İHD Hakkari ve kayıp yakınları Abdullah Canan için adalet istedi

İHD Hakkari ve kayıp yakınları Abdullah Canan için adalet istedi

İnsan hakları derneği ( İHD) Hakkari şubesi ve Kayıp yakınları Yüksekova sanat sokağında Abdullah Canan için adalet talep etti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, Abdullah Canan’ın gözaltında kaybedilişinin 29. yılında Yüksekova Sanat Sokağı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Abdullah Canan’ın oğlu Tayyüp Canan, Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez, eski Hakkari Milletvekili Sait Dede, Dem Parti Yüksekova İlçe Eş Başkanı Ercan Sevmez ile Filiz Saygı, Yüksekova Belediye Eş Başkanı Soreş Diri, cumartesi anneleri ve kayıp yakınları katıldı.

whatsapp-image-2025-01-18-at-13-34-27.jpeg

Basın açıklamasında konuşan İHD Hakkari Şubesi Eş Başkanı Sibel Çapraz, şu ifadeleri kullandı:

“İnsan hakları hukukuna göre, hakikati bilme hakkı yalnızca kayıp yakınlarının sahip olduğu bir hak değil, aynı zamanda kolektif bir hak olarak da kabul edilir. Buna göre, herkesin geçmişte işlenen ağır insan hakları ihlallerine yol açan koşullar ve nedenlere ilişkin hakikati bilmeye hakkı vardır.

Ancak Türkiye’de bu hak, maddi gerçeği açığa çıkarmakla yükümlü olan yargı makamları tarafından engellenmektedir. Tanıklara ve suça iştirak edenlerin itiraflarına, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına rağmen, gözaltında kaybetme davalarının beraatle sonuçlanması, hesap verebilirlik ve toplumsal iyileşmeyi imkansızlaştırmaktadır. İşte tam da bu nedenle soruyoruz: Hakikat ve adalet talep edenlere bu taleplerinin asla karşılanmayacağı duygusu yaşatılırken, barışın koşullarından söz edilebilir mi? İnkarın, hukuksuzluğun ve adaletsizliğin gölgesinde demokratik açılımdan bahsedilebilir mi?”

whatsapp-image-2025-01-18-at-13-34-26.jpeg

Basın açıklamasını Abdullah Canan’ın yeğeni Ayşe Canan okudu. Canan, “43 yaşındaki Abdullah Canan, Yüksekova’da yaşayan bir iş insanıydı. Bölgede yaygın bir biçimde işlenen ve ailesini de hedef alan ağır hak ihlalleri nedeniyle savcılığa başvurdu. Yedi akrabasıyla birlikte yaptıkları başvuruda, Yüksekova Dağ Komando Tabur Komutanı Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul hakkında suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine Yurdakul, Canan ve şikâyetçilerden iki kişiyi taburdaki makamına çağırarak kendisi hakkındaki şikâyetlerinden vazgeçmelerini istedi. Abdullah Canan, şikâyetinden vazgeçmeyeceğini söylediğinde Binbaşı Yurdakul tarafından tanıklar önünde tehdit edildi” diye kaydetti.

Ayşe Canan, Abdullah Canan’ın 17 Ocak 1996 tarihinde Hakkâri’ye gitmek üzere evden ayrıldığını, Yüksekova-Van karayolunda askerler tarafından gözaltına alındığını ve ağır işkence görmüş cansız bedeninin 21 Şubat 1996’da köylüler tarafından bulunduğunu ifade etti.

Ayrıca Canan ailesinin tüm hukuki başvurularına rağmen faillerin korunduğunu belirtti ve “Kaç yıl geçerse geçsin Abdullah Canan için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.

 Yüksekova Haber
Etiketler : , , ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.