HDP Hukuk Komisyonu Yorumladı: AYM'nin HDP hesabına blokajı kaldırmasıyla Başsavcının oyunu ifşa oldu
HDP Hukuk Komisyonu Başkanı Av. Serhat Eren, AYM'nin hesaplarına blokaj uygulama kararının kaldırılmasını "yanlıştan dönmek" olarak olumlu karşıladı. Ancak Eren, savunmanın 11 Nisan'a bırakılmasının "manidar" olduğunu söyledi.
HDP Hukuk Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serhat Eren, AYM'nin "HDP kapatma davası" kapsamında peş peşe gelen kararlarını yorumladı.
Eren, MA'ya verdiği demeçte, HDP'nin Hazine yardımı hesaplarına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının istemiyle geçici tedbir kapsamında konulan blokaj kararının kaldırılmasının savcının karara dayanak oluşturmak üzere üretilen "gizli tanık" beyanının hukuksal değer taşımadığını açığa çıkardığını söyledi. HDP AYM'nin blokaj kararına itiraz etmişti.
25 Ocak'taki duruşma
HDP'nin Hazine yardımı hesabının bloke edilmesine AYM'nin 25 Ocak'ta HDP'nin yokluğunda yaptığı bir duruşmada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in sunduğu "yeni kanıt" üzerine karar verilmiş, HDP'li hukukçular, AYM'ye sunulan "yeni kanıt"ın "bir gizli tanığa sipariş edildiğini" açıklamışlardı. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Serhat Eren, o tarihte "Aslında bu ifadenin alındığı dosyada daha önce böyle bir tanık [olmadığını]" açıklamıştı.
Eren AYM'nin 14 Mart'a takvimlendirilmiş HDP'nin sözlü savunma tarihinin 11 Nisan'a ertlenmesinin ise "manidar" olduğunu söyledi. YSK'ye aday listelerinin verilmesi için belirlenen son tarihin 10 Nisan olduğunu anımsatan Eren, sözlü savunmanın 11 Nisan'a bırakılmasının AYM'nin kapatma istemli davada 14 Mayıs'tan önce de karar verebileceğini ortaya koyduğuna dikkat çekti.
Eren, bu tablonun "AYM'nin iktidarın ajandasıyla hareket ettiği"ne bir karine olarak görülebileceğini söyledi.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı MA'ya yaptığı açıklamada, kararın henüz kendilerine tebliğ edilmediğini, söz konusu gelişmeleri Anadolu Ajansı'nın servis ettiği haberlerden öğrendiklerini söyledi.
"AYM, bireysel başvurular için 3 ay erteleme kararını HDP davasına uygulamadı"
Deprem nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne sözlü savunma tarihinin üç ay ileri alınması talebinde bulunduklarını aktaran Eren, "Deprem sürecinde partimizin oynadığı rol ve misyon, eş başkanlarımız, MYK üyelerimiz, milletvekillerimiz, yazılı savunma sürecini hazırlayan hukuk komisyonumuzun üyeleri ve dava avukatlarımızın sahada olması, yine savunma grubunda yer alan bazı avukat arkadaşlarımızın bürolarının yıkılması, [HDP'yi] savunma imkanlarından yoksun bıraktı" dedi.
Eren "AYM'ye bireysel başvurular 3 ay ertelenirken, deprem nedeniyle yargılamalar 6 Nisan'a ertelenirken, partimizin sözlü savunmasını hazırlayan hukukçuların büyük bir kısmı deprem bölgesinde kalmalarına rağmen AYM'nin taleplerini kısmen kabul et[mesini]" eleştirdi.
Siyasi motivasyon
AYM'nin bu kararıyla HDP'yle ilgili "kapatma istemli davada 14 Mayıs'tan önce de karar verebileceğini ortaya koy[duğunu]" değerlendiren Eren "Başından beri partimize siyasi saiklerle açılan davada, AYM'nin maalesef hukuksal motivasyondan çok, siyasal bir motivasyonla hareket ettiğini belirtebiliriz" dedi.
İktidara manevra alanı
Av. Eren, AYM kararlarıyla ortaya çıkan yeni durumun da "HDP'nin kapatılmasıyla ilgili belirsizlik sürecinin devam ettiği anlamına geldiğini" dile getiren Eren, "[...] Henüz karar resmi olarak tebliğ edilmedi ama özellikle 11 Nisan'a bırakmakla AYM iktidarın ajandasına göre hareket edeceğini kısmen ortaya koymuş görünüyor. Bu açıdan AYM'nin verdiği kararın hukuka uygun olmadığını ifade etmek isterim" dedi.
Blokajın kaldırılmasıyla hukuksuzluk tespit edildi
Partinin Hazine yardımı yapılan hesaplarının bloke edilmesine yönelik kararının kaldırılması konusunda Eren, AYM'nin "yanlış karardan dön[düğünü]" söyledi.
Henüz AYM'nin verdiği kararın mahiyetini bilmediklerini ifade eden HDP Eş Genel Başkan Yadımcısı bu haber doğru kabul edilecekse, hesaplarının bloke edilmesinin "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin['in] yasaya aykırı, gerçek dışı, sahte beyanları toplayıp AYM'yi de yönlendir[diğini]" gösterdiğini söyledi.
Eren "Bu karar, AYM'nin [Şahin'in sunduğu] delillere itibar etmediği[ni] bu delillerin hukuka uygun olmadığını da gösterdi," dedi. Ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının AYM 'ye taşıdığı "31 Aralık'ta, yılbaşından hemen önce bir hafta sonu hazırlanan, 'ben geldim, bildiklerim var' diyen gizli tanığının beyanlarının gerçekçi bulunmadı[ğı]da görüldü" dedi.