Mahpus: Gardiyan ip verip ‘kendini assana” dedi
İHD İstanbul Şubesi, Silivri 5 Nolu Cezaevindeki işkence ve kötü muamele ile iki mahpusun hayatını kaybetmesiyle ilgili açıklama yaptı, yetkililere cezai ve idari soruşturma çağrısında bulundu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi bugün derneğin toplantı salonunda, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ve mahpus aileleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi.
Silivri 5 Nolu Cezaevinde mahpuslara işkence ve kötü muamele uygulamasına dair yapılan açıklamada dernek, Adalet Bakanlığı’nı ve tüm yetkilileri; mahpus haklarının korunması için önlemler almaya ve hakikati tüm açıklığı ile paylaşmaya çağırdı.
Mahpus yakınları yanıt bekliyor
Silivri 5 Nolu Hapishanesinde mahpusların toplu intihar ettikleri ve Silivri Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı iddialarının kamuoyuna yansıması sonrasında Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü 9 Nisan günü yaptığı açıklamada olayı yalanlamıştı.
İHD, “Ancak bir mahpusun ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde aktardıkları ve dün yaşamını yitiren diğer bir mahpus Serhan Yılmaz’ın cenazesinin ailesine gösterilmeksizin hazırlanarak teslim edilmesi, gerçeklerin iddia edilenden daha vahim olduğuna işaret ediyor” dedi.
“Bir mahpus yakınının aktarımına göre; ölüm olaylarının duyulması üzerine mahpus yakınları hapishane önüne giderek yakınlarından haber almak için verdikleri dilekçelere cevap bekliyorlar.”
“Sakalları yolundu, botlarla kafasına basıldı”
İHD İstanbul Şubesi edindikleri bilgileri paylaştı:
“Telefon görüşmesinde mahpus ailesine, telefonu zorlukla ettiğini, kesilirse bir daha edemeyeceğini ve görüşmesinin kayıt altına alınmasını istediğini belirtti.
“Mahpus, 6 Nisan günü sayım sırasında oruçlu olduklarını, sayım görevlilerinin bir arkadaşlarına hiçbir neden yokken tokat attığını, hakaret ettiklerini, buna itiraz etmeleri üzerine kendilerinin de darp edildiklerini, kendisinin hastalığı nedeniyle bu arada atak geçirdiği için bahçeye çıkartıldığını, bahçede de işkence ve hakarete uğradığını, ardından geri koğuşa getirildiğini,
“Arama bahanesi ile gelip tekrar bahçeye çıkartıldıklarını, bahçede darp edildiklerini, sakallarının yolunduğunu, ardından “yumuşak oda”ya atıldığını, botlarla kafasına basıldığını, sürekli işkenceye maruz bırakıldıklarını ve intihara zorlandıklarını, hiçbir şekilde görevlilere fiziki müdahalede bulunmadıkları halde haklarında gerçeğe aykırı tutanak tutularak suçlanmaya çalışıldıklarını,
“Doktora götürüldüklerinde işkence tehdidi ile “darp yoktur” diye beyanda bulunmaya zorlandıklarını, dün yine bahçeye çıkarıldığını, darp edildiğini ve ip verilerek “kendini assana, öldürsene” dendiğini, kendisini asmaya çalışırken gelip “yalandan” kurtardıklarını,
“Bu zulüm nedeni ile kendilerini öldürmeye karar verdiklerini, intihar edeceklerini, mahpuslar C.A., T.O., O.H., H.M., A. ve A.M.Ç.’nin de aralarında olduğu 5-6 kişinin daha aynı durumda olduğunu, pisliğin içinde yatırıldıklarını, yatak olmadığını, 50 kişilik yerde 70 kişi olduklarını, ifade etti.”
“Gardiyanlar ve yönetim görevden alınmalı”
İHD, Adalet Bakanlığı’na seslendi:
“Öncelikle mahpuslara yönelik işkence ve kötü muameleyi durdurun ve yaşam koşullarını iyileştirin.
“Bu olaya dair hakikati ortaya çıkarmak ve suçluların cezalandırılmasını sağlamak için, olaya katılan cezaevi görevlileri ve göz yuman cezaevi yönetimini zaman geçirmeksizin görevden alın ve olayı hem cezai hem idari olarak soruşturun.
“Olayın aydınlatılması aşamasında sivil inceleme heyetlerinin mahpuslarla görüşmesine olanak sağlayın ve hakikati tüm açıklığı ile kamuoyu ile paylaşın.”