Sancar: Savaş bütçesi, yoksulluk olarak döndü
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar: “Baskı politikalarını arttırmak sonunuzu engellemeyecektir. Gideceksiniz.”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin bugünkü grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İktidarın daimi savaş politikalarıyla ayakta durduğunu, varlığını savaş politikalarına bağladığını söyleyen Sancar, başlatılan sınırötesi operasyona dair şunları söyledi:
“Muhalefetin tarihten ders çıkarmasını bekliyoruz”
“Federe Kürdistan Bölgesine yine bir sınır ötesi operasyon başlatıldı. Bunun adı sınır ötesi operasyon değil; bunun adı apaçık savaş politikalarıdır, bölgeyi savaş düzeni içinde tutma arayışıdır. Buradan çok yönlü hesabı var elbette bu iktidarın.
“Bu savaşların içinde hiç şüpheniz olmasın ülkedeki siyaseti yeniden dizayn etme hedefi de yer alıyor. Bu ülkede siyaseti savaş politikaları üzerinden dizayn etmeye çalışıyorlar. Diğer muhalefet partilerini bu politikalar üzerinden hizaya getirmeyi amaçlıyorlar. Böylece bizim dışımızdaki, demokrasi ve barış isteyen güçlerin dışındaki herkesi sessizce bu cephede yer almaya çekiyorlar.
“Belki de mecbur ediyorlar ama hiç kimse mecbur değil. Özellikle diğer muhalefet partilerinin tarihten ciddi dersler çıkarmasını bekliyoruz.
“Her sınır ötesi operasyondan sonra iktidarın arkasına dizilme alışkanlığının bu ülkede bu düzeni kalıcı hale getirmekten başka bir sonuç yaratmayacağını bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu oyuna gelmeyin.”
Mithat Sancar bu politikaların ekonomiye yansımalarıyla ilgili de şu açıklamayı yaptı:
“Savaş politikaları kaynakları yutuyor”
“Savaş politikalarının yarattığı yıkımın en ağır ve canlı yaşandığı alanlardan biri de ekonomidir. Evet, bu iktidarın savaşa ayırdığı bütçeyi her seferinde dile getiriyoruz. Savaş politikaları kaynakları yutuyor, elbette canları da alıyor. Canlar gittikçe bu ülkede acılar derinleşiyor. Yaralar daha da katmerleşiyor.
“O nedenle, hem canlarımızı hem de yoksulluktan kurtulmamızı sağlamak için bu iktidarın ekonomi politikalarında izlediği yolun temelini de görmemiz lazım.
“Savaşın örtülü ödenek harcamaları, Mart ayı için 800 milyon liraya yakın. Peki, kılıfı ne bunun? Biliyorsunuz nereye harcandığını açıklamıyorlar. Gerekçe ‘gizli hizmet giderleri’. Nedir bu gizli hizmetler? Hiçbir açıklama yok.
“Biz biliyoruz nereye gidiyor bunlar. Savaş politikalarının her bir ayağı için ayrı ayrı bir kaynak gerekiyor. Onun sonucunda ülkede yaşanan ekonomik çöküş ortaya çıkıyor.
“Ekonomik çöküş, iktidar politikalarının sonucu”
“Türkiye enflasyonun en yüksek olduğu dünya ülkelerinden biri. AKP Genel Başkanı, “Bu küresel bir meseledir, dünyadaki fiyat artışlarının bir yansımasıdır,” diyor. Bugün küçük ortağı da “Enflasyon küresel sorundur,” dedi. Ama doğru söylemiyorlar.
“Veriler ortada, rakamlar ortada. Dolayısıyla Türkiye’deki ekonomik çöküş ve bu yüksek enflasyon iktidar politikalarının sonucudur. Küresel gelişmelerin buradaki payı devede kulak bile değildir.
“İşte rakamlar. Mesela Asya kıtasında, Çin’de enflasyon yüzde 1.5. Güney Kore’de yüzde 4.1, Japonya’da yüzde 0.9. Avrupa’ya bakalım İsviçre'de yüzde 2.4, Fransa’da yüzde 4.5, Endonezya’da yüzde 2.6, Avusturya'da yüzde 3.5, Singapur’da yüzde 3.4. Hepsini saymayalım.
“Hepsini alt alta toplayın Türkiye’deki enflasyon rakamına ulaşamıyorsunuz. Demek ki enflasyonun nedeni küresel gelişmeler değil sizsiniz ey iktidar sahipleri! AKP Genel Başkanı ve küçük ortağı, sebepleri başka yerde göstermeye kalkmayın.
“Açlık hakikatin de çıplak bir şekilde ortaya çıkmasına yol açar. Bu insanlar, bu açlar ve yoksullar ordusu, sizin savaş ordularınıza karşı birlikte mücadele ettiğinde nasıl bir sonuçla karşı karşıya kalacağınızı biliyorsunuz. O yüzden baskı politikalarını sürekli arttırıyorsunuz. Bu sizin sonunuzu engellemeyecektir. Gideceksiniz.”
“Demokrasi krizi kuru ve enflasyonu fırlattı”
“Ekonomi Komisyonumuz, “Demokrasi Krizinin Ekonomik Maliyeti” başlıklı raporunu açıkladı. Komisyonumuz bu raporda net bir biçimde demokrasideki gerileme büyüdükçe ekonomik göstergelerin kötüleştiğini ortaya koydu.
“Hukuk endeksinde yaşanan düşüş, faiz giderlerini arttırdı. Güvenlik bütçesindeki artış merkezi yönetim borç stokunu yükseltti. Özgürlükler geriledikçe yaşam memnuniyeti düştü. Demokrasi krizi döviz kurlarını ve enflasyonu fırlattı. Savaşa ayrılan bütçe, her haneye yoksulluk ve sefalet olarak döndü.”