Ruslar, Ukrayna operasyonu nedeniyle hedefte
Rusya’nın Ukrayna operasyonu yalnızca devleti yaptırımlarla karşı karşıya bırakmadı, aynı zamanda Rus ve eski SSCB devletlerinden olan birçok insanı da taciz ve tehditlerin hedefi haline getirdi.
San Diego’da bulunan ve eski Sovyet cumhuriyetlerinden yemekler sunan Puşkin Rus Restoranı’nın telefonlarına Ike Gazaryan’ın eşi Yulia yanıt veriyor. Fakat Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından, Gazaryan telefonlara kendisi bakmaya başladı. Savaşın başlamasından sonraki hafta boyunca, restoranın yaklaşık 15 ilâ 20 küfürlü aramaya maruz kaldığını söylüyor.
Yapılan ilk birkaç aramaya fazla kulak asmadı, çünkü bunları etrafta dolaşan avare çocuklara bağlıyordu ama sonraki bazı çağrılar şiddet tehdidi içeriyor gibiydi. Ermeni olan ama hayatı Rusya’da geçen Gazaryan, “Daha ciddi aramalar gelmeye başladı, insanlar bize bağırıp çağırıyorlar” diyor: “Sanki bu savaşla bir ilgimiz varmış gibi, Putin rejiminin yaptıkları yüzünden bizi suçluyorlar. Arayarak bizi havaya uçuracağını söyleyen insanlar var." Gazaryan, eşi Yulia’nın bu aramalardan dolayı çok endişelendiğini söylüyor: “Telefonlara ben bakmak zorunda kalıyorum, çünkü insanların ona bağırmasını istemiyorum.”
ÖFKE DALGASI MASUM İNSANLARI TEHDİT EDİYOR
Rusya’nın Ukrayna’daki işgalinin başlamasından bu yana, dünyanın dört bir köşesinde yaşayan insanlar insani yardım kuruluşlarına, kurumsal boykotlara ve protestolara destek vererek Ukrayna halkıyla şahsi dayanışmalarını sergilediler. Diğer yandan, diğer bazıları öfkelerini Rusya ya da halkı ile bağlantılı olduğunu düşündükleri her şeye yönelttiler. Kimi durumlarda bu protestolar zararsız, hatta saçma görünüyordu; örneğin, Uluslararası Avrupa Yılın Ağacı yarışması, Rus ağaçlarını yarışmadan çıkardı. Rusya’nın kültürel ihracatı, Sibirya Rus Devlet Balesi, Kraliyet Moskova Balesi ve İngiltere'deki Bolşoy Balesi’nin gösterilerinin iptal edilmesiyle bir diğer hedef haline geldi. ABD’li kongre üyesi Eric Swalwell’in “ABD’deki her Rus öğrenciyi ülkeden kovmayı” savunduğu ve İngiliz milletvekili Roger Gale’in "ülkede yaşayan tüm Rusların eve gönderilmesi” gerektiğini ifade ettiği diğer durumlarda, bu söylem daha net biçimde ayrımcı bir niteliğe kavuştu.
Rusları ve Rus olarak algılanan diğer insanları hedef alan bazı saldırılar suç kapsamına giriyor. Kanada’nın Calgary kentinde bulunan Rus Ortodoks Kilisesi, 26 Şubat’ta kırmızı boya ile boyandı. Washington kentinde, Russia House Restaurant and Lounge adlı lokantada saldırganlar pencereleri ve bir kapıyı kırdı ve geride “önyargı barındıran” afişler bıraktı. İrlanda Dublin’de bir kamyon bilinçli biçimde Rus elçiliğinin kapısına çarptı.
Saldırılar, Rusça konuşan diaspora üyelerini ayrım gözetmeksizin hedef alıyor gibi görünüyor. Alman yayın kuruluşu DW, bir Rus dil okulunun Rus sahibinin, meslektaşlarının ve öğrencilerinin taciz ve tehditlere maruz kaldığını söylediğini belirterek, yerel bir müzenin, öncelikle “siyasi nedenlerle” öğrencileri tarafından sergilenecek bir performansı iptal ettiğini söylediğini de aktarıyor. Kanada Vancouver’daki bir Rus toplum merkezi, Ukrayna bayrağının renklerine atıfla mavi ve sarı renklere boyandı. Ve Ohio’nun Columbus kentinde hem bir Rus hem de bir Ukraynalıya ait olan Diana Deli adlı işletme, tehdit içeren telefon aramaları geldiğini bildirdi. Kimi taciz mağdurları, Rusya ve eski Sovyet Cumhuriyetlerindeki siyasi zulümden kaçmıştı. Rus olmayan diğerleriyse, Ukrayna da dahil olmak üzere, Doğu Avrupa ve Orta Asya’nın diğer bölgelerinden göç ettiler.
Gazaryan, çocukluğunda Azerbaycan’da yaşanan baskılardan kaçarak önce Özbekistan’a, ardından Rusya’ya yerleşti ve en nihayetinde ABD’yi kendi evi belledi. Eşi Rusyalı ve ülkede tarihsel olarak ayrımcılığa maruz kalan bir Türk halkı olan Yakut etnik azınlığının bir üyesi. Gazaryan, işletmesinin Ukraynalı hayır kurumlarına para bağışladığını ve Ukraynalı çalışanlarına, ülkelerinde bulunan ailelerine göndermeleri için maddi yardım sunduğunu ifade ediyor. Kısmen onlarınkine benzer acılar yaşadığı için Ukraynalılarla samimi bir empati kurabiliyor. Gazaryan, “Ailem ilk elden savaşın ve her şeyi geride bırakıp kaçmanın nasıl bir şey olduğunu biliyor” diyor: “İşin gerçeği, 24 yıl önce ABD'ye yerleşene dek kaçmaya devam ettik.”
Kökeni her ne olursa olsun, Gazaryan’ın işi olumsuz bir şekilde etkilendi. İşgal sonrasında birden bire büyük gruplar rezervasyonlarını iptal etti. Restoranın birikimleri salgın sırasında defalarca tekrarlanan kapanmalardan dolayı tükendi ve Gazaryan başka bir darbeyi kaldıramamaktan korkuyor. “Tam da Covid tedbirleri kaldırıldığında bu olaylara maruz kaldık. Rahat bir nefes almamız mümkün olmadı” diyor.
SPORCULARIN AİLELERİ DE TACİZ EDİLİYOR
Taciz olayları, ABD ve Kanada’da yaşayan en göz önündeki Ruslara kadar yayıldı: Profesyonel hokey oyuncuları. Dan Milstein, Tampa Bay Lightning’den Nikita Kucherov gibi Rus ve Belarus kökenli 40’tan fazla oyuncunun yer aldığı Ulusal Hokey Ligi Oyuncuları Birliği’nde resmi bir menajer. Milstein, hem ABD hem de Kanada’da yaşayan müşterilerinin kendisine yaşadıkları tacizleri ilettiklerini söylüyor. Milstein, örnek olarak, sokakta yürüdüğü sırada bir yabancının bir sporcuya yaklaştığını ve “Çantalarını toplayıp lanet olası Rusya’ya geri dönmesini” söylediğini aktarıyor. Milstein, “Sporcuların bir kısmı, tacizlere maruz kalan eş ve çocukları için fazladan güvenlik önlemi istediler” diyor. Milstein, bir sporcunun eşinin Instagram’da bebeklerinin bir fotoğrafını yayınlamasının ardından, bir yabancının, onların “Nazi çocuğu” olduğunu yazdığını dile getiriyor.
Bunun gibi anlaşmazlıkların ortasında, kimi Rus temalı işletmelerin sahipleri, bazı olumsuz çağrışımlardan kaçınırken, ayrışmaları azaltmaya yardımcı olabilecekleri hususunda umut taşımaya devam ediyor. Ortaklardan biri olan Alena Rakhman, Brooklyn’deki Brighton Beach semtinde eski Sovyetler Birliği Cumhuriyetlerinin yiyeceklerini satan bir mağaza olan ‘Taste of Russia’ işletmesinin sahiplerinin işletmenin ismini ve Kızıl Meydan’daki Aziz Basil Katedrali’ni de barındıran restoran logosunu değiştirmeye karar verdiklerini ifade ediyor. İşgalin ardından, bir grup müşterinin, işletme sahiplerine isim değiştirmelerini söylemek için ziyarette bulunduklarını söylüyor.
Rusça konuşan bir ailenin çocuğu olarak Ukrayna’nın Odessa kentinde dünyaya gelen Rakhman, henüz yeni bir isimde karar kılınmamış olsa da, mağazayı yeniden isimlendirmekteki amaçlarının, bulundukları mahallenin çeşitliliğini yansıtarak işi daha kapsayıcı bir hale getirmek olduğunu dile getiriyor. Brighton Plajı, Rus topluluğuyla yan yana yaşayan Ukrayna topluluğunun pek çok sakini tarafından “Küçük Kiev” olarak adlandırılıyor. “Geleneksel olarak, yemek birleştirici bir unsurdur. Bu nedenle yiyeceklerimizin ve işletmemizin topluluğumuzu bir araya getirmesini ve mümkün olan hiçbir şekilde ayrıştırmamasını arzu ediyoruz” diye ekliyor.
İşletme sahiplerinin isim değiştirme planı, kararı aktaran yerel haberlere sosyal medya üzerinden yanıt veren Rus topluluğunun kimi üyelerinin tepkisine neden olmuş. Rakhman, “Bu üzücü, çünkü sadece bir şeyler yapmaya çalışıyoruz” diyor: “Biz yalnızca yardım etmek istiyoruz; yalnızca hassas ve nazik olmak istiyoruz. Ve insanlar ortada bir neden yokken öfkeleniyorlar.”
Yazının orijinali Time sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)