Merkez Bankası, faizi yüzde 40’a çıkardı
Para Politikası Kurulu politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında 500 baz puan artışa gitti. Hafize Gaye Erkan göreve geldiğinde faiz yüzde 8,50 seviyesindeydi.
Merkez Bankası, Hafize Gaye Erkan göreve geldikten sonra altıncı kez faiz artışına gitti. Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan arttırdı.
Yüzde 35 olan faizi yüzde 40 olarak belirlendi. Erkan göreve geldiğinde faiz yüzde 8,50 seviyesindeydi.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan PPK, enflasyonun Ekim’de bir miktar gerilediğini ve manşet enflasyonun hazırlanan son Merkez Bankası raporunda sunulan görünümle uyumlu seyrettiğini ifade etti.
Yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik risklerin enflasyon baskısını canlı tuttuğunu söyleyen PPK, “Yakın döneme ilişkin göstergeler, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin başladığına işaret etmektedir” dedi.
Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını değerlendiren PPK’nın açıklaması şu şekilde:
“Dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlenmektedir.
“Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.
Kurul, mevcut mikro ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilirken, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin ve parasal sıkılaşmanın, aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörülmektedir. Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir.
Kurul politika kararlarını, parasal sıkılaştırmanın birikimli ve gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.”
Faiz, döviz ve enflasyon ilişkisi
Faiz, enflasyon ve döviz kurları birbirinden bağımsız değil, arasında yakın bir ilişki var. Bir noktadaki dengesizlik diğerlerini etkiliyor.
Hükümet ve Merkez Bankası uyguladığı/uygulayacağı politikalarla faiz, enflasyon ve döviz kurları arasında bir denge kurulmaya çalışılıyor. Merkez Bankası’nın piyasadaki para arzını yönetebilmek için sahip olduğu en etkili araçsa politika faizi.
Bu faiz oranlarının düzeyi, bireylerin ve kurumların kaynaklarını tasarrufa ya da harcamaya yöneltmesinde belirleyici.
Genel kabul gören ekonomi teorisinde, faiz oranlarının düşük tutulmasının enflasyon yaratacağı ve enflasyonun arttığı bir dönemde de fiyat artışlarını dizginlemek için faiz artırımına gidilmesi gerektiği görüşü bulunuyor.
Daha detaylı bilgi için Mahfi Eğilmez’in “Enflasyon ile Faiz İlişkisi” yazısını okuyabilirsiniz.