Kürtçeye dönük ırkçılık: Cezasız bırakılıp, koruma altına alındı
Karayazı’da öğretmenlerin Kürtçeye dönük ırkçı söylemleri üzerine kaymakamlık soruşturma başlatıldığını duyursa da, daha önce Nusaybin’de benzer şekilde ırkçı paylaşım yapan öğretmen cezasız bırakılıp, koruma altına alındı.
Erzurum'un Karayazı ilçesinde Karşıyaka İlkokulu’nda görevli olduğu belirtilen öğretmenler, ilçenin girişinde Kürtçe ve Türkçe yazılı “Hûn bî xer hatin- Hoş geldiniz” tabelası önünde verdikleri poz ile Kürtçe dönük ırkçı söylemlerde bulundu. Sosyal medyada yaptıkları paylaşımda tabelanın altında duran 4 öğretmen, tabelanın Kürtçe bölümü için “Tabelanın diğer kısmında da ‘Hoş geldiniz’ yazıyor. Ama o kısma olan tepkimiz belli” ifadesini kullanırken, fotoğrafta cinsiyetçi ve ırkçı hareketlerde bulundu.
Sosyal medyada yer alan tepkiler üzerine Karayazı Kaymakamlığı, “Karayazı ilçemizle ilgili sosyal medya hesaplarında yer alan paylaşım ile ilgili adli ve idari işlem başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" açıklaması yaptı.
Kürtçeye tahammülü yok
MA'dan Ahmet Kanbal'ın haberine göre, benzer bir paylaşım, daha önce 5 Nisan 2021 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesi Girmeli Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde görevli öğretmen B.T. tarafından yapılmıştı. B.T, sosyal medya paylaşımında, “Artık tayinim çıkabilir mi Allah’ım. İnsanların Kürtçe konuşmasına tahammülüm kalmadı" ifadelerini kullanmıştı.
Öğretmen B.T'ye tepkilerin gelmesi üzerine ilk açıklama Nusaybin Kaymakamlığı’ndan gelmiş, kaymakamlık önce öğretmeni savunmuş, tepkilerin ardından öğretmeni savunduğu açıklamasını kaldırmıştı. Tepkilerin büyümesi üzerine Kaymakamlık, “can güvenliği olmadığı” iddiasıyla öğretmeni başka bir okulda görevlendirdi. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mardin Şubesi ise, öğretmen hakkında “Irkçılık” ve “Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme” nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
‘Manevi ıstırapla’ yapmış
Eğitim Sen tarafından yapılan suç duyurusu, takipsizlik ile sonuçlandı. Soruşturma evrakında B.T'nin savunmasına yer verildi. B.T., savunmasında söz konusu paylaşımı “duyduğu manevi ıstırapla” attığını iddia etti. B.T'nin ifadesine dair soruşturma evrakında şunlar yer aldı: “05.04.2021 dolmuşa bindiğinde arkasında oturan bir kadının dakikalarca yüksek sesle telefonla konuşmasını sürdürdüğü, yüksek sesle konuşmasından rahatsız olarak kadına ‘dolmuştayız bu kadar yüksek sesle ve uzun süre konuşmayın ben dahil herkes rahatsız oluyor’ dediğini, kadının kendisine Kürtçe ile cevap verdiğini, kadına kendisine Türkçe cevap verirse ona geri cevabını vereceğini söylediğini, fakat kendisi bu sefer gülerek ve yine Kürtçe cevap verdiğini, oturduğu yerden kalkarak arka koltuğa geçtiği, yaşadığı manevi çöküş ve bir anlık sinir ile tweeti attığını, bu tweeti atarken herhangi bir ideolojik düşünce, siyasi görüş, faşistlik veya ırkçılık düşüncesinin olmadığını, attığı tweet o anki duyduğu manevi ıstırapla şahsına anlamadığı bir dilde hakaret edildiğini düşündüğünü için attığını…”
Hayırsever öğretmen
B.T'nin ifadesinin devamında, görgü kuralları gereği insanların anlamadıkları bir dilde konuşulmasının doğru bir şey olmadığı belirtilerek, “Ev ziyaretleri sonucu maddi koşulları yeterli olmayan 7 kardeş olan bir öğrencisine kendisinin ve aracı olduğu başkaca kişiler tarafından yardımlarda bulunduğunu” ileri sürüldü. İfadesinde her ay düzenli yardımda bulunduğu öğrencilerin annesinin Türkçe bilmediği için kendisiyle hep Kürtçe konuştuğunu da söyleyen B.T., Kürtçe konuşulmasından da rahatsızlık duymadığı iddiasında bulundu.
Savcılık tehlike görmedi
Savcılık, takipsizlik kararı verdiği soruşturma ile ilgili öğretmenin ırkçı paylaşımının “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçunu oluşturmadığını öne sürerek, şunları belirtti: “(…) failin fiili, adet ve şahıs olarak muayyen olmayan toplum kesimi üzerinde kin ve nefret duygularının oluşumuna veya mevcut duyguların pekişmesine etkide bulunması ve somut bir tehlikenin gerçekleşmesinin gerekmesine göre şüphelinin paylaşımın somut tehlike oluşturacak etkide ve ağırlıkta olmadığı, bu nedenle TCK'nın 216. maddesinde düzenlenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı.”
Eğitim sen itirazda bulundu
Eğitim Sen, B.T'nin “can güvenliği olmadığı” iddiasıyla başka bir okula gönderilmesi ve koruma altına alınmasına itirazda bulundu.