Erdoğan'dan Osman Kavala açıklaması: Bu adam Gezi olaylarının perde arkasındaydı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milli İrade Platformu"nun düzenlediği iftar yemeğinde konuşma yaptı.

"Türkiye'nin son 20 yılı, Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki en büyük demokrasi ve kalkınma hamlelerinin yaşandığı dönemdir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eski Türkiye güzellemesi yapanlar ya dönemi bilmeyenler ya da o dönemde yaşayanların müsebbipleridir ya da o karanlık dönemden nemalanan vesayet artıklarıdır. Ahlak, vicdan ve izan sahibi herkes ülkemizin nereden nereye geldiğini görecektir. 20 yıl boyunca ekonomide her yıl ülkemizi ortalama yüzde 5 büyüterek, ihracatta rekorlar kırarak tarihi bir başarıya imza attık" şeklinde konuştu.

Erdoğan, isim vermeden Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davada, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen iş insanı Osman Kavala için "Türkiye'nin Soros'u" ifadesini kullandı ve şunları söyledi:

"En son malum bir zatla ilgili verilen karar bazı çevreleri çok rahatsız etti. Peki kimdi bu adam? Bu adam Türkiye'nin Soros'uydu ve bu adam Gezi olaylarının perde arkası koordinatörüydü. Yargımız onunla ilgili nihai kararını verdi ve bu kararda belli çevreleri ki malum çevrelerdir, ciddi manada rahatsız etti. Kusura bakmasınlar, bu ülkede hukuk ve yargı var. Yargı da kendi inandıklarını, bildiklerini hakkın egemen olması için bu kararı verdiler, vereceklerdir."

Kararın ardından çok sayıda telefon edildiğini belirten Erdoğan, "Şimdi birçok yerden arayanlar var. Yurt dışına gittiğimiz zamanlarda da bize bazı telkinlerde bulunanlar oldu. Biz de dedik ki, kusura bakmayın bizim ülkemiz bir hukuk devletidir" dedi.

ERDOĞAN'DAN AİHM'E: BUYRUN KARAR VERİLDİ

Avrupa'nın Türkiye'de atılan adımlardan rahatsız olduğunu belirten Erdoğan, "Siz Avrupa'nın değişik ülkelerinde, hukuk devleti olduğunuzu iddia ederek, terör örgütünün caddelerinizde boy göstermesine evet diyorsunuz. PKK kendi paçavralarıyla caddelerinde boy gösteriyor. Herhangi bir şey demiyorsunuz, onlara ses çıkarmıyorsunuz. Türkiye'de ise atılan adımlar sizi rahatsız ediyor. En son AİHM ne dedi, ilk derece mahkeme veya üst derecece kararını vermediği sürece, biz bu noktada adım atamayız dedi. Buyrun şimdi karar da verildi. Bu karar verildikten sonra artık atılan adıma tabi olacaksınız. Olsanız da olmasanız da yargının bu kararı uygulamaya girecektir" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde: 

DOLMABAHÇE CAMİİ'NDE BİRA KUTULARIYLA OTURAN MÜPTEZELLER: Tüm başarı hikayelerini yazarken pek çok zorlukla, sınamayla da karşılaştık. Türkiye bugünlere dikensiz bir gül bahçesinde yürüyerek değil adeta akrebin kıskacında yoğurularak geldi. Sayısız badire atlattık. İşte Dolmabahçe Camii... Hatırlayın o geceyi. Bira kutularıyla caminin içlerinde oturan müptezeller, loderler vasıtasıyla camiden buradaki makamımıza kadar kanallar açmak suretiyle geldiler, ondan sonra da Gezicilere beraber buradan Taksim Meydanı'na yürüdüler. Ve onları özgürlükçü olarak savundular.

ÇEVRECİLİĞİN DESTANINI BİZ YAZDIK: Bu nasıl bir özgürlükçülük ki, oradaki devlete ait bütün otobüsleri yakıp yıkmaktan tutunuz da benim vatandaşlarımın dükkanlarına varıncaya kadar yakıp yıktılar. Bunlar mı özgürlükçü? İşte o Geziciler, maalesef o gün orada kaldılar ve bunu ne adına yaptılar? Çevre adına yaptılar. Bu nasıl çevrecilik? Çevreciliğin destanını bu ülkede biz yazdık. 5 milyon civarında fidan, ağaç dikerek bunu yaptık. Orada 12 tane ağacın bir yerden başka bir yere nakli için dediler ki, bunlar ağaçları söküyor. Bunların hayatı bu. Akşam yalan sabah yalan. 

CUMHURİYET MİTİNGLERİNDE DARBE ÇIĞIRTKANLIĞI YAPTILAR: Cumhuriyet mitinglerinde adeta darbe çığırtkanlığı yaptılar. 27 Nisan bildirisiyle milli iradeyi zapturapt altına almak istediler. 367 garabetiyle Meclis'in iradesini gasp etmeye çalıştılar. Siyasi suikastlarla Türkiye'yi kaosa sürüklemeye uğraştılar. Uyduruk gazete küpürleri üzerinden partimizi kapatmaya çalıştılar. Ağaç çevre bahanesiyle başlattıkları bu olaylarla gençlerimizi aldattılar. Tüketmeyin çağrılarıyla ekonomimizi çökertmeye heveslendiler. Çukur eylemleriyle vatan topraklarını bölmeye, kardeşlerimizi bizden koparmaya çalıştılar.

HUKUKTAN BİR AN OLSUN AYRILMADIK: Milletin iradesini, sırtlanlara, akbabalara, çakallar, ruhunu emperyalistlere satmış alçaklara çiğnetmedik. Bedel ödedik, çile çektik, zorluklara göğüs gerdik. Siyasi şiddete maruz kaldık, tehdit edildik. Fakat milletimizin bize sandıkta verdiği o kutlu emanete hiçbir zaman halel getirmedik. Daima dik durduk, sağlam durduk. Meşruiyetten ve hukuktan bir an olsun ayrılmadık.

MARUZ KALDIĞIMIZ SALDIRILARI UNUTMAYACAĞIZ: Tüm kirli senaryolara rağmen milletimizin tek bir ferdinin dahi burnunun kanamasına izin vermedik. Milet iradesini sokakla, silahla, korkutmayla esir almaya çalışanlarla ya sandıkta ya da yargı önünde hesaplaştık. Milli iradeye saldırıları affetmedik. Atalarımız "Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz" diyor. Biz de son 20 yılda maruz kaldığımız saldırıyı unutmadık, unutmuyoruz, yıllar geçse de hiçbir zaman unutmayacağız.

OPERASYONLAR DEVAM EDECEK: Kuzey Irak'ta yaptığımız harekatta 5 tane şehidimiz oldu ama 60 civarında teröristi etkisiz hale getirdik, öldürdük. Parlamentonun içinde ana muhalefetin sesi çıkmadı. Malum parti müsveddesi olan grup ise "Nasıl böyle yaparlar, nasıl oralara giderler" gibi ifadelerle önümüzü kesmeye çalıştılar. Ne derseniz deyin, nerede terörist bulursak oraya benim komandom girecektir ve girdi. Artık bu işlerden taviz yok. Sınır, sınırın ötesinde 30 kilometre, oraya kadar gireceğiz dedik ve girdik. Bundan sonraki süreçte de operasyonlarımız devam ediyor ve edecek.

GEZİ OLAYLARI KARARIYLA YARGI GEREKLİ DERSİ VERDİ: Gezi olaylarıyla ilgili kararla yargımız, sadece vicdanlarımızı rahatlamakla kalmamış aynı zamanda benzer niyetleri taşıyanlara da hukuk ve adalet dersi vermiştir. İşte şu anda Taksim Meydanı'nda, Gezi olaylarının olduğu yerlerde bir tarafta camimiz, diğer tarafta Atatürk Kültür Merkezimiz yepyeni farklı bir haliyle orada. İnşallah o plan içerisinde daha başka projelerimiz de olacaktır, milletimizle beraber. Yargımız ne Türkiye dışındaki mahvillerin ve onların yurt dışındakilerin şantajlarına boyun eğmeyerek bağımsızlığını ispat etmiştir.