ÖHD bin 600 avukatla sahada olacak
Seçim gününde bin 600 avukatla sahada olacaklarını belirten ÖHD Eş Genel Başkanları Serhat Çakmak ve Ekin Yeter, “85 milyon yurttaşımızı sandıklara davet ediyoruz. İhlallere karşı sahada ve her yerde olacağız” dedi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerin yapılacağı 14 Mayıs’ta bin 600 avukatla sahada olacak. İktidar yetkililerinin açıklamalarıyla başlayan seçim güvenliğine dair tartışmalar sürüyor. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) başta olmak üzere seçime giren muhalefet partileri, sandık görevlileri ve müşahitlerle seçim güvenliği için çalışmalarını sürdürüyor. Sivil toplum ve hukuk örgütleri de kurdukları komisyonlarla seçim güvenliği için sahada olacak. 81 kentte bin 600 avukatla sahada olacak olan ÖHD Eş Genel Başkanları Serhat Çakmak ve Ekin Yeter, yürüttükleri çalışmalar ve seçimlere dair değerlendirmelerde bulundu.
AVUKATLARIN SEÇİMLERDEKİ ROLÜ
Türkiye halklarının 14 Mayıs’ta tarihi bir seçimle karşı karşıya olduğunu belirten Çakmak, “Zira mevcut düzende bir şeylerin değişimi açısından seçimlerin oldukça önemli bir yer tutuğunu biliyoruz. En son belediye seçimlerinde, İstanbul’da bir partinin adayı kazanmasına rağmen gece yarısından itibaren tüm veriler durduruldu. Kazanılmış bir seçim açısından hiçbir veri elde edilmemiş gibi bir durumla karşı kaşıya kaldık. Akabinde Yüksek Seçim Kurulu (YSK) İstanbul seçimlerinin ertelenmesi yönünde bir karar verdi. Burada aslında sahada yer alan vatandaşlar kadar seçim güvenliğini sağlayan avukatların varlığı olmamış olsaydı, seçimler yenilenmeyecekti ve mevcut iktidarın adayı seçimi kazanmış olacaktı” dedi.
HERKES SANDIKLARI KORUNMALI
Kurdistan’da ise 1990’lı yıllardan bu yana seçimlerde usulsüzlük yapıldığını ifade eden Çakmak, son yıllarda halkın bilinçlenmesiyle birlikte bu durumun azaldığını söyledi. Çakmak, “14 Mayıs seçimleri, insanların değişime dair umutlarının fazla olduğunu gösteren bir seçim olma özelliğini taşımaktadır. Bu yönüyle gerek kamuoyunda tartışılan bazı konular gerekse de siyasal iktidarın tutumları ve son zamanlarda yaptığı açıklamalar, seçimin 2018 seçimlerine döneceğini gösteriyor. Bu yönüyle her bir sandığa, her bir oya yurttaşların sahip çıkması gerekiyor” uyarısında bulundu.
AVUKATLARA SORUMLULUK ÇAĞRISI
Bu seçimde avukatlara büyük bir sorumluluk düştüğünü vurgulayan Çakmak, meslektaşlarına çağrıda bulunarak, görev almalarının tarihi bir sorumluluk olduğunun altını çizdi. Çakmak, “Avukatların sahada etkin bir biçimde oy verme işleminden tutun, başkasının yerine oy kullanabilen insanların engellenmesi ve seçim güvenliği için daha hukuka uygun bir durumun ortaya çıkması açısından avukatların sahada yer alması ciddi anlamada önem teşkil etmekte. ÖHD olarak tüm seçim bölgelerinde sandık başlarında, okullarda ve sahada olacağız. Tüm seçim bölgelerinde çalışacak meslektaşlarımız bulunmakta. Bu seçim sürecinin hazırlanması ve seçim güvenliği açısından meslektaşlarımıza bir dizi seçim güvenliği dersi verdik. Tüm alanlarda çalışacak meslektaşlarımız hazırlıklarını tamamlanmış bulunmakta. Kurumumuzda yer alan ve kurumumuzla dayanışan, destek veren diğer hukuk kurumları, diğer sivil toplum kuruluşları da çalışmalarını bitirmiş seçim gününü beklemekte” ifadelerini kullandı.
DEMOKRATİKLEŞME UMUTLARI
Seçimlerde bin 600 avukatla sahada olacaklarını aktaran Çakmak, avukatların çoğunun kendi derneklerinin üyeleri ve dernekleriyle dayanışan hukuk kurumlarında yer alan avukatlar olduğunu kaydetti. Yurttaşları demokratik hakları olan oy kullanmaya çağıran Çakmak, “Bu daveti bir yurttaş olarak söylüyoruz. Türkiye’nin demokratikleşmesine dair umutları olan her yurttaşın bu çabayı göstermesi gerekiyor. 85 milyon yurttaşımızı bu yönüyle sandıklara davet ediyoruz. Seçimde yaşanacak ihlallerde derneğimize ulaşıp bizi bilgilendirsinler. Biz sahada ve her yerde olacağız” diye belirtti.
İHLALLERE KARŞI TETİKTE OLUNACAK
ÖHD Eş Genel Başkanı Ekin Yeter ise, halkın seçim güvenliği kaygılarının önceki seçimlerde ortaya çıkan pratiklerden kaynaklandığını söyledi. Yeter, “Siyasal iktidarın ve onlarla aynı ittifakta olan partilerin seçimle ilgili söylemleri aslında bir ‘siyasi darbe’ niteliğindedir. Söylemlerden ve tutumlardan kaynaklı bir seçim riski oluşmaktadır. Elbette Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye ve Kurdistan’da ezilen ve sömürülen tüm halklar, bu tür söylemlere alışkınlar. Bizde kaygıların oluştuğu bu sürece ciddiyetle yaklaşıyoruz” dedi.
Seçim günü Türkiye ve Kurdistan’da bini aşkın avukatla sahada olacaklarını vurgulayan Yeter, bu avukatların ihlallere karşı itiraza yetkili hale getirildiğini belirti. Yeter, şöyle devam etti: “İtiraza yetkili avukatlar oy kullanma işleminin başlamasından seçim sonuçlarının hukuken kesinleşmesine, itiraz süreleri tamamlanana kadar görevde olacaklar. Bu sürede tespit ettikleri usulsüzlük ve hukuksuzluklara anında müdahale gerçekleştirecekler. Bu müdahaleleri tamamen mevzuatın çizdiği çerçevede itiraz ve şikayet mekanizmaları kullanarak yapacaklar. Bizim bünyemizde çalışan avukatlar hem seçimi denetleme hem de seçimden sonra tespitleri raporlaştırarak kamuoyuyla paylaşılacaklardır. Amacımız seçimim demokratik bir şekilde bitirilmesini sağlamak. Elbette ki barolarında bu noktada tarafsız ve bağımsız bir gözle seçimleri gözleme, anlama ve raporlaştırması bizim için çok önemlidir.”