Gözaltı sırasında kalp krizi geçiren Mavi’nin oğlundan adalet çağrısı

10 Ağustos 2024 tarihinde Yüksekova’da gözaltına alınan 75 yaşındaki imam Süleyman Sabri Mavi, gözaltı işlemi sırasında kalp krizi geçirdi. Çeşitli hastalıklarla mücadele eden Mavi, acil olarak hastaneye kaldırıldı. Görme ve işitme duyularında ciddi kayıplar yaşayan ve diğer sağlık sorunları nedeniyle yatağa bağımlı bir hayat sürdüren Mavi’nin, biyolojik yaşının 85 olduğu ifade edildi.

Tedavi altına alınan Mavi, ardından Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. Yüzde 96 engelli raporu bulunan ve günlük ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayacak durumda olan Mavi'nin, sağlık durumuna rağmen cezaevine gönderilmesi ailesinin endişelerine neden oldu.

“Yaşlı ve hasta olduğu için yatağa bağımlı yaşayan bir insan nasıl cezaevinde kalır?”

Kendisi dahil 24 kişi hakkında 2012 yılında açılan davada “örgüt üyeliği” gerekçesiyle aldığı cezanın bir süre önce Yargıtay tarafından onanması nedeniyle tutuklanan Süleyman Sabri Mavi’nin oğlu, İstanbul Hakkari Gönüllüleri Derneği Başkanı Selim Mavi, babasının durumundan endişe duyduklarını söyledi.

Babasının zamanında sırf Kürtçe vaaz verdiği için suçlandığını iddia eden Mavi, “Bir insanın kendi dilinde konuşuyor olması neden suç sayılıyor. Babam iftiralara kurban ediliyor. Fetö ve benzeri iftiralar da söz konusu. Babam kötü bir insan değil. Yüksekova’da kime sorarsanız sorun babamın kötü biri olduğunu hiç bir yerde duyamazsınız. Babam gerçekte 85 yaşında ve bir sürü hastalığı mevcut. Yaşlı ve hasta olduğu için yatağa bağımlı yaşayan bir insan nasıl cezaevinde kalır? Hiç mi vicdan yok? Ailem, babamı da tekerlekli sandalyeye koyup çarşı merkezinde oturan kız kardeşimin evine ziyarete gitmişlerdi. Aniden eve baskın yapıldı. O şekilde babam buna dayanamayıp kalp krizi geçirdi. Hastaneye götürülen babam fazla bir riski yok denilip hastaneden çıkarılıp hapse atıldı. Babamın kalbi yüzde 80 çalışıyor. Babam 46 gün yoğun bakımda kalmıştı. Van yüzüncüyıl Üniversitesi’nde, 4 defa anjiyo oldu. İstanbul ve Uludağ üniversitesine götürdük burada doktorlar babamın vücudunun %96’sının artık bittiğini söyledi. Yani bu kadar hasta olduğunun belgeleri var. Hasta bezi kullanıyorduk onun için. Babam 2010 yılında herkesin Kürtçe bildiği bir ilçede Kürtçe dilinde vaaz verdiği ve sivil itaatsizlik olduğu söylenerek bazı kesimlerin hedefi oldu. FETÖ ve gizli tanıkların verdiği ifadeler doğrultusunda babama dava dosyaları açıldı. Babam 2011 yılında 8 ay hapse alındı, ama hasta olduğu için bırakıldı sonra. Dosyalara da takipsizlik kararı verildi. Bu şekilde Yüksekova’ya gönderilen dosya tekrar Hakkari’ye gönderildi. Cezası Yargıtay’a gitti ve onandı. Babamın telefondaki konuşmaları da dinlenerek her söylediği şey gizli şifre olarak suç sayılmış” dedi.

Selim Mavi, hem yaşlı hem de yatalak olan babasının cezaevinde kalamayacağını belirterek, yetkilileri adaletin sağlanması konusunda göreve çağırdı.