Filistin Yönetimi'nden BM'ye çağrı: İsrail'e yaptırım ve ambargo uygulansın
Filistin Yönetimi Dışişleri Bakanı, İsrail'in 'savaş suçu işlediğini' söyledi, "Yaptırım uygulanmalı" dedi. İsrailli yetkililer ise verilen tepkinin 'uluslararası hukuka dayalı olduğunu' savundu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrailliler ve Filistinliler arasındaki yükselen tansiyonu, Gazze'ye yönelik hava saldırılarını ve hızla artan sivil kayıplarını görüşmek için bu hafta üçüncü kez toplandı. İsrail ve Filistinli yetkililerin de yer aldığı toplantıda, Filistin Yönetimi Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, İsrail'i 'savaş suçu' işlemekle suçlayarak, BMGK'ye, 'uluslararası barış ve güvenliği sağlama sorumluluğunu' hatırlattı.
'FİLİSTİN'İN ÖZGÜRLÜĞÜ BARIŞA GİDEN TEK YOL'
BMGK'ye, İsrail'in Filistin'i işgaline son vermesi için yaptırım, silah ambargosu uygulama ve uluslararası koruma sağlama gibi elindeki araçları kullanma çağrısı yapan Maliki, 'Filistin'in özgürlüğünün barışa giden tek yol olduğunu' kaydetti. Maliki, konseyden bu yasal ve ahlaki sorumluluğu yerine getirmek üzere harekete geçmesini istedi.
'İSRAİL KENDİNİ SAVUNDU'
İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise İsrail'in kendini savunma hakkını kullandığını ve sivil kayıplarını önlemek için Hamas'ın saldırılarına karşılık verdiğini söyledi. Erdan, Hamas'ın roket saldırıları karşısında İsrail'in tepkisinin 'uluslararası hukuka' dayalı olduğunu savundu.
Toplantının açılış konuşmasında ateşkes yapılması gerektiğini belirten BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail ve Filistin'e 'anlamsız kan dökme, terör ve yıkıma derhal son verme ve iki devletli çözüm için müzakerelere dönme' çağrısı yaptı. Guterres ayrıca "Çatışmalar sadece İsrailli ve Filistinlileri değil bölgeyi de yıkıcı sonuçları olan bir şiddet sarmalına sürüklüyor ve tüm bölge için yeni bir tehlike yaratabilir." uyarısı yaptı.
ABD: İSRAİL VE FİLİSTİNLİLER GÜVEN İÇİNDE YAŞAMALI
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, 'diplomatik kanallar üzerinden yorulmaksızın çalıştıklarını' belirtti. ABD'nin İsrail ve Filistin'e ateşkes konusunda destek vermeye hazır olduğunu söyleyen Greenfield, "İsrailli ve Filistinlilerin eşit şekilde güven içinde yaşama hakkına sahip olduğuna inanıyoruz. Yaşanan şiddet, her iki toplumu da bu temel haklardan mahrum bırakıyor. Bu yüzden bu şiddet döngüsüne son verme zamanı geldi." dedi.
Gazze'de Hamas ile diğer Filistinli grupların, roket saldırıları ve provokasyonlara son vermesi gerektiğini söyleyen Greenfield, İsrail'e ise Doğu Kudüs'teki tahliyeler, yıkımlar ve yerleşim faaliyetleri dahil barışçıl geleceği baltalayan eylemlerden kaçınması çağrısı yaptı.
ÇİN'DEN ABD'YE SUÇLAMA
BMGK mayıs dönem başkanı olan Çin'in Dışişleri Bakanı Vang Yi, kendisinin yönettiği toplantıda, ABD'yi BMGK'nin krize çözüm bulmaya yönelik çabalarını engellemekle suçladı. Vang, "ABD'ye adil bir tutum sergileme ve sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıyoruz. ABD, gerginliğin azaltılması, güvenin tesisi ve siyasi çözüm için uluslararası toplumla birlikte BMGK'ye destek vermeli" dedi.
RUSYA: MÜZAKERELER İÇİN EV SAHİPLİĞİ YAPABİLİRİZ
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Vershinin, İsrail ve Filistin arasında yapılacak doğrudan müzakereler için ev sahibi olabileceklerini söyledi. İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki normalleşmenin, İsrail-Filistin krizini çözmek için yeterli olmadığını da söyleyen Vershinin, krizin çözümü için ayrıca BM, Avrupa Birliği, ABD ve Rusya'nın oluşturduğu Orta Doğu Dörtlüsü'nün, dışişleri bakanları düzeyinde toplanmasını teklif etti.
İNGİLTERE: UÇURUMUN EŞİĞİNDEN DÖNÜLMELİ
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, her iki tarafa da uçurumun eşiğinden dönmesi ve itidal göstermesi çağrısında bulunarak, ülkesinin iki devletli çözümü desteklediğini söyledi.
FRANSA: ÇATIŞMALARIN DURMASI İÇİN BİRLİK OLUNMALI
Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Nicolas de Riviere, tansiyonun daha fazla yükselmesinin 'öngörülemeyen bölgesel yansımaları' olacağına dikkati çekerek, BMGK'nin, çatışmaların derhal durulması için birlik olması gerektiğini vurguladı.
Endişe, çağrı ve çözüm önerilerinin dile getirildiği BMGK'den yine somut bir adım gelmedi. BMGK'nin daimi üyelerinden Çin ve geçici üyelerinden Norveç ve Tunus, konseyin birlik olması ve ortak açıklama yapması konusunda yeni bir girişimde bulunsa da ABD, diplomatik kanallar üzerinden çalıştığı konusunda ısrarını sürdürüyor ve konseyde bir adım atılmasını istemiyor.