Gazeteci Gök: Özgürlüğümü hiçbir zaman vicdanıma yeğlemedim
“8 ay boyunca hakikate olan inancımı hiç yitirmedim ve özgürlüğümü hiçbir zaman vicdanıma yeğlemedim. Her zaman vicdanım önde geldi. Arkadaşlarım da hiçbir şekilde hakikat uğruna var olan gerçeklikten taviz vermedikleri için tutuklular."
Mezopotamya Ajans (MA) Editörü Gazeteci Abdurrahman Gök, hakkında verilen tahliye kararı sonrası Diyarbakır 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden çıktı.
Gök’ü cezaevi önünde ailesi, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ve Güneydoğu Gazeteciler Derneği çiçek ve alkışlarla karşıladı.
“Yılmaz ve Müftüoğlu boş gerekçelerle tutuklu”
MA’daki habere göre, cezaevi çıkışı konuşan Gök, çıktığı için mutlu olduğunu fakat içeride bulunan meslektaşları adına üzüntü duyduğunu belirtti.
DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu ve MA Editörü Sedat Yılmaz’ın duruşmalarını hatırlatan Gök, şöyle dedi:
“Dicle Müftüoğlu, Sedat Yılmaz benim çalışma arkadaşlarım, dostlarım cezaevindeler. Aslında onlarda aynı benim gibi boş gerekçelerle tutuklular. Dicle adliyede beni uğurlamaya gelmişti ama iki gün sonra onun tutuklama haberini aldığımda gerçekten kendimden daha çok üzüldüm.”
“İnsan tam sevinemiyor o yüzden. Ülkenin içerisinde bulunduğu durum faşizan hükümet er geç yıkılacaktır. Buna olan inancım, umdum tam. Çünkü hiçbir faşist yönetim, sistem uzunca kendini sürdürememiştir, muhakkak sonu gelmiştir. Bu faşist yönetimin sonu da hakikatle gelecek. En fazla korktukları şey hakikatti. Bu hakikat sonlarını getirecek.”
“Hakikate olan inancımı kaybetmedim”
“Ürettikleri itirafçı bile afallamaya başladı. Sorulan sorular karşısında ne diyeceğini şaşırdı. Sağına soluna bakmaya başladı. Çünkü yalan üzerine, tamamen emniyetin yönlendirmesi ile bir ifade verdirilmeye çalışılmış. Zaten savcı dinler dinlemez de tahliye talep etti.”
“8 aydır ben hukuksuz bir şekilde tutukluydum. Ama 8 ay boyunca hakikate olan inancımı hiç yitirmedim ve özgürlüğümü hiçbir zaman vicdanıma yeğlemedim. Her zaman vicdanım önde geldi. Arkadaşlarım da hiçbir şekilde hakikat uğruna var olan gerçeklikten taviz vermedikleri için tutuklular. Bunun bir bedeli var, herkes bu bedeli ödüyor. Umut için savaşanlar bu bedeli ödüyor.”
“Hakikate yapılan saldırıların karşısında olacağım”
Savaş ve çatışma alanlarında kullandığı şapkayı takan Gök, şöyle dedi:
“Bu şapkayı savaş, çatışma alanlarında bu hale getirdim, eskittim. Umarım bir daha çatışma, savaş olmaz. Ama bir yerde de bir çatışma varsa, hakikate yönelik bir saldırı varsa, en yakınında olmak için hep mücadele edeceğim. Her zaman için hakikate en yakın noktadan hakikati aktarmaya çalıştım bütün gazeteci arkadaşlarımız gibi.”