İş cinayetlerinin Nisan bilançosu: 129 işçi hayatını kaybetti
2022’nin ilk dört ayında iş cinayetlerinde ölen işçi sayısı 479 oldu. En çok ölüm inşaatlarda.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG), açıkladığı rapora göre Nisan’da en az 129 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
2022’nin ilk dört ayında iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin sayısı 479’a ulaştı. Ocak’ta 120, Şubat’ta 109, Mart’ta ise 121 işçi öldü.
Yılın ilk dört ayında iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin 428 ücretli (işçi ve memur), 51’i ise kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) kişilerdi.
Ölen kişilerin sadece 17’si (yüzde 3,54) sendikalı işçiydi. 462 (yüzde 96,46) işçinin ise sendika üyeliği yoktu. Sendikalı işçiler metal, kimya, sağlık, madencilik, taşımacılık ve belediye işkollarında çalışıyordu.
Ölenlerin 8'i çocuk
İlk dört ayda 14 yaş ve altında 1 çocuk işçi, 15-17 yaş arasında da 7 çocuk/genç işçi hayatını kaybetti.
18-27 yaş arasında 55 işçi, 28-50 yaş arasında 246 işçi, 51-64 yaş arasında 108 işçi, 65 yaş ve üstü yaşta 33 işçi öldü. İSİG Meclisi hayatını kaybeden 29 işçinin ise yaşını tespit edemedi.
Ölenlerin 33’ü kadın işçi (yüzde 7), 446’sı erkek işçiydi (yüzde 93).
İşçilerin 28 mülteci/göçmendi. Bu işçilerin 12’si Suriye’den, 4’ü Özbekistan’dan, 3’ü Afganistan’dan, 3’ü İran’dan Türkiye’ye gelmişti. Endonezya, Rusya, Pakistan, Sırbistan, Türkmenistan ve Ukrayna’dan gelen 1’er işçi de Türkiye’deki iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Ölümlerin 93’ü trafik, servis kazası nedeniyle, 89’u ezilme, göçük nedeniyle, 67’si yüksekten düşme nedeniyle, 63’ü kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle, 40’ı COVID-19 nedeniyle, 26’sı intihar nedeniyle, 21’i zehirlenme, boğulma nedeniyle; 17’si patlama, yanma nedeniyle, 17’si elektrik çarpması nedeniyle, 17’si şiddet nedeniyle, 8’i nesne çarpması, düşmesi nedeniyle, 2’si kesilme, kopma nedeniyle yaşandı. Diğer nedenlerden dolayı da 19 işçi hayatını kaybetti.
İnşaatlarda 83 işçi öldü
İlk dört aylık dilimde iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımıysa şöyle:
- İnşaat, yol işkolunda 83 işçi;
- Taşımacılık işkolunda 61 işçi;
- Tarım, orman işkolunda 57 emekçi (30 işçi ve 27 çiftçi);
- Ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 36 işçi;
- Metal işkolunda 35 işçi;
- Sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 32 işçi;
- Belediye, genel işler işkolunda 31 işçi;
- Konaklama, eğlence işkolunda 22 işçi;
- Madencilik işkolunda 19 işçi;
- Savunma, güvenlik işkolunda 16 işçi;
- Enerji işkolunda 15 işçi;
- Petro-kimya, lastik işkolunda 13 işçi;
- Tekstil, deri işkolunda 12 işçi;
- Gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 9 işçi;
- Ağaç, kâğıt işkolunda 6 işçi;
- Gıda, şeker işkolunda 4 işçi;
- Basın, gazetecilik işkolunda 4 işçi;
- Çimento, toprak, cam işkolunda 3 işçi;
- Banka, finans, sigorta işkolunda 1 işçi;
- İşkolu belirlenemeyen 20 işçi
En çok iş cinayeti İstanbul’da
İş cinayetleri Türkiye’nin 72 şehrinde ve yurtdışında 8 ülkede yaşandı:
83 ölüm İstanbul’da; 23 ölüm Kocaeli’nde; 20 ölüm İzmir’de; 17’şer ölüm Bursa ve Muğla’da; 16 ölüm Antalya’da; 15’şer ölüm Kayseri ve Şanlıurfa’da; 14’er ölüm Aydın ve Samsun’da; 13 ölüm Denizli’de; 12’şer ölüm Ankara ve Manisa’da; 11 ölüm Mersin’de; 10 ölüm Gaziantep’te; 9’ar ölüm Balıkesir, Konya, Sakarya ve Zonguldak’ta; 8 ölüm Adana’da; 7’şer ölüm Batman, Çanakkale ve Hatay’da; 6 ölüm Trabzon’da; 5’er ölüm Kahramanmaraş, Kütahya ve Malatya’da; 4’er ölüm Adıyaman, Ağrı, Bolu, Çorum, Düzce, Kırşehir, Mardin ve Uşak’ta; 3’er ölüm Artvin, Diyarbakır, Kırıkkale, Niğde, Tekirdağ ve Yalova’da; 2’şer ölüm Afyon, Bartın, Burdur, Erzurum, Eskişehir, Giresun, Hakkari, Karabük ve Ordu’da; 1’er ölüm Aksaray, Ardahan, Bilecik, Çankırı, Edirne, Elazığ, Iğdır, Isparta, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırklareli, Kilis, Nevşehir, Rize, Siirt, Sinop, Sivas, Şırnak, Tokat ve Van’da; 11 ölüm ise yurtdışında (3’ü Kuzey Kıbrıs, 2’si Irak, 1’er Azerbaycan, Çin, Dominik, İsrail, Makedonya, Rusya) meydana geldi.
Ekonomik kriz ve işçi sağlığıİSİG Meclisi bu ayki raporunda bir dizi sorunu ve alınması gereken önlemleri de gündemine taşıdı. İSİG Meclisi'nin dikkat çektiği konular şunlar oldu: 1- Nisan ayı ile birlikte (havanın ısınması, sezonun başlaması) güvencesiz çalışmanın en yoğun olduğu inşaatlarda ve tarımdaki iş cinayetlerinde bir artış meydana geldi. Yaz sürecinde bu artışın devam edeceğini söyleyebiliriz. Diğer yandan özellikle metal, maden, enerji ve kimya başta olmak üzere sanayi işkollarında da iş cinayetleri oransal olarak artıyor. Bu durum geleneksel sendikal merkezlerin çekirdeğini oluşturan işkollarında da güvencesiz çalışma koşullarındaki derinleşmeye (üretim zorlaması, işsizlik baskısı) ve sendikal hareketin giderek etkisizleştiğine işaret ediyor. 2- İş cinayeti nedenlerinden biri olan servis/trafik kazalarında bir artış meydana geldi. Bu durumun bir ayağını tarım sektöründeki hareketlilik ve buna bağlı olarak özellikle traktör taşımacılığı oluşturuyor. Diğer yandan sanayi işkollarında da servis kazaları daha fazla gündeme geldi. Burada da uygun olmayan (eski, bakımsız vb.) minibüs ve otobüslerin kullanılmasına dikkat çekmek gerekiyor. Son olarak taşımacılık işkolunda ise şoförlerin uzun ve yorucu iş saatlerinde, yedek şoför olmadan, dinlenme-barınma-beslenme sorunları içinde çalışmaları iş cinayetleri sonucunu doğuruyor. 3- 2020 yılı Mart ayından itibaren çıkardığımız raporlarda “Covid-19 bir işçi sınıfı hastalığıdır” tespitini yapmıştık. 2021 yılının Temmuz ayından itibaren yaygın aşılamanın başlamasıyla hastalık, işçi sınıfı içinde daha çok yaşlı ve emekli işçilere daralan bir işçi sağlığı sorunu olmaya devam etmişti. Ancak iki yıl sonra ilk defa Nisan ayında Covid-19 nedenli bir işçi ölümü (aktif çalışan) tespit edemedik. 4- Sanayi işkollarında iş cinayetlerinin oransal olarak artışı ile birlikte ezilme, patlama, yanma, elektrik çarpması vb. ölüm nedenlerinde de gözle görülür bir yaygınlaşma mevcut. Bu noktada İstanbul, Kocaeli, İzmir, Manisa, Bursa, Ankara, Tekirdağ, Sakarya, Gaziantep gibi şehirlerde endüstriyel kazalar olarak adlandırılan iş cinayetlerini daha sık görebiliriz. Bu durum diğer yandan halk sağlığı için de önemli bir tehdit (Örneğin son Tuzla’daki patlama). 5- Genç işçi ölümleri özellikle moto kurye, metal-inşaat-tekstil işçileri arasında yoğun. Yine tarım ve inşaat işkolunda çocuk işçi ölümleri mevcut. Bu durum özellikle yaz aylarında daha da artıyor. Diğer yandan 30 yaş altı genç işçilerde örgütsüzlük had safhada. Bu noktada genç işçilere dönük özel bir örgütlenme seferberliğine girişmek gerekiyor. 6- İlk dört ayda 33 kadın işçi hayatını kaybetti. Kadın işçiler tarım, eğitim, ticaret, büro, metal, taşımacılık, sağlık, konaklama ve genel işler işkollarında çalışıyorlardı. Yaz aylarında tarım ve turizm işkolundaki mevsimsel hareketlenme ile birlikte kadın işçi ölümlerinde de bir artış olabilir. Kadın işçilere dair çalışmaların yoğunlaştırılması gerekiyor. 7- Türkiye’de her yıl 100 civarında göçmen-mülteci işçi hayatını kaybediyor. Tabi büyük bir çoğunluğu sigortasız çalışıyor, en az paraya ve en tehlikeli koşullarda. Bu çalışma koşulları birçok göçmen-mülteci ölümünün de hasır altı edilmesine yol açıyor. Ancak emek hareketinin bazı girişimleri olsa da alana dair çalışmalar çok sınırlı. Siyasal atmosferi de dikkate alınca göçmen-mülteci işçilere dair daha somut adımların atılması elzem. 8- Bu dört aylık süreçte 17 sendikalı işçi ölümü (yüzde 3,54) tespit edebildik. Elbette raporumuzun son kısmında isimlerine de yer verdiğimiz ölen işçi arkadaşlarımız içinde sendikalı sayısının fazla olduğunu biliyoruz. Ancak bu sendikal üyelik kağıt üzerinde kalıyor. Sendikaların bir kısmı üyelerinin iş cinayeti sonrası ölümünde herhangi bir açıklama yapmadığı için bir bilgiye ulaşmak zorlaşıyor... |