İHD Hakkari ve kayıp yakınları, Mehmet Yaşar için adalet talep etti

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, Mehmet Yaşar için Yüksekova'nın Sanat Sokağı'nda adalet istedi. Basın açıklamasına İHD üyeleri, kayıp yakınları ve DEM Parti ilçe örgütü katıldı. Açıklamayı İHD Hakkari Şubesi Eş Başkanı Sibel Çapraz okudu. 164. haftada yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Çapraz, “Mehmet Yaşar, 28 Şubat 1994’te kaçırılıp katledilen Mehmet Zeki Yılmaz’ın akıbetini sormak için evden çıktı ve bir daha geri dönmedi. Mehmet Yaşar, dostu Mehmet Zeki Yılmaz’ın cenaze törenine katıldı. Cenaze sırasında göz hapsine alınan Yaşar, takip edilmeye başlandı. Bir akrabasının evine sığınan Mehmet Yaşar’ın bulunduğu ev ablukaya alındı. Akşam saat 20.00 sularında kimlik kontrolü yapan polisler, ‘Bizimle emniyete geleceksin’ diyerek kendisini gözaltına aldı”

Gözaltına alındığı inkâr edilen Mehmet Yaşar için yapılan tüm başvuruların sonuçsuz kaldığını belirten Çapraz, “Herhangi bir soruşturma başlatılmadı. Ailenin adalet arayışı tehdit ve inkâr politikalarıyla sekteye uğratıldı” dedi.

Çapraz, “Bir dönem bölgede birçok insanın katledilmesinde rol alan ve daha sonra yazdığı kitapta cinayetlerle ilgili bilgiler veren itirafçı Kahraman Bilgiç, Mehmet Yaşar’ın gözaltına alınıp katledildiğini belirtti. Bilgiç, ‘Mehmet Yaşar, Tabur Komutanı Mehmet Emin Yurdakul’un talimatıyla alınıp tabura getirildi. Çok ağır işkence yapıldı, işkence sonucu dirsek kemikleri görünüyordu. Daha sonra helikoptere bindirilip götürüldü ve geri getirilmediğine tanık oldum. Büyük ihtimalle helikopterden atılmıştır’ dedi” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalara rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediğini belirten Çapraz, “Tüm adli merciler inkâr siyasetinin bir parçası oldu. Mehmet Yaşar, henüz 32 yaşındayken insanların gözü önünde gözaltına alınıp kaybedildi. Bizler, Mehmet Yaşar’ın gözaltına alınıp kaybedildiği gerçeğini buradan tüm insanlığa haykıracağız” dedi.

Çapraz, “Mehmet Yaşar’ın çiçeklerle donatılmış bir mezarının olması için mücadele etmekten ve kayıplarımızın akıbetini sormaktan asla vazgeçmeyeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Basın açıklamasının ardından Mehmet Yaşar’ın kızı Zozan Yaşar, babasına yazdığı mektubu okudu.

Yaşar, “Basma kumaşlarında dikilen bir faili meçhulün evlatlarıyız. Hayatın sunduğu birçok renkten nasibini alamayan, griden öteye bir mezar sahibi olacak kadar hak ve adaletten nasibini almayan güçlü evlatlarız.

İnsanoğlu kâinatın en kıymetli hazinesiyken bir akşam vakti sorgusuz sualsizce altı evladından, çocukluğumuzdan, sevinçlerimizden, özgürlüğümüzden seni bizden aldılar. Yetimleşti bütün kelimeler. Çaresizlik desen üç öğün aş misali… Her evladın kahramanı olan baba duygularıyla büyümeli, sevinmeliydi. Bunu bizden çok gördüler. Senin evlatların olarak her daim seninle gurur duyduk.

Sen bizim 30 yıldır büyümeyen ak saçlı evlatlarımızsın.

Sen bizim imkânsızlıkların maviye çalan şiirimizsin.

Sen bizim özgür yarınlarımızın beyaz güvercinisin.

Sen bizim acımızın rengi, annemizin bitmeyen beklentisi, başımızın dik duruşu, ahlakın en yüce haysiyeti, Cumartesi Anneleri’nin Mehmet Yaşar’ısın” diyerek sözlerini tamamladı.