İHD: Sosyal medyadan Yüksekovalı kadınlara yönelik yapılan saldırı hakkında hukuki süreç başlatacağız

İHD: Sosyal medyadan Yüksekovalı kadınlara yönelik yapılan saldırı hakkında hukuki süreç başlatacağız

İHD Hakkari Şubesi: “Kadın bedeninin toplumun ‘eril’ zihniyeti tarafından metalaştırılmaya çalışılması mevcut sistemin aktarmış olduğu ‘erklik’ politikasının bir ürünüdür”

İnsan Hakkları Derneği Hakkari Kadın Kadın Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, “Hakkari ve ilçelerinde kadınlara yönelik ortaya atılan iddialar ve beraberinde yayınlanan isim listeleri ile kişinin özel alanını ihlal eden görüntülerden sonra, yine kadını hedef alan teşhirci olayların yaşandığını bizzat derneğimize yapılan başvurular sonucu öğrenmiş bulunmaktayız” denildi.

Açıklamada, 1 şubat tarihinde Yüksekova’dan İHD’ye başvuru yapan iki kadının, sosyal medya üzerinden fotoğraflarının farklı hesaplar aracılığı ile paylaşıldığını ve kendilerine özelden gelen mesajlarda taciz ve tehdit içerikli ifadelerin yer aldığını belirttikleri ifade edildi.

İHD Hakkari Yönetim Kurulu üyesi Pınar Şen tarafından okunan basın açıklaması metninde şu ifadelere yer verildi:

“Başvurucular özetle, daha önce de  kendilerine ait fotoğrafların paylaşıldığı sosyal medya hesaplarının açıldığını, bu hesapların kısa süre içerisinde kapandığını, en son 22 Ocak 2022 tarihinde İnstagram sosyal medya uygulaması üzerinden yine gayrı ahlaki ve taciz, hakaret içerikli isimle bir hesap açıldığını, bu hesap üzerinden kendilerine ait profil fotoğraflarının izinsiz bir şekilde alınarak isim ve soy isimleriyle birlikte paylaşıldığını, hesabın “hikaye” kısmında paylaşılan bu fotoğrafların ekran videosunun şüphelendikleri bir başka şahıs tarafından alındığını ve Yüksekova ilçesinde yayılmasına sebep olduğunu, hesaba ait görüntü ve videoları kendi rızalarıyla tarafımıza verdiklerini ve tüm hukuki süreci yürütmemizi talep ettiklerini, yaşanan olaydan dolayı manevi olarak çok zarar gördüklerini ve sosyal yaşamlarının çok etkilendiğini belirtmişlerdir.

Yüksekova’da Sosyal medya üzerinden gayrı ahlaki isimlerle açılan hesaplardan, 26 kadına ait fotoğrafların izinsiz bir şekilde alınıp isim ve soy isimleriyle birlikte paylaşılması, bu bölgede yaşayan kadınların onurlarına ve şahıslarına yapılmış büyük bir saldırıdır. Bu yüzden diyoruz ki sistemleştirilen ve üretime geçen erkek egemen zihniyetinin aracı KADIN VE KADIN BEDENİ OLAMAZ! Erkek egemen zihniyete mensup kişi ve kişilerce sosyal medyanın her alanında bu paylaşımları yapmanın hukuki yaptırımı ortadadır.

Belirtilen ifadelerden de anlaşılacağı üzere, kadın bedenini kullanarak fotoğrafların hakaret ve taciz içerikli kullanıcı adlarıyla açılan sosyal medya hesaplarında paylaşılması suçunun hukuki yaptırımı, Türk Ceza Kanunu’nda açık bir şekilde düzenlenmiştir. Başvurucu kadınların beyanları üzerine derneğimizce yapılan ilk değerlendirmede, Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme suçu (TCK md 136), Cinsel Taciz Suçu (TCK md. 105), Hakaret suçu (TCK md. 125), Tehdit Suçu (TCK md. 106), Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu (TCK md. 134) gibi suç tiplerinin oluşabileceği kanaatine varılmıştır. Konu ile alakalı olarak derneğimiz avukatları, hukuki süreci başlatıp olayın aydınlatılması ve suçun faillerinin gerekli cezayı alması için tüm imkanları ile çalışacaktır.

Kadın bedeninin toplumun ‘eril’ zihniyeti tarafından metalaştırılmaya çalışılması mevcut sistemin aktarmış olduğu ‘erklik’ politikasının bir ürünüdür. Uygulanan bu politika, kadın bedeni üzerinde kendilerine doğuştan verilen bir hak olduğunu görmeleri sonucu karşımıza çıkmaktadır. Kadının toplum içindeki mevcut rolleri ise yine ‘erk’ sisteminin kendilerince belirledikleri mevcut davranışlar pratiği olarak kadınlara dayatılmaktadır. Öyle ki istedikleri zaman diliminde, istedikleri kadını; kötü, gayri ahlaki, iyi, ahlaklı gibi belli kavramlarla özdeştirebilmektedirler. Özellikle Kürt coğrafyasında kadın bedeninin metalaştırılıp, araç olarak kullanımı, eril sistem ve onun üretimi olan kişilerce oluşturulmaktadır. Bu sebeple var olan bu düzenin mücadeleci kitlesi olarak, kadın bedeninin öz otonomisinin, yalnızca kadının kendisine ait olduğunu bir kez daha dile getiriyor ve diyoruz ki Kadın bedeni üzerinden yapılanlar ve söylenenler, gayri ahlaki kirli politikanın ve ‘erk’ tatminsizliğinin asıl göstergesidir!

Yaşanan bu durum karşısında kadınların beyanını göz önünde bulundurarak, konu ile alakalı gerekli incelemelerin yapılacağını bildirmek isteriz. Yüksekova’da yaşanan bu durum karşısında insan hakları savunucuları olarak, kadınların eril zihniyet içerisinde metalaştırılarak bu denli gayri ahlaki ithamlar içerisinde yalnızlaşmasına izin vermeyeceğimizi, bu konuda gerekli mücadeleyi hukuki süreci başlatarak vereceğimizi kamuoyuna ve basına duyururuz.”

Etiketler : , , , ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum