Mithat Sancar: Demirtaş'la bazen fikir farklılıkları oluyor, sorun veya ayrılık yok
Parti içinde her zaman farklı görüşler olduğunu söyleyen Mithat Sancar “Demirtaş'la aramızda bazen fikir farklılıkları oluyor, doğaldır. Sorun yok, fikir farklılıkları var, ayrılık yok” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, cezaevinde bulunan eski eş genel başkan Selahattin Demirtaş'la aralarında sorun olduğu iddialarının spekülasyon olduğunu belirtti.
HDP içinde farklı görüşler olduğunu, kararları tartışmalar sonucu mutabakatla aldıklarını söyleyen Sancar, "Demirtaş’la her konuda fikir birliği içinde olmamızı beklemek doğru değil, gerekli değil. HDP’de karar mekanizmaları şöyle işliyor: Herkes görüşünü söyler, sonuna kadar tartışılır ve bu tartışmalar bir mutabakatla sonuçlanır. Demirtaş'la aramızda bazı konularda bazen fikir farklılıkları olur, oluyor, doğaldır. Ama daha önce de söylediğim gibi, ayrılık cezaevi duvarlarından oluşuyor" diye konuştu.
'DEMİRTAŞ'LA İLETİŞİM HİÇBİR ZAMAN AKSAMADI'
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Youtube kanalı "Yeniden TV"de gazeteci Ayşegül Doğan'ın sorularını yanıtladı ve gündemdeki konuları değerlendirdi.
Doğan'ın "En çok spekülasyon yapılan konulardan biri... HDP'nin eski eş genel başkanlarından Selahattin Demirtaş'la iletişiminiz nasıl? Aranızda bir sorun var mı? Ne dersiniz, bu tartışmaları izlerken ne hissediyorsunuz?" sorusu üzerine Mithat Sancar, "Selahattin Demirtaş arkadaşımızla iletişim hiçbir zaman kopmadı, aksamadı da. Yani düzenli bir iletişim var kendisiyle parti yönetimi arasında" yanıtını verdi.
'DEMİRTAŞ'A ÖNERİLERİMİZİ İLETİYORUZ, GÖRÜŞLERİNİ ALIYORUZ'
Demirtaş'la görüş alışverişinde bulunduklarını aktaran Sancar, "Bizim MYK adına görevlendirdiğimiz bir arkadaşımız bu iletişimi sağlıyor, doğal olarak kendisi de bazen avukatlarıyla görüş iletiyor. Biz de kendisine önerilerimizi, fikirlerimizi söylüyoruz. Onun gönderdiği önerileri de alıp değerlendiriyoruz. Bu konuda bir sorun yok" dedi.
'PARTİ İÇİNDE FARKLI GÖRÜŞLER OLUYOR, KARARLARIMIZI TARTIŞARAK ALIYORUZ'
HDP'de kararları tartışmalar sonucunda aldıklarını belirten Sancar, şöyle devam etti:
"Selahattin Demirtaş’la her konuda fikir birliği içinde olmamızı beklemek de doğru değil, gerekli değil. Çünkü HDP çoğulcu bir parti ve partinin kurullarındaki tartışmalarda da farklı görüşler ortaya çıkabiliyor. HDP’de karar mekanizmaları şöyle işliyor: Herkes görüşünü söyler, sonuna kadar tartışılır ve bu tartışmalar bir mutabakatla sonuçlanır. Bu mutabakata bağlılık ve bu mutabakat üzerine kurulan siyasetleri sahiplenmek HDP’yi bir arada tutan çimentodur."
'BİZ DE DİKKATLİYİZ, DEMİRTAŞ DA DİKKATLİ'
"Selahattin Demirtaş arkadaşımızla aramızda bazı konularda bazen fikir farklılıkları olur, oluyor, doğaldır" diyen Sancar, "Ama daha önce de söylediğim gibi, ayrılık cezaevi duvarlarından oluşuyor. Eğer şimdi kendisi aramızda olsa daha fazla fikir farklılıkları da ortaya çıkabilirdi. Sorun yok, fikir farklılıkları var, ayrılık yok. Fikir farklılığını soruna dönüştürmek için sürekli köpürten çevreler var. Bunu açıkça söylemem lazım. Yani Selahattin Demirtaş’tan gelen bir açıklamanın hemen HDP’yle ayrılık anlamına geleceği şeklinde yorumlandığı çok sayıda yorum ve spekülasyonla karşılaşıyoruz. Biz de buna karşı dikkatliyiz, Selahattin arkadaşımız da dikkatli" ifadelerini kullandı.
'BU PARTİ, ÇOK ZOR ŞARTLARDA FARKLILIKLAR YELPAZESİNİ KORUDU'
Spekülasyonlara karşı dikkatli olduklarını belirten Mithat Sancar, şunları söyledi:
"Yani bu tür kurguların ve spekülasyonların açıklamalar vesile edilerek büyütülmesine karşı açık, ortak niyetimiz, mutabakatımız var Selahattin Demirtaş'la. Dolayısıyla partiyle Selahattin Demirtaş iki ayrı varlıkmış gibi düşünmek yanlış. Demirtaş'ın esas niyetinin ve amacının, parti politikalarına destek vermek ve gelişimine katkı sağlamak olduğunu da biliyoruz. Bunun dışında harcanacak çabalar bir sonuç doğurmaz. Bu parti çok zor şartlarda, çok geniş farklılıklar yelpazesini büyük saldırılara ve kuşatmalara karşı bir arada tutmayı başarmıştır. Bu demokratik, mutabakatçı ve sahiplenici yöntemle yapmıştır. Yani farklılıklarımızı tartışarak mutabakata dönüştürme, politikalarımızı bu mutabakatlar üzerine kurma ve hepimizin bu politikaları sahiplenmesi... Temel yöntemimiz bu."