Kılıçdaroğlu: Dokunulmazlığın kalkması için yargı bağımsızlığı lazım
Yasama dokunulmazlığı kalkarsa demokrasiden vazgeçmiş olunacağını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, “Dokunulmazlıkları gerçek anlamda kaldırılabilmesi için Türkiye’de yargı bağımsızlığı olması lazım” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, “Birileri gibi cebimizi düşünmüyor, birileri gibi belli çevrelere kaynak aktarmıyor, İstanbul’da kupon arsa varsa bana sormadan satmayın demiyoruz. Bütün arzumuz memleketteki herkesin huzur içinde yaşaması” dedi.
‘ANADOLUYU GÖZDEN ÇIKARMIŞLAR’
Şubat ayında Aksaray'a gittiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Kanaat önderleriyle büyük bir toplantı yaptık. Onlarla bir araya gelmek, dertleşmek hepimizin görevidir. Niğde-Ulukışla-Aksaray demiryolundan şikayet ettiler. Yıllar yılı bir türlü gerçekleşmedi. Kanal İstanbul’la uğraşacağına yapsana bu demiryolunu. Anadolu'ya bir yüzünü çevir bak bakalım. Anadolu'daki rant İstanbul'daki kadar olmadığı için Anadolu'yu gözden çıkarmışlar” diye konuştu
‘PERSOLLERİN CİDDİ SORUNLARI VAR’
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda ek kadroda çalışan personelin ciddi sorunları olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Sözleşme imzalanmazsa kapı dışarı olacaklar. Özlük hakları yetersiz. Bunları meclis araştırmasında dile getirin” çağrısı yaptı.
‘4 AYDIR ÜRÜNLER DEPODA’
Niğde ve Nevşehir başta olmak üzere 71 ilde patates üreticileri olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Ekim-Kasım ayında hasatlar yapıldı, patatesler toplandı. Tüccar tarlada maliyeti 1 lira olan patatesi 60 kuruşa bile almadı. Dolayısıyla bunlar aldılar mallarını depoladılar. Şu anda patates üreticisi 4 aydır ürünlerini depoda tutuyor. 400-500 bin ton civarında sadece Nevşehir ve Kırşehir'de patates üreticisinin beklentisi var ‘Bu kadar ürünü acaba birisi gelip satın alacak mı?’ diye. Toprak Mahsülleri Ofisi diye bir kurumumuz var. Sözde çiftçinin kara gün dostudur diye yazar. Tarım Kredi Kooperatifi diye bir kooperatif var ve bunların bir yönetimi var, birden fazla yerden maaş alıyorlar. Hadi ondan vazgeçtik, bari şu patates üreticilerinin sorunlarına eğilsinler. Ben eğileceklerini sanmıyorum ama onların talebi üzerine tekrar dile getirdim. Eğer patatesinizi bu hükümet almaz da, onlar depolarda çürürse kesinlikle sandığa gittiğiniz zaman bu konuda gerekli dersi siyasi iktidara vermek zorundasınız” diye konuştu.
‘EĞİTİMDE MEMNUNİYETSİZLİK’
Çocuğunu okula gönderen anne ve babaların eğitim sisteminden memnun olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu devamında şöyle konuştu: “Eğitim sistemini bir deneme tahtasına dönüştüren, çocukları kobay olarak kullanan iktidara ders verme zamanı gelmiştir. Önümüzdeki seçimlerde çocuklarınız için bu iktidara ders verin. Eğitimden tasarruf olmaz. Eğitim sınıf atlatır. Sanatta, kültürde, bilimde her alanda ileriye gitmiş oluruz. Nasıl anne babalar fedakarlık yapıyorsa iktidarın da yapması gerekir. Kanal İstanbul'da inat edeceğine eğitimde et. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre 107 bin öğretmen açığı var. 20 bin atandı. Emekli olanlarla beraber açık büyüyor. Sayıştay raporuna göre ise 138 bin 393 öğretmen açığı var. 2 milyon 658 bin öğrenci EBA'ya erişemedi. Nasıl sınav yapacaksınız? 6 milyon öğrenci ise EBA'yı etkin kullanamadı. Hiçbir okulda kadrolu tek bir temizlik görevlisi bile yok. Dışarıda milyonlar işsiz. Bütün okullara bir tane kadrolu temizlik görevlisi atayın. Bunu dahi yapmıyorlar.”
ERDOĞAN’A 5 SORU
Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti: “128 milyar dolar. Bunu uzun süredir dile getiriyorum. Erdoğan, 128 milyar doları kime sattın? 2020 yılı para ve kur politikası Merkez Bankası’nın sitesinde var. Merkez Bankası, 'Döviz kurunu politika aracı olarak kullanmıyoruz' diyor. Erdoğan’a 5 soru soruyorum: Bu satış hangi yöntemle yapıldı? Merkez Bankası yaptığı bütün satışları kamuoyuna duyuruyor. 128 milyar dolarla ilgili hiçbir duyuru yok. Bu satış hangi tarihlerde yapıldı? Hangi kurdan, ne kadar döviz satıldı? Bu ticaretin alıcıları kimler? Bu satış işleminin altında kimlerin imzası var?”
DOKUNULMAZLIKLAR TARTIŞMASI
Kılıçdaroğlu, HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması gündemine dair şunları söyledi: “Toplumun dikkatini başka bir yere çekmek istiyorlar. Dokunulmazlığı getireceğiz diyorlar. Anayasa hukuk hocası Kemal Gözler var, onun Yasama Dokunulmazlığı diye bir kitabı var. ‘Yasama dokunulmazlığının amacı, parlamento üyelerini iktidar tarafından tahrik edilebilecek, keyfi, zamansız ve esassız ceza kovuşturmalarıyla geçici bir süre de olsa yasama çalışmalarından alı konulmasını önlemektir.’ Yasama dokunulmazlığını kaldırırsanız siyaset alanını daraltırsınız. Siyaset alanını daraltırsanız demokrasiden vaz geçmiş olursunuz. İktidar baskısı temel öge olarak ortaya çıkar. İşte söylüyorlar, eller kollar kalıp inecek dokunulmazlık kalkacak. Dokunulmazlıkları gerçek anlamda kaldırılabilmesi için Türkiye’de yargı bağımsızlığı olması lazım. Yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede milletvekilinin dokunulmazlık dışında bir güvencesi yoktur. Milletvekilliğinin dokunulmazlığını kaldırmak için sayısal yeterliliğiniz var. Bu teminatın, bu güvencenin kalkmaması lazım. Milletvekilliği dokunulmazlığı kaldıracaksak tarafsız yargı olmalı. Dokunulmazlıklar siyaseti kendi arzularına göre dizayn etme alanı değildir. Aradan 6-7 geçmiş şimdi Millet İttifakı’nı nasıl bozabiliriz diye yola çıkıyorlar. Fezlekeleri getirelim, CHP zor durumda kalsın. CHP haksızlıklar karşısında susmaz. Bir milletvekilinin dokunulmazlığı bir kişinin iradesine terk edilemez. Talimatla el kaldırıyorsanız burada irade yok demektir. Beyefendi kararını vermiş zaten. Sonra bu memlekette adaletten söz ediyoruz. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa o şeytan asla olmayacağız."