Irak Yüksek Yargı Konseyi, Meclis'in feshedilmesi konusunu 7 Eylül'de görüşecek
Irak Yüksek Yargı Konseyi, Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın Meclis'in feshedilmesi yönündeki talebini 7 Eylül'de görüşme kararı aldı.
Irak'ta Yüksek Yargı Konseyi, Mukteda es-Sadr'ın Meclis'in feshedilmesine yönelik önerisini yeniden değerlendirdi. Ülkedeki siyasi krizi göz önünde bulunduran Yüksek Yargı Konseyi, Meclis'in feshi konusunu 7 Eylül'de görüşme yönünde karar verdi.
Irak'ta geçen yıl yapılan genel seçimin galibi Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, hükümet krizinin çözümü için yargıdan Meclis'in feshedilmesini istemişti. Ancak Yüksek Yargı Konseyi, böyle bir yetkileri olmadığını bildirmişti.
Bunun üzerine Sadr destekçileri Yüksek Yargı Konseyi'ne yönelik protestolar başlatırken, yargı yönetiminin siyasallaştığını ifade eden Sadr ise yargı yetkililerinin değiştirilmesini talep etti.
Ne olmuştu?
Sadr destekçileri, Bağdat'taki Yeşil Bölge'de Cumhurbaşkanlığı ve Hükümet Sarayı'nı basmıştı. Güvenlik güçleri, Yeşil Bölge'nin farklı noktalarında havaya ateş açarak eylemcileri dağıtmıştı.
Irak'ın güneyinde de sokakları dolduran Sadr yanlıları eyleme başlarken, ülke genelinde süresiz sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr 29 Ağustos'ta siyaseti bıraktığını açıklamış, ardından çıkan olaylarda 23 kişi hayatını kaybetmiş, 380 kişi de yaralanmıştı.
Şii liderin 30 Ağustos günü destekçilerine "eve dönün" çağrısı yapmasıyla, Sadr yanlıları sokaktan çekilmeye başlamıştı.
Sadr'ın çağrısının ardından ülke genelindeki sokağa çıkma yasağı da kaldırılmıştı.
Sadr kimdir?
12 Ağustos 1973 tarihinde Iraklı Şii lider Ayetullah Muhammet Sadık es Sadr'ın 4. oğlu olarak dünyaya gelen Mukteda es Sadr, ilahiyat eğitimini babasını suikast sonucu kaybedince tamamlamadı. Mart 2003 ABD işgali sonrası Irak'ta ortaya çıkıp Şii direniş örgütü Mehdi Ordusu'nu kurdu ve Nisan 2004'te ABD işgaline karşı aktif direniş sergilemesiyle ün kazandı.
İlk ortaya çıktığında İran'ın müttefiki olan Sadr, zamanla kendisini Irak'ın içişleri üzerinde ABD ve İran nüfuzunu sona erdirmek isteyen bir milliyetçi olarak yeniden konumlandırdı. Suudi Arabistan ile iyi ilişkiler kurdu. Siyasi görev dağılımının etnik ve mezhep kimliğine göre dağıtılmasının değiştirilmesini istedi. Siyasi popülerliğini korudu, ancak oldukça radikal söyleminden dolayı iktidara geçmedi.
Çeşitli değerlendirmelere göre Irak'taki Şii topluluğunun yüzde 10-30'luk dilimi tarafından destekleniyor.