

Türkiye'nin dolar cinsi tahvillerinin fiyatları Merkez Bankası'nın politika faizini beklentilerin üzerinde artırarak yüzde 19'a çıkarmasının ardından yükseldi. Tradeweb verilerine göre, Türkiye'nin uzun vadeli dolar cinsi tahvillerin fiyatları yaklaşık 1 sent yükselirken, 2045 vadeli tahvil 96.77 sentte işlem görüyor. Fenics verilerine göre dolar/TL'nin bir haftalık öngörülen oynaklık göstergesi üç haftanın dip seviyesine geriledi.

MERKEZ BANKASI'NDAN EN SON ARALIKTA 200 PUAN ARTIŞ GELMİŞTİ

TCMB, son olarak aralık ayında politika faizini 200 baz puan artırmıştı. Kasım ve aralık aylarında toplam 675 baz puanlık artış ardından ocak ve şubat ayında politika faizi sabit tutulmuştu.

PPK açıklamasında, "İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Öte yandan, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır" denildi.

PPK metni şöyle devam etti:

"Gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale geleceği beklentisi korunmakla birlikte, son dönemde kredi büyümesindeki yükseliş eğilimi ile ithal maliyetlerdeki artış, talep ve maliyet unsurlarında öngörülen kademeli iyileşmeyi geciktirmektedir."

PPK'da 2021 yılsonu tahmin hedefi olan yüzde 9.4'ün dikkate alınarak, "enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir" görüşüne de yer verildi.

Beklentilerin üzerinde gelen faiz artışıyla ilgili olarak uzmanlar şu değerlendirmelerde bulundu:

İktisatçı Mahfi Eğilmez, "TCMB politika faizini yüzde 17'den yüzde 19'a çıkardı ve USD/TL kuru 7,30'lara geriledi. Sebep - sonuç meselesinin yerli yerine oturmasının bedeli milyarlarca dolar rezerv kaybı oldu" değerlendirmesi yaptı.

İktisatçı Ümit Akçay, "850 bin esnafın gelir vergisinden muaf olması ile faizin yüzde 19'a çıkarılması birbirini tamamladı. Oyun değişikliği yok, otoriter konsolidasyon girişimi full-force devam" dedi.

Ekonomist Uğur Gürses, "Bakıldı ki sözlü mesajla da, reform taahhüdü ile de ters dolarizasyon-TL'ye dönüş olmuyor; 2 paunlık artış geldi. Testi kırılmadan, “iş başa düştü” hali.

Faizleri reel olarak negatif seviyeye getirip, devasa kredi büyümesi yapıp rezervleri eritirken "durun bunun faturasını sonunda biz ödeyeceğiz" diyemeyen şirketler kesimi ve temsilcileri şimdi 2 puan faiz artışından yakınacaklar. "Testi kırılmadan" düşünecektiniz..." dedi.

Ekonomist Mustafa Sönmez, "Artış 1 değil 2 puan oldu. Faiz 19'a çıktı. TCMB, enflasyonu, cari açığı, Türkiye ekonomisindeki kırılganlığı, ABD rüzgarının olumsuzluklarını sakince kabullenmiş. Bu faizle döviz sakinler ama ekonomi soğur. İşsiz kuyrukları uzar. İş aş derdi tırmanır. Yediğiniz hurmalar, tırmalar" ifadelerini kullandı.

Dünya gazetesi yazarı Özcan Kadıoğlu, IMF'ye bağlı 192 ülke içinde en yüksek faiz uygulayan ülkeler sıralamasında Türkiye'nin üçüncü sırada yer aldığına dikkat çekti.

Prof. Dr. Yalçın Karatepe, "Ver coşkuyu: Merkez Bankası faizleri 200 baz puan artırarak yüzde 19'a yükseltti" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Merkez Bankası politika faizini yüzde 19’a yükseltti. Faizde Kongo'yu da geçerek artık Venezuela ve Zimbabve'yle aynı ligdeyiz. Önce faizleri düşürmedi diye Merkez Bankası Başkanını görevden aldılar; Damat'la tüm ülkeye bedel ödettiler, şimdi de faiz artırıyorlar. Bir öyle bir böyle partisi!.." dedi.