TGS İstanbul Şubesi raporu: Orantısız güç kullanmanız gerçeği değiştirmiyor
TGS İstanbul Şubesi, Cumartesi Anneleri’nin 968’inci hafta buluşmasında basın mensuplarına yönelik engellemelerin raporunu yayınladı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şubesi, Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın Galatasaray Meydanı'nda yapmak istediği eylemi takip eden gazetecilere yönelik polis engellemelerini ve şiddetini raporlaştırıyor.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 1995’ten bu yana İstanbul Galatasaray Meydanı’nda barışçıl biçimde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 25 Ağustos 2018’deki 700. hafta buluşmasından bu yana engelleniyor, kayıp yakınlarının meydana çıkmasına, basın açıklamasını okumasına izin verilmiyor.
Her hafta açıklama yapmak üzere meydana gelen Cumartesi Anneleri ile onlara destek veren hak savunucuları polis tarafından kalkanlarla çevrilip gözaltına alınırken olayı takip eden basın mensupları da engelleniyor ve polisin sözlü ya da fiziki şiddetine uğruyor. Basın mensuplarına yönelik engellemelerin tek kaynağı kolluk güçleri değil. Son haftalarda Galatasaray Meydanı ile eylemin sıkıştırıldığı İstiklal Caddesi’nde restoran ya da mağazası bulunan bazı işyerleri de gazetecilere yönelik düşmanca tavır sergiliyor. Görüntü alabilmek için mağazalarına giren basın mensuplarını engelliyor, mekanın dışına atılıyor ve bunu yaparken polisten aldıkları güçle hareket ediyorlar. Dolayısıyla tüm süreç boyunca gazetecilerin haber yapma, halkın da haber alma hakkı ihlal ediliyor.
TGS İstanbul Şubesi tarafından hazırlanan raporda, şunlara yer verildi: “Tüm süreç boyunca gazetecilerin haber yapma, halkın da haber alma hakkı ihlal ediliyor. 14 Ekim Cumartesi günü polis, Ağa Camisi’nden, Oda Kule binasının olduğu alanı Cumartesi Annelerinin eylem saati olan 12.00’den en az bir saat önce neredeyse ablukaya aldı. Üç gözaltı otobüsü, abluka içinde kalan kısımdaki her sokak basında birkaç düzine polis yerlerini almışlardı. Saat 12.00’de caddeden geçiş herkese kapatıldı. Polis meydanin her iki tarafında ikişerli sıra halinde ellerindeki kalkanlarla konuşlandı. Böylece basının Cumartesi Anneleri ve avukatlarının gözaltına alınmaları tamamen engellenmiş oldu. Basın mensuplarının annelerin gözaltına alındığı anı çekmesi, buna tanıklık etmesi yaklaşık 200 Kalkanlı polisçe kesin şekilde imkânsız hale getirildi.”
‘ORANTISIZ ŞİDDET KULLANMANIZ GERÇEĞİ DEĞİŞTİRMİYOR’
Cumartesi Anneleri eylemimde gazetecilerin özne olmadığına vurgu yapılan raporda, “Biz gazeteciler İstanbul Valiliği ve İçişleri Bakanlığı’na sesleniyoruz: Cumartesi Annelerinin eyleminin öznesi biz değiliz. Orada kayıplarını arayan anneler, babalar, eşler. Orantısız şiddet kullanmanız, ya da gelen emre göre ‘hafifçe ittirerek’ biz gazetecileri engellemeniz haber alma özgürlüğünü engellemiş olmanız gerçeğini değiştirmiyor. Sorun gazetecilerin tanıklığının, halkın haber alma özgürlüğünün engellenmesidir. Bu uygulamanıza bir an önce son vermenizi ve gazetecilerin Cumartesi Annelerinin eylemlerini izlemesinin serbest bırakılmasını talep ediyoruz” denildi.