HDP'de Kürtçe seferberliği
HDP, Kürtçe özelinde Kürt kimliği ve kültürünü hedef alan politikalara karşı bir süredir vites yükseltti. Partinin Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Kürtçelerini geliştirmek için eğitim almaya başlamış.
Artık alışkanlığa dönüşen pandemi rutinini bu hafta sonu gelen davet üzerine Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Kürt yazarlar ve gazetecileriyle gerçekleştirdiği buluşmaya katılarak kırdım. Gündeminde Kürtçeye yönelik yasak ve asimilasyon politikalarının yer alıp, ilki birkaç gün önce Van’da gerçekleşen buluşma bu kez Diyarbakır’a taşınmıştı. Bu buluşmalar, partinin Dil Komisyonu tarafından organize ediliyor.
SUR’A DOĞRU
Bindiğim dolmuşun arka pencere kenarında toplantının yapılacağı tarihi Sur ilçesindeki otele doğru yol alırken, sessizliği bozan yolculardan birinin boşluğa bıraktığı bir soru oluyor. Bakışlarımı dışarıdan içeriye kaydırdığımda 50-60 yaşlarında başında sarığı, üzerinde bol pantolon ve cüppesi bulunan uzun kır sakallı birisi Sur’a daha ne kadar yol kaldığını soruyor. Yöneltenin bir “yabancı” olduğunu belli eden bu soruya, hemen arkasında oturan aynı yaşlardaki bir erkek yolcu “Az biraz kaldı” yanıtını veriyor. Bir tarikat tarafından düzenlenen etkinliğe katılmak üzere kente gelmiş birinden çok, kentteki sayıları izlenen savaş politikalarıyla koşut biçimde son birkaç yılda artan bir polis veya asker yakını olduğu izlenimini veriyor. Teskin olduğu yanıtla uçağının kalkış saatinden önceki boş zamanı Sur’da dolaşmak istediğini dile getiriyor son derece düzgün Türkçesiyle.
DEĞİŞMEYEN GÖRÜNTÜ
Bu izahata kayıtsız kalan yolcularla minibüs yol almaya devam ederken, dikkatimi deminki yolcunun önündeki yabancının kulağına doğru eğilip, “Burasi da bızım emniyet” deyivermesi çekiyor turizm elçisi sorumluluğuyla. Ötekisi her defasında kafasını sallamakla geçiştirse de bu hissiyat önünden geçilen adliye, hemen karşısındaki inşaatı süren cami ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi binasının tanıtımlarıyla sürüyor.
Bir halkın iradesinin açık gaspı olarak, o belediyenin Türkçe ve Kürtçe olan tabelasına ilk kayyım atamasıyla birlikte Türk bayrağı eklenmişti. Birkaç yüz metre ötesindeki Sur Belediyesi’nin dört dilli tabelasından ise Ermenice ve Süryanice silinmişti.
Sur’a varıp, yürümeye başladığımda otelin önündeki polis yoğunluğu daha sokağın başından itibaren kendisini gösteriyordu. Bu son birkaç yılda HDP’nin açık veya kapalı alanda olsun gerçekleştirdiği tüm eylem ve etkinliklere dair yansıyan bu görüntü, pandemide bile değişmemişti.
DİL BULUŞMASI
Salonun kalabalığına bakıldığında Adana’dan Şırnak’a kadar uzanan bir katılımcı zenginliğiyle Kürt gazeteci, yazar ve şairlerin buluşmaya gösterdiği ilgi oldukça büyüktü. Dil Komisyonu’nda yer alan vekiller İmam Taşçıer, Dersim Dağ, Necdet İpekyüz ve MYK üyesi Ömer Önen’in ev sahipliğindeki toplantı, Eş Genel Başkan Yardımcısı Temel’in açılış konuşmasıyla başladı. Kürtçe özelinde Kürt kimliği ve kültürüne yönelik Kürdistan’ın dört parçasında gelişen saldırılara ilişkin son derece önemli nüanslar içeren kısa bir konuşma yapan Temel, parti olarak Kürtçe konusunda bugüne dek içerisine girdikleri eksiklikler ve yetmezlikler konusunda samimi bir özeleştiride bulunup, buluşmanın amacını da “Bu bir propaganda çalışması değildir. Siyaset sizin ayağınıza geldi ki bundan sonra birlikte neler yapabiliriz diye” sözleriyle ifade etti.
HDP’YE ELEŞTİRİLER
Sonrasında tek tek söz alan toplantı katılımcıları ise, böylesi buluşmalar organize etmenin önemini vurgulayarak, HDP’ye dönük eleştirileriyle birlikte görüş ve önerilerini dile getirdi. Bu eleştirilerden bazıları;
* HDP’nin Kürtçe konusunda daha önceleri aldığı kimi kararları yerine getirmekte eksik kalması,
* Kürtçenin parti içerisinde birinci öncelik haline getirilmemesi,
* Partili bazı siyasetçilerin Kürtçe konuşmakta yetersiz kalması,
* Kürt siyasetleri arasında dil ve kültür konusunda kırmızı çizgilerin oluşturulamaması,
* Günübirlik politikaların dışına çıkılıp, uzun ve geniş soluklu bir mücadele hattı çizilememesi oldu.
Bunların yanı sıra HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’ın, Papa Francis'in Federe Kürdistan Bölgesi ziyaretini temsilen tasarım olarak hazırlanıp, Türkiye’nin tepkisine yol açan hatıra pulları hakkında gazetecilerin kendisine yönelttiği soruya, “Bu haritayı Papa’ya veren muhatabına sormak lazım” yanıtı vermesi de eleştiri konusu yapıldı. Dil ve kültürün Kürt siyasetleri arasında tartışma konusu yapılmayarak, bu konuda gerekirse bir mutabakat yapılmasına ihtiyaç olduğunun altı çizildi.
HDP’li Tayip Temel, partili arkadaşlarının yaklaşımını net biçimde doğru bulmamakla birlikte bu meselenin dahi Kürt kimliği ve kültürüne dair tüm yükün partilerinin omzunda olduğunun göstergesi olduğunu kaydetti.
KÜRTÇE TEHLİKE ALTINDA
Yürütülen politikalardan kaynaklı Kürtçeye dönük tehlikenin artık çocuklara aktarılmasından öte anne ve babaların anadillerinden uzaklaşmaya başlamasıyla kendisini gösterdiğini vurgulayan bazı katılımcılar, Kürtçeye dair çalışmaların akademik bir forma büründürülmesinin de halkın bir kısmında dile dair korkuya neden olduğunu belirtti. Yine katılımcılar arasında yer alıp, uzun yıllar cezaevinde kalmış bir kadın şairin, zindanda yaşamın bir bütünen Kürtçeye çevrilebilmesi gibi zindandan farkı kalmayan dışarıda da bunun başarılabileceğini ifade etmesi, dil ve kültüre dair içerisinde bulunulan mevcut koşullar ve bunları tersine çevirme konusundaki yol ve kararlılığı gösterebilmesi açısından oldukça çarpıcıydı.
KÜRTÇEYİ YAŞAMLAŞTIRMA
Komisyon üyeleri dile getirilen tüm bu eleştirileri, görüş ve önerileri büyük bir dikkatle not aldı. Bunlara dair farkındalık ile böylesi bir komisyon oluşturduklarını ifade eden vekillerinden Dersim Dağ, Kürtçeyi öncelikle parti içerisinde yaşamsallaştırma konusunda önlerine koydukları hedeflerle eğitimler düzenlenmeye başlandığı bilgisini verdi. Dağ, bu eğitimlerde Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın da yer aldığını paylaştı.
Toplantı, Komisyon üyelerinin bütün Kürt gazeteci ile yazarların Kürt dili ve kültürü konusunda siyaset ya da siyasilerden yana değil, hakikatlerden yana taraf olması yönündeki beklentilerini dile getirmesiyle sona erdi.
MA / Ömer Çelik