Kılıçdaroğlu: Erdoğan Türkiye'yi seviyorsa süratle bir erken seçime gitmelidir

Kılıçdaroğlu, Halk TV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Blok olarak erken seçim çağrısı yaptınız diye Erdoğan bir erken seçime gider mi, bir umut içinde misiniz?" şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Erdoğan, Türkiye'yi seviyorsa süratle bir erken seçime gitmelidir, Türkiye'yi seviyorsa, insanını seviyorsa ve Türkiye'yi daha perişan, daha sorunlu bir hale getirmek istemiyorsa bir erken seçime gitmek zorunda. En büyük hakem kim? Halkın kendisi. Memnunsa zaten vatandaş tekrar seçecektir." karşılığını verdi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın, cumhurbaşkanı adayı konusunda Millet İttifakı ile görüşebileceklerini, ancak Millet İttifakı içerisinde organik bir şekilde yer alma taleplerinin bulunmadığına ilişkin ifadelerinin aktarılması üzerine Kılıçdaroğlu, "İttifakın genişleyip genişlememesi bugünkü sorun değil, yani onu belli bir zaman dilimi içinde düşünmek gerekiyor. Şu anda zaten yerel seçimlerde bir ittifak yoktu ama doğrudan doğruya bir ittifak oluştu, liderler geldi, oturduk, konuştuk vesaire belli konularda anlaştık. Önümüzdeki süreç içinde normal seçimler yani milletvekilliği, cumhurbaşkanlığı seçimleri süresi içinde veya o süreçte yine oturur konuşuruz." dedi.

Kılıçdaroğlu, ittifakın içinde kimlerin olacağı kimlerin olmayacağı konusunda bugünden bir şey söylemenin doğru olmayacağını belirterek, "HDP tabii bizim ittifakın içinde değildi. HDP önümüzdeki süreç içinde nasıl bir pozisyon alır onu bilmiyorum ama Sayın Sancar'ın konuşmasını ben de medyadan okudum. 'Millet İttifakı içinde değiliz, öyle bir düşüncemiz de yok ama cumhurbaşkanlığı seçiminde oturulur, konuşulabilir, görüşülebilir' diye. O süreç geldiğinde zaten bu görüşmeler bir şekliyle gerçekleşir." diye konuştu.

Ramazan bayramı günlerinde Filistin'de yaşanan gelişmelere ilişkin bir soru üzerine, Filistinlilerin her zaman yanında olduklarını ve onları desteklediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Onların bağımsız bir devlet kurma hakları var, işgal edilen toprakları var. İşgal edilen topraklarını Filistinlilere iade etmemiz gerekiyor. Dünyanın bütün demokrat ülkeleri, saygın ülkeleri Filistin halkının yanındadır. Dolayısıyla Filistin davasını savunmak her birimizin tek tek görevidir, ben böyle bakıyorum. Demokrasi açısından da bakıyorum, insan hakları açısından da bakıyorum, adalet açısından da bakıyorum. Filistin'in ve Filistinlilerin haklarını savunmak hepimizin ortak görevidir, siyasi görüşümüz ne olursa olsun." 

'Mafyanın bütün kirliliklerini savunuyorlar'

Kılıçdaroğlu'nun organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarıyla ilgili açıklamaları ise şöyle oldu:

- Meclis'te araştırma önergesi vereceğiz. Göreceksiniz, hep beraber tanığı olacaksınız. AL Parti ve MHP milletvekilleri el kaldıracaklar ve 'hayır olay araştırılmasın, olayı kapatalım' diyecekler. Neden? Bütün bu kirliliklere siper oluyorlar, kirlenmişliği savunuyorlar. Parlamentonun içinde mafyadan yana tavır alan ve mafyanın hakkını hukukunu kendilerine göre savunan bir anlayış ortaya çıkacak, eğer buna hayır derlerse, 'evet' derlerse ben çıkıp kutlayacağım. Parlamento bu kadar kirliliğe tahammül edemedi, tıpkı Susurluk olayında olduğu gibi 'bir araştırma komisyonu kurdu ve bu olayı araştıracak' deriz. 

'Lağım patladı, bütün kirlilikleri ortaya çıkıyor'

- Lağım patladı. Yolsuzluklar, haksızlıklar, adaletsizlikler artık gizlenemiyor. Bunları yapanların sayısı giderek artıyor. Bunlara da siyasi otoritenin kol kanat gerdiğini görüyoruz. Mafya kendi içlerinde çatışıyor. Bir iç hesaplaşma dönemi başlıyor ve bütün kirlilikleri ortaya çıkıyor. Mafya arasındaki çatışma ve bunların arkasındaki siyasi güçler ortaya çıkmaya başlıyor. 

'Bu kirliliği sadece biz bilmiyoruz, bütün dünya biliyor'

- İçişleri Bakanlığı'nın muhalefete saldırmasının nedeni bunlar tartışılmasın diye. 'Niye bu konularla ilgileniyorsunuz?' diye bizi suçluyor. İyi de savcı konuşuyor, emniyet müdürü konuşuyor, iyi de herkes konuşuyor. Niye konuşmayım? Bu milletin hakkını hukukunu kim savunacak? Bu kadar kirliliği örtemezler. Bu kirliliği sadece biz bilmiyoruz, bütün dünya biliyor. Boşuna mı Trump 'senin mal varlığını araştırırım' diyor. Kimin neleri götürdüğünü bildiği için. 'Ey Amerika' diyen kişi vallahi kedi gibi miyavlamadı. Kedi miyavlardı hiç değilse, sesi bile çıkmadı?

- Koku her tarafı sarıyor. Hepimiz hissediyoruz o kokuyu. Yolsuzlukları, haksızlıkları, mafya düzenini, mafya düzenin arkasındaki siyasi güçleri de artık toplum görmeye başladı. 

'Soylu'nun hiç istifa etmesine gerek yok kapı gibi yerinde dursun'

- Soylu istifa ederse bu tartışmanın üzerini örterler. Hiç istifa etmesine gerek yok. Kapı gibi yerinde dursun, ‘onların arkasındayım’ desin açıkça. Bahçeli de söylesin, ‘gittim mafya liderini ziyaret ettim, gerekirse hepsini kucaklayacağım’ desin. Millet gerçeği, bunlar yerlerinde kaldığı zaman gerçeği görecektir. Erdoğan da seçimlere kadar kalsın. Konuşmuyor. Ne söyleyecek? ‘Mafya düzenine, çetelere karşıyız’ diye eskiden söylüyordu. Bunlar ne Allah aşkına?"