Dezenformasyon yasası: İlk 15 madde Adalet Komisyonu'ndan geçti
Komisyondaki HDP ve CHP’li üyeler, “Basında yazıyor olsaydım kıyamet koparırdım. Adaletsizliğin sınırı olmalı” sözleriyle teklife tepki gösterdi.
Kamuoyunda dezenformasyon yasası olarak adlandırılan, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifinin görüşülmesine dün (14 Haziran) Meclis Adalet Komisyonu’nda devam edildi.
Geçtiğimiz hafta teklifin ilk maddesinin kabulünün ardından dünkü oturumda da 14 madde kabul gördü.
Muhalefet partilerinin ve basın meslek örgütlerinin itirazına rağmen teklifin kabul edilen maddeleri internet haber sitelerinin süreli yayın tanımı kapsamına alınmasını düzenliyor.
Öte yandan teklifteki bazı maddelerde de değişikliğe gidildi. 11’inci maddede yer alan “Medya alanında faaliyet göstermeleri şartıyla sendikalar ile kamu yararına faaliyette bulunduğu cumhurbaşkanı kararıyla tespit edilen dernek ve vakıfların yöneticilerine basın kartı verilebilmesi” hükmündeki “cumhurbaşkanı kararı” ibaresi muhalefetin tepkisi üzerine çıkarıldı.
HDP, devam eden görüşmelerde teklifte yer alan 12’inci maddenin (Basın kartı alabilecek kişilerde aranan şartlar) çıkarılmasına istedi. CHP ise maddedeki “kamu barışına karşı suçlar” ibaresinin çıkarılmasına dair önerge verdi. Her iki önerge de Ak Parti ve MHP oylarıyla reddedildi.
Söz konusu madde “Kamu barışına karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından hüküm giymemiş olması” gibi kısıtlayıcı ibareler içeriyor.
İnternet gazeteleri İletişim Başkanlığına bağlanıyor
Muhalefet partileri milletvekilleri, teklifte yer alan 14’üncü madde üzerine yapılan görüşmelerde eleştirilerini sıraladı. Söz konusu düzenlemeyle basın kartı komisyonu düzenlemesi yapılıyor. Ancak basın kartı verilmesi için İletişim Başkanı onayı getiriliyor. Yönetmelikte yapılan değişiklik Danıştay’dan “İdare basın kartına karışamaz” şeklinde dönmesine rağmen söz konusu düzenleme yapılıyor. Bir diğer tartışmalı konu ise oluşturulacak komisyonun yapısı. Düzenlemede 9 üyeli komisyonun 5 üyesini İletişim Başkanlığı belirliyor.
CHP Milletvekili Zeynel Emre, komisyon üyelerinin 5’inin İletişim Başkanlığı tarafından belirlenmesine tepki gösterdi. Emre, “Komisyonun aldığı kararlar İletişim Başkanının onayına tabi olacak. Yani bu nasıl bir şeydir? Türkiye’de hiçbir kurul bu kadar böyle tek taraflı kurulmuş değil. Bunu İletişim Başkanı baştan aşağı belirliyor, belirledikleri kişiler de en son ona ya kendisine gönderiyorlar. Bu Komisyonun kurulmasının ne önemi var yani o halde?” diye sordu.
Aydoğan: Kıyamet koparırdım
CHP’li Turan Aydoğan, benzer eleştiriler sıraladı. Teklifin “Biz, basını iktidarın egemenliği altına alacağız” anlamına geleceğine dikkati çeken Aydoğan, “Hangi iktidar olursa olsun fark etmiyor. Bugün, bu iktidar, yarın başka bir iktidar, öbür gün başka bir iktidar. Basında yazıyor olsaydım kıyamet koparırdım. Gerçekten kıyamet koparırdım. Böyle bir kanun tartışılırken köşemi her gün bu kanuna ayırırdım ben, emin olun bunu yapardım” sözleriyle tepki gösterdi.
Muhalefetin itirazları ardından tekliften, “Basın Kartı Komisyonu kararlarının başkan tarafından onaylandıktan sonra uygulanacağı” hükmü metinden çıkarıldı.
Tiryaki: Adaletsizliğin sınırı olmalı
Daha sonra söz alan HDP’li Komisyon üyesi Mehmet Rüştü Tiryaki de kabul edilen 14’üncü maddeye dair itirazlarını “Bir bütün olarak hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum. Komisyonun teşkilinin adil, hakkaniyete uygun olmadığını düşünüyorum” ifadeleriyle dile getirdi.
Tiryaki, teklifin 14’üncü maddesinin fıkralarında yer alan “İşçi sendikası şeklinde faaliyet gösteren sendikalardan basın kartı sahibi üyesi en fazla olan sendika tarafından belirlenecek bir üye” kısmına tepki gösterdi:
“Düşünün 2 tane sendika var. Bu sendikalardan bir tanesinin bünyesinde 5 bin tane medya mensubu var. Fakat Başkanlık bunlardan birkaç yüz tanesine sadece basın kartı vermiş. Yine aynı iş kolunda, basın işkolunda örgütlü bir başka sendika var. Onun üye sayısı ise diğer sendikanın üye sayısının onda 1’i kadar olsun. Ama o sendikanın üyelerine, bugün tıpkı iktidara yakın başka sendikalar olduğu gibi, o iş kolundaki sendika üyelerinin tamamına da İletişim Başkanlığı bugüne kadar basın kartı vermiş olsun.
“Diyor ki: ‘Ben atıyorum. 10 bin üyeli, 5 bin üyeli sendikanın temsilcisi sendikaya değil, belirlediğim, daha önce basın kartı verdiğim 100 üyeli, 200 üyeli, 500 üyeli, yani daha fazla basın kartı sahibini bünyesinde bulunduran sendikaya temsilci seçme hakkı vereceğim’ Yani bir sınırı olur değil mi? İstediğin kişiye basın kartı verip, istediğin kişiye vermemenin de bir sınırı olmalı değil mi? Yani adaletsizliğin sınırı olmalı.”
Aydoğan: Keyfi iptalin önünü açıyor
CHP’li Turan Aydoğan ise, “Basın İlan Kurumunda, bu basın ahlak kurallarına aykırı davranıştan kaynaklı, Basın İlan Kurumunun Teşkiline Dair Kanun’da gazetecilere uygulanan bir yaptırım yoktur. Basın kuruluşlarına uygulanan bir yaptırım söz konusudur. Burada gazetecilerle ilgili olmayan bir yaptırımı alıp diğer tarafta gazetecilere ya da basın mensuplarına uyguluyorsunuz. Bir defa bu, tutarsızlık. ‘Basın ahlak kurallarına aykırı davrandınız’ diye bir gazetecinin kartının rahatlıkla, keyfilikle burada sadece Başkan tarafından da iptal edilmesi mümkün. Yani İletişim Başkanı bir gazetecinin kartını, kimliğini takdir edecek; Veren değil, alan nasıl olacak? Bunu hukuk silsilesi için de tarif etmek mümkün değil” diye belirtti.
MHP’li Feti Yıldız, “Basın ahlak esaslarına aykırı davranışlarda bulunması halinde Komisyon kararıyla basın kartı iptal edilir” maddesinin, “Basın ahlak esaslarına aykırı davranışlarda bulunması halinde ihlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak Komisyon tarafından basın kartı sahibi uyarılabileceği gibi basın kartının iptaline de karar verilebilir” olarak değiştirilmesine dair önerge vereceğini belirtti.
Aynı fiilden ikinci ceza
Bunun üzerine söz alan HDP’li Mehmet Rüştü Tiryaki, “Yani hepimiz biliyoruz ki çifte ceza olmaz. Hangi cezai müeyyidelerin uygulanacağı 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun’un 49’uncu maddesinde var. Yani siz aynı fiilden dolayı ikinci kez cezalandırmış olacaksınız” dedi.
Muhalefetin verdiği değişiklik önergeleri Ak Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Teklifteki 15’inci madde Ak Parti’nin değişiklik önergesinin kabul edilmesi ardından oylanarak, komisyondan geçti.
Basına sansür olarak değerlendirilen kanun teklifinin böylelikle 15 maddesi Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Teklifin diğer maddelerinin görüşmeleri bugün Adalet Komisyonu’nda saat 14.30’da devam edecek.