Kılıçdaroğlu: Erdoğan korktuğu için özel tercüman kullanıyor
CHP lideri Kılıçdaroğlu, “hanım kızımız” polemiğiyle ilgili "Anadolu’dan koptukları için bu kavramları da unuttular" dedi.
Sosyal medyada yaptığı açıklamada geçen seneki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmede tercüman olan Merve Kavakçı’nın kızı Fatma Abushanab'tan “hanım kızımız” olarak bahseden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni açıklamalarda bulundu.
Halk TV yazarı Fikret Bila'ya konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Biden’la görüşürken özel tercüman kullanmasının "Kendisi ve ailesiyle ilgili korku ve kaygı duymasından" kaynaklandığını savundu.
Kılıçdaroğlu' Abushanab'tan “hanım kızımız” diye söz etmesine yönelik gelen eleştiriler için de, "Komik bir durum. Ama onlar halktan Anadolu’dan koptukları için bu kavramları da unuttular. Kibirlerinden hanım kız hitabının bile ne anlamı geldiğini unutmuş görünüyorlar" dedi.
'ERDOĞAN’LA BİDEN ARASINDA NE KONUŞULDUĞUNU SADECE ÖZEL TERCÜMAN BİLİYOR'
Erdoğan'ın devlet adamlarıyla ikili görüşmelerinde Dışişleri Bakanlığı personeli yerine özel tercüman kullanmasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, devleti bilmiyor. Kendisini devlet sanıyor. Bir kişi devlet olamaz. Devletlerin dış ilişkilerinde yerleşik kuralları vardır. Ülkeyi yönetenler bir yabancı devlet başkanıyla görüşüyorsa, o görüşmede tercüman olarak da tutanak düzenleyici olarak da dış işleri personeli olur. Dışişleri’nden diplomat olur, tercüman olur. Özel tercüman olmaz. Eğer ikili görüşmeye Dışişleri mensubu değil de özel tercümanla katılıyorsanız, devletten gizlediğiniz bir şeyler var demektir. Şimdi Erdoğan’la Biden arasında ne konuşulduğunu üçüncü kişi olarak sadece özel tercüman biliyor. Bu görüşme devlet kayıtlarına giriyor mu, giriyorsa ne kadarı giriyor, ne kadarı girmiyor bilmiyoruz. Böyle devlet yönetilmez” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın özellikle 2018 yılından sonra dış politikayı tamamen şahsileştirdiği belirterek şöyle konuştu:
“Erdoğan dış politikayı şahsileştirdi. Ekonomide olduğu gibi ahbap çavuş ilişkisine dönüştürdü. Dış politika milli bir konudur. Şahsi mesele değildir. Erdoğan bunu korktuğu, kaygılandığı için yapıyor. Çünkü her devletin elinde bir Erdoğan dosyası var. Bunun örneğini Trump verdi. ‘Senin malvarlığını araştırırım’ dedi. Erdoğan yanıt veremedi. Kendisi ve ailesinin malvarlığıyla ilgili korkuyor, çekiniyor. Bu nedenle belki dış politikada, ödünler veriyor. Özel tercümanı bu nedenle kullanıyor. Ülkeyi yöneten birinin ikili görüşmelerde özel tercüman kullanması şahsi çıkarı için ülke adına ödün vermeye uygun bir zemin oluşturuyor. Ne ödünler verdiğini bilmiyoruz. Bu görüşmelerde kendisiyle, ailesiyle ilgili ne söylüyor bilmiyoruz. Yalvarmalar, yakarmalar nereden kaynaklanıyor? Böyle dış politika olmaz, böyle devlet olmaz.”
Kılıçdaroğlu, Erdoğan dış politikayı şahsileştirdiği için İngiltere Dışişleri Bakanı’nın “mültecileri Ruanda’ya ve Türkiye’ye göndereceğim” diyebildiğini belirterek, “Türkiye’ye böyle bir muamele yapılamaz, iktidara geldiğimizde bunların da hesabını soracağız” dedi.