Sancar: "Mesele 'nezaketsizlik' değil, dokunulmazlıklara saldırı olasılığının görmezden gelinmesi"
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, geçtiğimiz hafta "Olağanüstü Toplantı"da AK Parti'nin Saliha Aydeniz'in dokunulmazlığını kaldırmak için toplantıyı sürdürme kararı alabileceğini bu nedenle katılmama kararı aldıklarını açıklamıştı.
Önceden ilan edildiği gibi oldu. Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) TBMM'ye yaptığı "Sağlıkta Şiddet" konusunda "Olağanüstü Toplantı" çağrısına katılmayacaklarını duyuran, AK Parti, MHP ve HDP grupları Genel Kurul'a katılmadı.
TBMM kulislerinde Sancar'ın HDP'nin katılmama gerekçesine ilişkin ayrıntılı açıklamasının AK Parti'nin kararını değiştirerek Genel Kurul'a katılma yolunu da kapadığı yorumları yapılıyor.
TBMM İç Tüzüğü'ne göre ancak en az 200 üyenin katılımıyla başlaması mümkün olan "TBMM Olağanüstü Toplantısı" CHP, kendi çağrısı için yeterli desteği bir araya getiremediği için gerçekleşemedi.
Birleşime Kemal Kılıçdaroğlu dahil 100 kadar CHP milletvekili, 32 İYİ Parti milletvekili katıldı. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu Genel Kurul'da hazır bulundu.
Çağrı siyasal gündeme düştüğünde HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, TBMM'de yaptığı basın toplantısında, "CHP'nin siyasi nezaket kurallarına uygun davranmadığı" görüşünde olduklarını söylemiş, "En azından o gün bizim gelip gelemeyeceğimizi, hazır olup olmadığımızı, bu konudaki önerimizi sormamasını talihsizlik olarak değerlendiriyoruz, "1 Ağustos'taki toplantıda olamayacağız, orada bulunmayacağız." demişti.
Ancak, HDP Eş Genel Başkanı Prof. Mithat Sancar 28 Temmuz Perşembe günü Medyaskop'ta Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtlarken, HDP'nin itirazının "nezaket" gibi protokoler bir nedenden ileri gelmediğini, genel görüşmeye, AK Parti'nin Saliha Aydeniz'in dokunulmazlığının kaldırılması ve Semra Güzel'in vekilliğinin düşürülmesi için bir fırsata dönüştürme planlarını boşa çıkarmak maksadıyla katılmayacaklarını açıkladı.
Sancar, görüşlerini şöyle açıkladı.
Biz aylardır ve yıllardır parlamentoda çeşitli şekillerde dile getiriyoruz. Sağlık emekçileri ve sağlıkta yaşanan sorunlarla ilgili yaptığımız çalışmaları uzun uzun anlatmama gerek yok. Siz onu bir kenara bırakın.
"Buradaki sorun ne, açık ifade edeceğim. Doğrudan anlatacağım: Şimdi meclisin böyle bir olağanüstü toplantıya çağrılması halinde o konu görüşülüp kapanabilir. Ama bir önergeyle mesela AKP meclisin çalışmalarına devam etmesi talebinde bulunabilir ve meclisin çalışmaya devam ettirilmesini sağlayabilir. Meclis'in çalışmaya devam etmesinin sağlanması halinde ilk gündeme gelecek olan konu Saliha Aydeniz milletvekili arkadaşımızın dokunumazlığının kaldırılması dosyası olacaktır.
"AKP'nin bunu meclis tatile girmeden önce yetiştirmek için çok çaba harcadığını biliyoruz. Genel Kurul tatildeyken karma komisyon dokunulmazlık konusunu görüşmek için toplantılara devam etti ve daha iki gün önce de bu toplantıların sonunda... Saliha Aydeniz'in dokunulmazlığının kaldırılması yönünde bir karar verdi.
"Bize de iki gün şerh için süre tanıdılar. Bu şu demektir, eğer pazartesi toplanırsa meclis ardından hemen çalışmalara devam önergesini AKP getirebilir ve Saliha Aydeniz arkadaşımızın dokunulmazlığının kaldırılmasını sağlayabilir. Semra Güzel arkadaşımızın da fezlekesini hazır bekletiyorlar. Onun da milletvekilliğini düşürmek için hızla gündeme getirilmesini sağlayabilirler.
"Biz de diyoruz ki 'bu kadar karmaşık meseleler varken CHP grubu meclisi olağanüstü toplantıya çağıracağı zaman istişarede bulunmalıydı.' Mesele siyasi nezaket meselesi değildir. Siyasi istişare ve muhtemel gelişmelere karşı, iktidarın hamlelerine karşı ortak tavır alma meselesidir.
"Şimdi biraz daha basitleştirerek açık söyleyeyim. Eğer meclis olağanüstü toplantıdan sonra yani toplandıktan sonra AKP görüşmelerin devamı yönünde önerge getirirse, veya Saliha Aydeniz'in dokunulmazlığı kaldırılırsa gene, bu muhalefetin birbiriyle çok daha ciddi bir konuda tartışması sonucunu da verir.
"İktidara manevra alanı açılırken HDP'nin görüşünün alınmaması siyasi istişareyi önemsememektir"
"Şimdi bizim beklediğimiz siyasi nezaket değil. Türkiye'nin bu kadar kritik bir döneminde ve AKP-MHP iktidarının bu kadar sinsice planlar yaptığı bir aşamada bizimle istişare etmeden bu meseleler de gündeme gelebilecekken böyle bir çağrının yapılmış olmasıdır. Biz buna itiraz ediyoruz.
"Böyle bir manevra alanını iktidara açacak bir hamle yapıldığında bundan doğrudan etkilenen bir parti olarak HDP'nin görüşünün sorulması doğru değil. Bunu nezaket meselesi olarak görmüyoruz. Bunu siyasi öngörü ve muhalefetin siyasi istişare konusunu önemsemesi meselesi olarak görüyoruz.
Engin Altay: "TBMM Başkanı Şentop HDP'yi tehdit etti"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, partisinin önerdiği 'sağlıkta şiddet' teklifinin, yeterli çoğunluk sağlanamadığı için Meclis'te görüşülmemesi ardından, bir basın toplantısı düzenledi.
Altay, Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un, 'sağlıkta şiddet' teklifi görüşülürse, Saliha Akdeniz'in dokunulmazlığının da görüşüleceği yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Altay, Şentop'un bu sözlerinin HDP'ye yönelik tehdit olduğunu söyledi:
"HDP'ye diyor ki: 'Gelmeyin, Meclis'e gelmeyin. Açmayın...' Bunu AK Parti söyleyebilir. Bu toplantıdan rahatsızdır. Ak Parti kafasıyla, Ak Parti gözlüğüyle meseleye bakarak konuşmasını kabul edemem. Doğru değil... Ne demek getireceğiz. Sen getiremezsin zaten. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü açık. Meclis toplanırsa, önce çağrıya mevzu konu görüşülür. Sonra Meclis karar alırsa çalışmalara devam kararı ve başka konular da girebilir. Bu kararı alacak olan Meclis Genel Kurulu, Sayın Meclis Başkanım sen değilsin. Bu HDP'ye yönelik dokunulmazlık raporunu, Karma Komisyon oylama sonucunu ve raporunu Meclis'e getireceğiz demek, HDP'ye örtülü değil, açık bir tehdittir. Bu da kabul edilemez."
Teklifin gündeme gelmesinden sonra AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın, "Meclis'te olacağız ama Genel Kurul'a gelmeyeceğiz." açıklamalarını da eleştiren Altay şunları söyledi:
"Kulislerde bakacaklar, kafayı uzatacaklar; CHP ve diğer partiler eğer çoğunluğu sağlarsa girecekler. Bu sefer girme sebepleri de genel görüşmeyi yaptırmayalım diye olacak. Allah'a havale ediyorum. milletimizin taktirine havale ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni çare müessesesi olarak gören bir partidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletin ta kendisidir. Egemenlik kayıtsız şartsızsa, kimin bir derdi varsa, toplumun hangi kesiminin bir sorunu varsa orada adres TBMM'dir."