'Susurluk'un tuğlalarından Saray yaptılar' diyen Buldan, erken seçim çağrısında bulundu
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Buldan, mafya-siyaset ilişkisine değinirken, seçim sandığının erken kurulmasına çağrı yaptı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Ülke tam anlamıyla tam bir yangın yerine dönüşmüş durumda. Ortaya saçılan pislikler, hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık, mafya düzeni, yalan, talan, haram almış başını gidiyor” dedi.
Buldan, erken seçim çağrısında bulunarak, "Ülkeyi bunların elinden kurtaracağız" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Kobanê Davası, devlet bağlantılı çete yöneticisi Sedat Peker’in itirafları sonrası yeniden gündeme gelen devlet-mafya-siyaset ilişkisi, ekonomik kriz ve işsizlik, HDP’nin ittifak politikaları Buldan'ın gündeminde.
'İKTİDAR HAKİKATLAR KARŞISINDA MAHKUM OLACAKTIR'
Buldan, "Komplolarla partimize, halklarımıza pusu kuranlar milyonların şahitliğinde kendi suçlarıyla yüzleştirilecek ve yargı önünde hesap verecektir. İktidar kendi kurduğu mahkemede hakikatler karşısında mahkum olacaktır. Kobanî’de başaramadılar, Sincan’da da başaramayacaklar!" dedi.
Buldan'ın açıklamalarında öne çıkan satır başlıkları şu şekilde:
TEK ADAM BU İŞTEN 'HABERİM YOKTU' DİYEREK SIYRILAMAZ
"Çete-mafya ilişkileri, Kürt sorununda çatışmalı sürecin tırmandırıldığı 2015 konseptinin yarattığı zemin üzerinden yükselmiştir. Kürt sorunu çözülmeden, sistem demokratikleştirilmeden, hukukun üstünlüğü sağlanmadan çete-mafya-siyaset ilişkileri ve suçları son bulmaz!
'SUSURLUK TUĞLALARINDAN SARAY YAPTILAR'
Patates soğan dağıtımına kadar her şeye karar veren tek adam, tüm bu yaşananlardan bilgim ve haberim yoktur diyemez! 90’ların faili belli cinayetleri, AKP dönemindeki Roboski katliamıdır. Sur’daki, Cizre’deki, Nusaybin’deki vahşettir. Suruç ve Gar katliamlarıdır.
Susurluk'un tuğlalarından Saray yaptılar ve oradan yönettiler her şeyi. Karşımızdaki yapı Kürtlerle, Alevilerle, kadınlarla, gençlerle, demokrasi ve barış isteyen herkesle mücadele etmek, tüm toplumu susturmak, sindirmek için ittifak kurmuştur.
'KÜRT DÜŞMANLIĞIDIR'
Tarih 3 Kasım 1996. Susurluk kazasıyla mafya-devlet-siyaset ittifakının suç ortaklığı ortaya saçılmıştı. Susurluk’ta devlet içinde kurulan devlet ve 90’larda Kürt halkına karşı işlediği insanlık suçları bir bir deşifre olmuştu. 28 Şubat darbesiyle Susurluk’un üzerini apar topar kapattılar. Oradaki tuğlaya dokunmadıklarını hepimiz hatırlıyoruz. Yıl 2021. Çeyrek asır sonra Türkiye, AKP-MHP iktidarında bir kez daha siyaset-bürokrasi-mafya ilişkileriyle ve ürettiği suç karanlığıyla karşı karşıyadır. Nedeni bellidir: Susurluk’tan bugüne uzanan çete örgütlenmelerinin dayandığı en önemli zemin, Kürt sorununun inkârı ve güvenlikçi politikalardır. Kürt düşmanlığıdır.
‘İKTİDAR SUÇÜSTÜ YAKALANDI’
Yapılan duruşmalarda ortada bir hukuk davasının olmadığını herkesin gördüğünü belirten Buldan, ülkede hukukun olmadığını vurguladı. Buldan, “Bu kumpas; çökmeye yüz tutmuş AKP iktidarının HDP’den siyasi intikam alma davasıdır. Tek cümleyle 7 Haziran’da, 31 Mart’ta iktidara neden kaybettirdiniz davasıdır. Sandıkta istedikleri sonucu alamayınca siyasi hınçlarını hukuksuz mahkeme kürsüsüne taşıdılar. Kobani davası AKP’nin HDP’yi engellemeye yönelik yürüttüğü bir siyasi parti faaliyetidir. Seçim çalışmasıdır. Kumpaslarla siyasi yargılama yapmak isteyen iktidar bu davada suçüstü yakalanmıştır. IŞİD’i sahiplenerek suçüstü yakalanmıştır.
'BAŞARAMADILAR, BAŞARAMAYACAKLAR'
Dosyada AİHM’in başka kararlarını referans gösterirken, Demirtaş kararını yok sayan mahkeme, yaptığı bu hukuk gaspıyla, hileyle suçüstü yakalanmıştır. Hakikatler dava süresince bir bir ortaya dökülecektir. Asıl sanık sandalyesinde olanlar kendisini yargıya dönüştüren AKP iktidarıdır. Milyonların iradesini yargı yoluyla engellemeye güçleri asla yetmeyecektir. HDP’yi demokratik siyasetten vazgeçirmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Milyonların barış ve demokrasi taleplerini engellemeye güçleri yetmeyecektir. Kobani kumpas davası bir yüzleşme ve hesaplaşma sürecidir. Herkes bu tarihi mücadeleye tanıklık edecektir. Komplolarla partimize, halklarımızın geleceğine pusu kuran suç ortaklığı, milyonların şahitliğinde kendi suçlarıyla yüzleştirilecek ve hesap verecektir. İktidar kendi kurduğu mahkemede hakikatler karşısında mahkûm olacaktır. Evet, Kobani’de başaramadılar, Sincan’da da başaramayacaklar.
'AKTÖRLERİ DEĞİŞSE DE BU YAPI HİÇBİR ZAMAN DEĞİŞMEZ'
Faili meçhul cinayetler, köy yakmalar, işkenceler, insanlık suçları 1993 konseptiyle gerçekleştirildi. Susurluk çetesi de bu zemin üzerinden yükseldi. Söylemleri neydi? Beka ve güvenlik. Bugün ortaya saçılan çete-mafya ilişkileri de yine Kürt sorununda çatışmalı sürecin tırmandırıldığı 2015 konseptinin yarattığı zemin üzerinden yükselmiştir ve bugünlere kadar gelmiştir. Bir kez daha görülmüştür ki; Türkiye’de Kürt sorunu çözülmeden, sistem demokratikleştirilmeden, hukukun üstünlüğü sağlanmadan çete-mafya-siyaset ilişkileri ve suçları da son bulmaz. Sona ermez. Aktörleri değişse de bu yapı hiçbir zaman değişmez. Altını özellikle çiziyorum: Son 6 yıl çok önemlidir.”
'CEBİNİZİ KONTROL EDİN!'
Bir yerde sürekli olarak vatan millet edebiyatı yapılıyorsa cüzdanlarınızı kontrol edin! Beka ve milli güvenlik söylemlerinin arkasında sakladıkları gerçek, büyük hırsızlık ittifakıdır.
'KAŞIKLA VERİP KEPÇEYLE ALIYORLAR'
Petrol ve LPG’ye %54-189 arasında özel tüketim vergisi zammı geldi. Yani ücretsiz dedikleri aşının parasını yine halkın cebinden çıkartacaklar. Esnafa yapacakları desteği bu zamlardan çıkartacaklar. Halka kaşıkla verip, kepçeyle alıyorlar. Bunun adı soygundur."