İrfan Sarı: Yüksekova adeta yapboza döndü, bu mu Yeni Yüksekova?
Görevden alınarak yerine kayyum atanan Yüksekova Belediye Eşbaşkanı İrfan Sarı, "Yeni Yüksekova" adı altında yapılan çalışmaları değerlendirdi. Sarı, sokakların sokakların yapboza döndüğünü belirtti.
Görevden alınarak yerine kayyum atanan HDP’li Yüksekova Belediyesi Eşbaşkanı İrfan Sarı, 2016 yılından bu yana kayyumların icraatlarını değerlendirdi.
Betonla kentin hafızasının yok edilmek istendiğini ifade eden Sarı, "Kentin iklimsel koşulları ve tabiat yapısı gereğince yaz mevsiminde inşaat çalışmaları yapılması gerekiyor. Ancak bu çalışmalar, sırf kentlilere eziyet için bitirilmeden bırakılıyor. Kent merkezinde güya refüj yenilemesi yapıldı. Ama 40 yaşındaki akasya ağaçları yerinden söküldü. Yerlerine ise yaklaşık daha dar bir orta refüjde 169 bin TL maliyetinde yeni çam ağaçları dikildi. Borç yükü altına sokulmuş Yüksekova’yı ayrıca böyle cezalandırıyorlar" diye kaydetti.
MA'ya konuşan Sarı'nın açıklamaları şöyle:
"-Bir önceki kayyım 680 milyon TL para harcayarak bir kanalizasyon ve atık su kanalı çalışması yaptı. Karayolları ise, aynı yerde yeni bir çalışma yaptı. Kent kayyımının eliyle ilçe adeta yapboza döndü. Kentin geleceğini ipotek altına alan bir anlayışla karşı karşıyayız. Kayyım tamamı karayollarına ait olan yolu yenilemeye çalışıyor ve belediyeyi borç altına sokuyor. Bunun tek nedeni yandaş grupları elde tutmak, sandığa giderken yandaşlara rüşvet vererek oy kullanmalarını sağlamaktır.
- Belediye başkanlığının yanı sıra tüm birimlere de kayyım atandı. Bunun adı gaspın ötesinde terördür. Şimdi havuz medyası Yüksekova’nın çehresinin değiştiğine dair haberler yapıyor. Betonlaştırılmış, hafızası yok edilmiş, tarihinin üstü örtünmüş bir Yüksekova'dan söz ediyoruz. 'Yeni Yüksekova’da tozlu yollar var. Akciğerleri tozla dolmuş KOAH hastalarının olduğu bir şehir var. Su ve diğer tüm alanlarda da ilçe adeta perişan edildi. Bu mu yeni Yüksekova? Eğer yeni bir Yüksekova'dan kasıtları buysa evet en iyisini gerçekleştirdiler!
- Esnaftan ve halktan tepki var. Fakat bu tepkinin boyutu düşüktür. Neden? Çünkü bir saldırı söz konusu ve bu saldırı sonucu bir korku imparatorluğu var. Halk ve esnafta da böyle bir kaygı var. Çünkü sesini çıkardığında yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceğini biliyor. Yine de esnaflarımız ve halkımız bunun en iyi cevabını sandıkta verecektir."