Mahkeme heyetine sert sözlerle seslenen Demirtaş: And olsun ki hesabını soracağım
AİHM kararının ardından ilk kez hakim karşısına çıkan Demirtaş, mahkeme heyetine sert sözlerle seslendi.
HDP'nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ana davası görülüyor. Mahkeme heyetine seslenen Demirtaş, "And olsun, hukuk önünde bana yaptığınız her şeyin hesabını soracağım" dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi'nin 'Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması' kararı sonrası dosyanın ilk duruşması bugün Sincan Cezaevi Kampüsü Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Demirtaş, duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile bağlandı.
MAHKEMEYE, AİHM KARARI HATIRLATMASI
Kimlik tespitinin ardından başlanılan duruşmada mahkeme başkanı, dava konusu olan fezlekeleri okudu. Demirtaş'ın avukatı Mahsuni Karaman, AİHM'in 'serbest bırakılmalı' kararını hatırlatarak, "Uzun uzun Van, Ankara’nın dosyalarını okuyorsunuz. AİHM’nin kararı yokmuş gibi davranıyorsunuz. AİHM kararını dikkate almadan duruşmaya devam edeceğiniz anlaşılıyor. Ancak ben sizden AİHM’nin kararını da zapta geçirmenizi beklerdim ama siz fezlekeleri okuyorsunuz hiçbir şey olmamış gibi" dedi.
'KİMLİĞİNİZİ GİZLEME GEREĞİ DUYDUNUZ'
Demirtaş da savunmasında AİHM'in kararına vurgu yaparak, mahkeme heyetinin kararı zapta geçirmemesine tepki gösterdi. MA'nın aktardıklarına göre; Demirtaş, şöyle konuştu:
"Mahkemeyi cesaretinden dolayı tebrik ediyorum. AİHM bu çabalarınızı tescil etti. Biz HDP’liydik. Partinin Eş Genel Başkanlarıydık. Açık siyasi kimlikle siyaset yürüttük. Kendimizi gizlemedik. Siz de siyasi faaliyet yürüttünüz. Ama gizleme gereği duydunuz. Bu bir yıldır duruşmaya çıkamadım. Bu bir yıllık süre zarfında Anayasa Mahkemesi Haziran 2020’de sizin hakkınızda ‘hak ihlali’ kararı verdi. AİHM en ağır hak ihlali kararı verdi. Avukatım da buna dikkat çekmek istedi. Ancak bu süre zarfında sanki hiçbir şey olmamış gibi bugüne kadar yürüttüğümüz faaliyet neyse onu yapalım diyorsunuz. Ama bu bizim açımızdan geçerli değil. Ulusal ve uluslararası mahkemenin verdiği ağır kararlar var. Bu nedenle o kararın zapta geçmesini beklemek bizim hakkımızdır."
Savunması boyunca mahkeme heyetini eleştiren Demirtaş, "AİHM kararını duruşmada açıklayarak, izah ederek ve bunları giderme konusunda mahkemenizin ne tür tedbirler alacağını madde madde saymasını beklerdik" dedi ve ekledi:
"Ama yapamazsınız. Çünkü genel başkanınız Erdoğan, ‘Yargının işine müdahale etmek benim haddime değil ama Selahattin Demirtaş gibi teröristin, varsa, sözde hakkını koruyacak değiliz’ dedi. Erdoğan, hakkımın korunmayacağını ilan etti. Siz de bunu ilan ederek başladınız. Dolayısıyla sizi tebrik ediyorum. Bu açık aleni ihlal tavrınızdan dolayı sizi kutluyorum. Türkiye’ye son derece ağır bir hak ihlali kararı da kazandırdığınız için bu başarınızı kutlamak gerekir."
'AİHM KARARI YOKMUŞ GİBİ DAVRANIYORSUNUZ'
Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Demirtaş’ın hakkını koruyacak değilim" sözlerini de hatırlatan Demirtaş, "Peki hakkımızı koruyacak olan sizsiniz. Şu an bağımsız bir tarafınızın olup olmadığı tartışma haline geldi. Ankara’da olduğumuz için Atakule’yi örnek vereyim. Atakule’nin altında oturmuş tartışıyoruz. Biz Atakule var diyoruz, siz yok diyorsunuz ve bu tartışmayı Atakule’nin altında yapıyoruz. Siz siyasi bir faaliyet yürüttünüz. İki yıl önce AİHM’in bir kararı daha vardı. Bu karar kesinleşmemiş dediniz, bizi bağlamaz dediniz, uygulamadınız. Peki dedik. Öyleyse size bağlayıcı kesinleşmiş hukuk kararı getireceğiz dedik ve kararınıza itiraz ettik. Avukatlarımız AİHM Büyük Dairesi’nde savunma yaptı. 17 üye hakimin huzurunda yapılan duruşmada sizin yargısal faaliyetleriniz tek tek masaya yatırıldı. Haksız olduğunuza karar verildi. 5 ayrı madde de ihlale yol açtığınıza karar verildi. Siyasi saiklerle hareket ettiğinize karar verildi. AYM de bu AİHM kararından birkaç ay önce ‘uzun tutukluluğa yol açarak, milletvekilliği konumumu gözetmeden her seferinde tutuklama devam kararları verdiğinizi’ söyledi. Bu iki mahkeme kararı yokmuş gibi, ne tür ihlallere yol açtık, yargılamanız denetlemeye tabi tutuldu. Ne demişler bunları nasıl gidereceğiz demiyorsunuz. Sanki AİHM; Bahçeli, Soylu ve Erdoğan'ı bağlayan bir karar verdi. Böyle bir karar yokmuş gibi davranıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
‘SİYASİ FAALİYET YÜRÜTÜYORSUNUZ’
Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu yargılamada Anayasa’yı, CMK’yı değil; seçim kanununu uygulayalım. Siz desteklediğiniz partilerin iktidara gelmesi için aleni siyasi faaliyet yürütüyorsunuz. Sistemin değişmesine yardımcı oldunuz. Tek adam diktatörlüğünün kurulmasına yardımcı oldunuz. Gelin seçim kanunu uygulayalım ki beni tutuklayarak AKP ve Erdoğan’a verdiğiniz seçim kazanımını Türkiye’ye anlatın. Türkiye iradesine müdahale ettiniz. Siyasi sözcüleriniz Erdoğan, Bahçeli ve Soylu söylüyor, siz de bunun gereğini yapıyorsunuz."
'AND OLSUN, HUKUK ÖNÜNDE HER ŞEYİN HESABINI SORACAĞIM'
Mahkeme heyetine, "Anayasa kararlarını takmıyorsunuz. Ama sizin adınıza Bahçeli, Erdoğan Soylu söylüyor bunları siz de bunun gereğini yapıyorsunuz. Tek bir kararınızda ‘Anayasa ve AİHM kararları bağlayıcıdır, incelemeye almıştır, hak ihlalleri giderilecektir’ demediniz" ifadeleriyle seslenen Demirtaş, "İktidar uğruna kendinizi feda etmeyin. İktidar bu seçimde yüzde 99 değişecek. Meclis'te yargı komisyonuna çağrılacaksınız. Hakkınızdaki dosyalarımızı sonraki parlamento size soracak. And olsun, hukuk önünde bana yaptığınız her şeyin hesabını soracağım" dedi.
Hakkında 142 yıla kadar hapis cezası istendiğine atıf yapan Demirtaş, "142 yıl istiyormuşsunuz, 141 verirseniz hatırım kalır" ifadelerini kullandı.
'DURUŞMAYI, SEÇİMDEN SONRAYA ERTELEYİN'
"Duruşmanın seçimden sonra Temmuz 2023’e ertelenmesini istiyorum" istiyorum diyen Demirtaş, "Dosyayı erteleyip Bahçeli’ye de selam çakın bakalım, o sizin selamınızı alacak mı? Dokunulmazlıkların kaldırılması Anayasaya aykırı olduğu için AİHM kararında da bu durum tespit edildiğinden bu maddenin iptali için AYM’ye başvurmanızı istiyorum. Eğer umursamıyor ve seçime kitlenmiş durumdaysanız size fırsat vereyim. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyamı da bu davayla birleştirin. Burada daha iyi bir seçim kanunu uygularsınız. Bunları da yapmazsanız ‘reddi hakim’ talebinde bulunuyorum" dedi. Mahkemeye heyeti, Demirtaş’ın taleplerinin alınmasının ardından duruşmaya ara verdi.
NE OLMUŞTU?
Demirtaş hakkındaki dava dosyası, daha önce kendisi hakkında hazırlanan ve dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis’e gönderilen 31 fezlekeden oluşuyor. "Örgüt kurma ve yönetmek”, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “suç ve suçluyu övmek” iddiaları yöneltilen Demirtaş için 142 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Diyarbakır’da açılan dava, “güvenlik” gerekçesiyle Ankara’ya nakledildi.
YENİDEN TUTUKLAMA KARARI VERİLDİ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 20 Kasım 2018 tarihinde Demirtaş’ın serbest bırakılması ve tutuksuz yargılanması gerektiği yönünde kararını açıklamıştı. AİHM kararının ardından Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi Demirtaş hakkında 2 Eylül 2019 tarihinde kendisinin ve avukatlarının mazeret bildirerek katılmadığı duruşmada tahliye kararı verdi. Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Eylül 2019 tarihinde HDP’nin eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında 6-7 Ekim 2014 yılında yaşanan Kobanê olaylarına dair yürütülen soruşturmayı gerekçe göstererek yeniden tutuklama kararı verdi.
20 Eylül’de ifadeleri alınan Demirtaş ve Yüksekdağ’ın 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak', 'nitelikli kasten adam öldürmek', 'kasten adam öldürmeye teşebbüs etmek', 'yağma' ve 'kişi hürriyetinden yoksun kılma' gerekçeleriyle tutuklanmasına karar verildi.
Demirtaş’ın Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuksuz yargılanmasına karar verilmesinin ardından 18 Eylül 2019 tarihinde Fransa’nın Strasbourg bulunan AİHM Büyük Dairesi’nde davası görüldü.
AİHM: DERHAL SERBEST BIRAKIN
Geçtiğimiz 22 Aralık’ta kararını açıklayan AİHM Büyük Dairesi, Demirtaş’ın derhal serbest bırakılmasını istedi. Kararda, Demirtaş'ın tutukluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) beş maddesini ihlal ettiğine ve derhal serbest bırakılması gerektiğine hükmedildi.