İsrail'in saldırılarda 14 bin 280 çocuk öldü

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye düzenlediği ve 170. gününe giren saldırılara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Medya Ofisinin verilerine göre, İsrail ordusu, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde savunmasız Filistin halkına, sivillere, çocuklara ve kadınlara yönelik 2 bin 848 katliam gerçekleştirdi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 170 gündür düzenlediği saldırılarda 14 bin 280'i çocuk ve 9 bin 340'ı kadın olmak üzere 32 bin 226 kişi hayatını kaybetti, yaralananların sayısı ise 74 bin 518'e ulaştı.

İsrail saldırılarında mağdur olanların yüzde 73'ünü kadınlar ve çocuklar oluştururken, öldürülenler arasında 364 sağlık çalışanı, 48 sivil savunma personeli ve 136 gazeteci bulunuyor. Gazze'de şu ana kadar 27 çocuk da açlık nedeniyle yaşamını yitirdi.

Enkaz altında kalan ve ulaşılamayan kişi sayısı ise 7 bin.

İsrail'in saldırıları nedeniyle anne, babasından birini ya da ikisini birden kaybeden çocukların sayısı 17 bin oldu.

Sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle 10 bin kanser hastası ölümle karşı karşıya kaldı, Gazze dışında tedavi olması gereken yaralı sayısı 11 bine ulaştı, yerinden edilmeler nedeniyle 700 bin kişi bulaşıcı hastalığa, 8 bin kişi viral hepatitlere yakalandı. Ayrıca bakımdan mahrum kalan 60 bin hamile kadın ile ilaç sıkıntısı yaşayan 350 bin kronik hasta risk altında.

Saldırılarda 32 hastane, 53 sağlık merkezi hizmet dışı kaldı, 158 sağlık kurumu hedef alındı, 126 ambulans kullanılamaz hale getirildi. İsrail askerleri 269 sağlık personeli ile isimleri bilinen 12 gazeteciyi alıkoydu.

İsrail, sivil yaşam alanlarına 7 Ekim'den bu yana 70 bin ton bomba attı ve geniş alanları yerle bir etti.

Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarda 2 milyon kişi yerinden edilirken, 168 kamu binası, 100 okul ve üniversite, 224 cami, 3 kilise, 200 tarihi eser ve 70 bin konut tamamen, 305 okul ve üniversite, 290 cami ise kısmen yıkıldı, 290 bin konut oturulamaz hale geldi.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Emel Hastanesinde bulunan sağlık ekipleri, hastalar ve zorla yerinden edilenleri dışarı çıkmaya zorlamak için sis bombası attığı belirtildi.

Filistin Kızılayı, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un batısında bulunan Emel Hastanesine yönelik müdahalesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamaya göre, İsrail güçleri insansız hava araçlarıyla (İHA) "hastanenin içinde bulunan herkesin çıplak şekilde dışarı çıkması" çağrısı yaptı.

İsrail ayrıca sağlık ekipleri ve hastaların yanı sıra zorla yerinden edilenleri dışarıya çıkarmak için Emel Hastanesine sis bombası attı.

Hastanede bulunan zorla yerinden edilmiş bir Filistinli, başından yaralandı.

İsrail güçleri, araçlarla hastane kapılarının önüne toprak bariyerler kurdu.

Öte yandan İsrail ordusu, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, iç istihbarat servisi ŞABAK (Şin-Bet) ile Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinin batısında yer alan Emel Mahallesine saldırı başlattığını duyurdu.

İsrail savaş uçaklarının 40 hedefi vurduğu aktarılan açıklamada, "Saldırıya uğrayan hedefler arasında askeri binalar, tüneller ve diğer askeri altyapılar da bulunuyordu." ifadelerine yer verildi.

İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberinde, İsrail Paraşütçüler Tugayı'nın ocak ayının sonunda da El-Emel Mahallesine ve Han Yunus'un batısındaki bazı bölgelere girdiğine dikkat çekildi.

İsrail ordusu, sabah saatlerinde Han Yunus'taki Emel Hastanesi ile Nasır Hastanesinin çevresine baskın düzenlemiş, ateş açmıştı.

Filistin Kızılayı, acil operasyon odasında görevli Emir Ebu Ayşe'nin, Emel Hastanesinde görevi başında iken İsrail'in açtığı ateş sonucu hayatını kaybettiğini açıklamıştı.

Filistin, İsrail'in, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) konvoylarının, Gazze'nin kuzeyine girmesinin engellemesinin, yaşanan kıtlığı derinleştireceğini belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığından, İsrail'in, UNRWA'nın gıda yardım konvoylarının Gazze'nin kuzeyine girmesine izin vermeme kararına ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, İsrail'in söz konusu kararı kınandı ve bunun, açlık ve susuzluk yoluyla kıtlığı ve işlenen suçları derinleştirecek çok tehlikeli bir karar olduğu ifade edildi.

Kararın ayrıca, "Filistinli mültecilerin sorunlarının çözümüne hizmet eden, yalnızca işgal altındaki Filistin topraklarında değil bölgedeki Filistinli mültecilerle de ilgilenen prestijli ve güvenilir bir BM kurumuna yönelik doğrudan bir tehdit" olduğu kaydedildi.

İsrail'in, Gazze'yi halkından ve mültecilerden kopararak kimliğini değiştirmeye çalıştığı, bunun için de UNRWA'yı hedef alma, onu dumura uğratma, hizmet dışı bırakma ve personelini öldürme yoluna gittiği aktarıldı.

Açıklamada, uluslararası topluma ve ABD'ye, sivillerin öldürülmesi, zorla yerinden edilmesi anlamına gelen bu tehlikeli karar karşısında ciddiyetle durma çağrısı yapıldı.

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini 24 Mart'ta, İsrail'in, zorla aç ve susuz bırakarak insanlık felaketine yol açtığı Gazze'nin kuzeyine UNRWA'nın gıda yardım konvoylarının girmesine izin vermeyeceğini bildirdiğini açıklamıştı.