DEVA Partisi: Seçimleri YSK da Cumhurbaşkanı da erteleyemez
DEVA Sözcüsü İdris Şahin, seçimlerin depremler nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmesine hakkında “Seçim, Anayasa ne zaman diyorsa, seçim yasası ne zaman diyorsa o zaman yapılır” dedi.
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, partisinin genel merkezinde yaptığı açıklamada “Seçimi YSK da erteleyemez, Sayın Cumhurbaşkanı da. Ortada Anayasa varken, YSK’nın veya herhangi bir başka yapının iradesinin hiçbir hükmü yoktur” dedi.
“Neden afeti Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla daha az hasarla atlatamadık? İstifa eden tek kişi var o da bir arama kurtarma ekibinin lideri” diyen Şahin, “Anında bölgeye ulaşmasına rağmen bürokrasi nedeniyle saatlerce geciktiği için istifa ediyor. Neden bu koca milletin en başarılı evlatları devlet kurumlarında yetkili değil?” diye sordu.
‘HUKUKSUZLUK DAHA YENİ ON BİNLERCE CANIMIZI ALDI’
“Seçim, Anayasa ne zaman diyorsa, seçim yasası ne zaman diyorsa o zaman yapılır” diyen Şahin şunları kaydetti: “Hukuk var ortada. Hukuksuzluk daha yeni on binlerce canımızı aldı. Hukuk ne diyor? Anayasamızın 78. maddesine göre Gazi Meclisimiz sadece ve sadece savaş durumunda seçimi 1 yıl erteleyebilir. Başka hiçbir sebeple seçimler geriye bırakılamaz. Yani Anayasamıza göre mevcut durumda seçimlerin ertelenmesi mümkün değildir.”
‘ANAYASAMIZ SAYIN CUMHURBAŞKANI’NIN DA YSK’NIN DA ÜSTÜNDEDİR’
Seçimleri Cumhurbaşkanı’nın da YSK’nın da erteleyemeyeceğini söyleyen Şahin, “YSK’nın seçim tarihlerini değiştirme yetkisi olduğunu kabul etmek, YSK’nın Anayasa’dan, Kanunlardan ve yasama organı TBMM’den üstün olduğu anlamına gelir. Ortada Anayasa varken YSK’nın veya herhangi bir başka yapının iradesinin hiçbir hükmü yoktur. Anayasamız Sayın Cumhurbaşkanı’nın da YSK’nın da üstündedir.” diye konuştu.
‘DEĞERLENDİRMEYİ YASALARA GÖRE, 18 HAZİRAN ÜZERİNDEN YAPMAYI UYGUN GÖRÜYORUZ’
Mevcut kanunlara göre seçim tarihinin 18 Haziran olduğunu söyleyen Şahin “Hukuk, seçim için 18 Haziran’ı emretmektedir” dedi. Şahin’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"Zaten düne kadar iktidar partilerinin ifade ettiği 14 Mayıs tarihi bir temenniden daha fazlası değildi. Ortada bir karar da yoktu. Onun için değerlendirmeyi yasalara göre, 18 Haziran üzerinden yapmayı uygun görüyoruz. Ülkemizi sarsan deprem felaketinin sekizinci gününde umudumuzu yitirmiyor, müjdeli haberler için her saniye dua ediyoruz. Teşkilatımızla birlikte afet bölgesinde gereken neyse hepsini sonuna kadar yapıyoruz. Bir yandan da aklımıza düşen o ‘Neden’ sorusunu düşünmeden edemiyoruz. Acaba deprem öncesinde neden yeterince tedbir alınmadı? Hükûmet neden bas bas bağıran bilim insanları dinlemedi? Bir kişinin talimatıyla, tarihe geçen ifadesiyle söylüyorum. Neden bu afeti Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla daha az hasarla atlatamadık?
İstifa eden tek kişi var o da bir arama kurtarma ekibinin lideri. Anında bölgeye ulaşmasına rağmen bürokrasi nedeniyle saatlerce geciktiği için istifa ediyor. Neden bu koca milletin en başarılı evlatları devlet kurumlarında yetkili değil? Neden devlette liyakat sahibi kadrolar azınlıkta kalıyor? Neden ülkemizde her şey bir kişinin talimatına göre şekilleniyor? Neden, Türkiye’de bir afet anında kimin ne yapacağı önceden bilinemiyor? İktidar mensupları enkaz altında kalan vatandaşlarımızı değil, enkaza gömülen kendi itibarlarını kurtarma derdindeler. Yaşanan deprem bir doğal afettir, yüzyılın felaketi ise bu kötü yönetimin sorumlusu olan iktidardır.”