Emek ve Özgürlük İttifakı'nın ‘Yol Haritası’ hazır

Halkların Demokratik Partisi (HDP) çağrısıyla bir araya gelen parti ve örgütler, 25 Ağustos'ta Emek ve Özgürlük İttifakı kurduklarını duyurdu. HDP, Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Emekçi Hareket Partisi'nden (EHP) oluşan ittifak, ülke sorunlarına dair çözüm önerilerini de içinde barındıran "Yol Haritası"nı önümüzdeki günlerde açıklamaya hazırlanıyor. İttifak içerisinde yer alan EHP'nin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Hakan Öztürk, açıklayacakları deklarasyon ve çalışmalarına dair değerlendirmelerde bulundu. 

TOPYEKÜN MÜCADELE

Kurdukları ittifakın ihtiyaç üzerine ortaya çıktığına dikkati çeken Öztürk, demokrasi, ekonomi, işçi sınıfı ve pek çok konuda sorunların büyük bir yük haline dönüştüğünü söyledi. Öztürk, bu kapsamlı sorunlar nedeniyle bütünlüklü ve merkezi bir işleyişi olan bir ittifakın gereklilik haline geldiğine işaret ederek, "Çünkü yıllardır ülkeyi kötüye götüren bir iktidar ile karşı karşıyayız. Buna karşı bir mücadele verilmesi gerekiyordu. Topyekün bir mücadele olması gerekliydi” diye belirtti.

‘SORUNLARI ÇÖZMEYE ADAYIZ’

Yan yana gelmenin yanı sıra amaçların daha önemli olduğunu söyleyen Öztürk, "Ne söyleyeceksiniz, nasıl siyaset yapacaksınız, neyi hedefleyeceksiniz? Asıl önemli olan bu. Yoksa herkes yan yana gelebilir ama işin sihirli formülü orada. Ne yapacağınız konusu herkesi ilgilendiriyor. Aslında bakarsanız bu sadece bizim için geçerli değil, mevcut hükümetin de önümüzdeki zamanlarda ne yapacağını toplum soruyor. Dikkat edilirse bunun cevabını da veremiyorlar. Ona karşılık gelen başka oluşumlar söz konusu olduğu zaman da toplum, bütün bu krizlerle, işsizlikle, yolsuzlukla, enflasyonla ilgili ‘ne yapacaksınız’ diye soruyor. Doğal olarak bu bize de sorulacak bir soruydu. Buna kafa yormadan, buna çeşitli çözüm önerileri sunmadan adım atmak mümkün değil. Çünkü biz memleketin meselelerini çözmeye adayız” diye konuştu.

AÇIKLANACAK METNİN ÖNEMİ

Görüşmelerinde ilkeler ve politik program tartışması yürüttüklerini aktaran Öztürk, "Programımız halkları rahatlatacak, işçi sınıfına nefes aldıracak, demokrasi alanında en insanı noktaya geleceğiz. Bu tür politik hedeflerimiz var. Mevcut hükümeti doğru konumlandırıp, şimdiye kadar yaptığı hataları üzerinden bir hükümet değişikliği hedefliyoruz. Eğer dış politikada, insani alanda, Kürt Hareketi konusunda, demokrasi alanında sorunlar varsa bunun sorumlusu hükümettir. Sınırlarımızın ötesinde sürekli bir çatışma durumu oluyorsa bunun sorumlusu hükümetin kendisi. Sorunu bir kere hükümetten başlatmak lazım. Gerçekten demokrasiyi hayata geçirecek, işçi sınıfına nefes aldırabilecek, ülkenin iktisadi koşullarını düzenleyebilecek bir hükümet oluşsun düşüncesindeyiz. O yüzden bu politik program olarak hazırlanmış metnin çok büyük bir önemi var” ifadelerini kullandı. 

AK Parti ve MHP ittifakına yönelik çok ciddi bir memnuniyetsizlik olduğunu söyleyen Öztürk, ülke sorunların kökeninin bu ittifaka dayandığını kaydetti.

Öztürk, “Kürt halkının seçimle gelmiş temsilcilerine karşı çok büyük bir baskı söz konusu. Aynı zamanda Kürt hareketinin almış olduğu yerel yönetimlere kayyım atıyorlar. Özellikle kadın ve kadın hareketine yaklaşımları ortadadır. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma yönünde adım attılar. LGBTQ+’ları tanımadıklarını söylüyorlar. Yok sayma konusunda çok başarılılar” diye belirtti.

'MİLLET İTTİFAKI’IN KÖKLÜ PROGRAMI YOK'

Millet İttifakı’nı diğer ittifakla aynı ele alınmaması gerektiğini dile getiren Öztürk, nedeninin ise Cumhur İttifakı'na karşı bir düzeyde itiraz etmesini gösterdi. Öztürk, "Emek ve Özgürlük İttifakı düzeyinde radikal, köklü bir program öne sürmeyecektir. Örneğin şu anda Millet İttifakı’nın iktisadi konularda neden önerisini getirmediği soruluyor. Aslında getirmemesinin sebebi orijinal bir önerisinin olamamasından kaynaklanıyor. Bugün mevcut iktidar ekonomi ile ilgili ne gibi sorunlar yarattıysa köken olarak aynılarını sürdürme eğiliminde olacaklardır. En kritik konulardan bir tanesi olan Kürt sorununu ağızlarına bile almayacaklar” diye kaydetti.

KÜRT SORUNU 

Emek ve Özgürlük İttifakı olarak Kürt sorunu konusunda farklı bir bakış açısına sahip olduklarını belirten Öztürk, barışın sağlanması gerektiğine vurgu yaptı. Bu durumu Kürt hareketiyle daha önce konuştuklarını söyleyen Öztürk, “Burada Kürt halkının dile getirmiş olduğu birçok talep var. Bunların dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Kendi anadilinde eğitim talebinden, kendi kültürlerini yaşatmak üzere her türlü özgürlüğün olması yönünde birçok boyut var. İyi niyetle oturulup bunlar görüşüldüğünde, böyle bir sorununun varlığı kabul edildiğinde, bunları ele almak, çözmek zor değil" şeklinde konuştu. 

DIŞ POLİTİKA 

Öztürk, Kürt sorunun çözümsüzlüğünün yanı sıra farklı sorunların da olduğunu ve bunların demokrasiye geçişe engel olduğunun altını çizdi. Öztürk, Türkiye’nin izlediği dış politikaya işaret ederek, “Türkiye’nin bu kadar saldırgan, sınırları dışındaki bölgelere el atıp oraya yerleşmesi ve oralarda bir takım çatışmalar yapmasını engellemek düşüncesi içerisindeyiz. Bu anlamıyla Suriye ve Irak politikasının değişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Suriye ve Irak'taki çeşitli bölgelerde bulunan Kürt halkına yönelik olumsuz bakış açısının değişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye, Kürt halkının bulunduğu birçok yerde operasyon yapma ihtiyacı hissediyor. Biz bunun böyle ele alınmasına ihtiyaç olmadığını ve bunun engellenmesini sağlayacak bir tutumun içerisinde olacağız” diye konuştu. 

YOL HARİTASI HAZIR

Kamuoyuyla paylaşacakları “Yol Haritası”nın hazır olduğu bilgisini paylaşan Öztürk, deklarasyon sonrası hummalı bir çalışmayı başlatacaklarını ifade etti. Öztürk, pek çok sol parti, örgüt, oluşum ve toplumsal hareketin yanı sıra ekoloji, kadın ve diğer toplumsal örgütler ile görüşeceklerini aktardı. 

SEÇİMLER 

İttifakı genişlemek için çabalarını sürdüreceklerini kaydeden Öztürk, ayrıca seçime dair hazırlıklarını da hızlandıracaklarını paylaştı. Öztürk, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair Millet İttifakı ile temas kurabileceklerini ancak aynı görüşte bir araya gelme ihtimalinin düşük olduğunu ifade etti. Öztürk, şunları söyledi: “HDP de görüş belirtmiş oldu. Eğer demokrasiyi savunacak bir adaysa bunu tartışabiliriz. Genel olarak biz de bunu söyleyebiliriz. Demokrasiyi savunacak, işçi sınıfının haklarını savunacak tarzda bir aday söz konusu olduğunda bunlar tartışılacak ama bunlar çok belirgin şekilde ortaya konulmadı."