Deniz Poyraz davası 24 Ocak'a ertelendi
Deniz Poyraz'ın katledilmesiyle ilgili davanın ilk duruşması yapıldı. Bir sonraki duruşma 24 Ocak'ta görülecek. Duruşmaya katılanlar laf atan katil Onur Gencer, Poyraz'ın kız kardeşine hakaret etti.
HDP İzmir İl Örgütü'ne 17 Haziran tarihinde Onur Gencer tarafından silahlı saldırı düzenlenmiş, Deniz Poyraz katledilmişti. Yaşanan olaya ilişkin açılan davanın ilk duruşması İzmir Adliyesi 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Dava öncesi HDP İzmir İl Örgütü'nün çağrısıyla adliye önünde bir araya gelen yüzlerce kişi burada bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile HDP'li vekiller Meral Danış Beştaş, Ayşe Acar Başaran, Oya Ersoy, Pervin Buldan, Serpil Kemalbay, Musa Piroğlu, Murat Çepni, Nejdet İpekyüz, Dilşat Canbaz ve CHP'li Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, TİP milletvekilleri Erkan Baş ve Ahmet Şık da katıldı. Vekillerin yanı sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile kadın örgütleri de açıklamaya destek verdi.
Üzerinde Deniz Poyraz'ın fotoğrafları bulunan "Deniz Poyraz ölümsüzdür" yazılı dövizlerin taşındığı açıklamada, sık sık "Şehid namırın" ve "Katil devlet hesap verecek" sloganları atıldı.
'BÜYÜK BİR KAOS PLANLADILAR'
Açıklamada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 17 Haziran tarihinde İzmir il örgütüne yapılan saldırıda Deniz Poyraz'ın vahşice katledildiğini hatırlatarak, "Bugün burada ilk duruşma yapılacak. Bugün burada bir katil yargılanacak ama bu katilin arkasındaki güçler, bu katile emir verenler hala açığa çıkmadı. Hala sorgulanmadı. O gün Deniz'i katlederken büyük bir kaos planladılar. Bu ülkenin barışına kurşun sıktılar. Deniz'e sıkılan kurşun birlikte yaşam umuduna da sıkılan bir kurşundur. Deniz'e sıkılan kurşun aynı zamanda barış umutlarına ve demokrasiye sıkılan kurşundur. Bu kurşunu sıkmak için katili partimize gönderenler bir kaosun peşindeydi. Ama Türkiye halkları bu kaosun yaşanmasına izin vermedi. Bu kaosu elinin tersiyle ittiği gibi milyonlar Deniz oldu. Sahip çıktı. Biz biliyoruz ki özellikle iktidarın dili, nefreti, öfkesi HDP'yi hedef göstermesi Deniz'in öldürülmesine ve onların katillerinin yönlendirilmesine vesile oldu" diye konuştu.
'TÜRKİYE HALKLARI SİZİN FAŞİZMİNİZE İZİN VERMEYECEK'
Saldırının arkasındaki failler ortaya çıkarılmadığı sürece cinayetlerin devam edebileceğini ifade eden Buldan, "O günkü atmosfer iktidarın dilinden asla bağımsız ele alınabilir değildir. Roboski katliamının katilleri ortaya çıkmadığı sürece, Ankara ve Suruç katliamlarının katilleri ortaya çıkmadığı sürece, Deniz'in katillerinin arkasındaki güçler ortaya çıkmadığı sürece bu ülkede ne yazık ki bu cinayetler devam edecek gibi gözüküyor. Dün bu saldırının bir benzeri İstanbul Bahçelievler'de bir kez daha denendi ama başarılı olunamadı. Bu atmosferi yaratanlar şunu bilsin ki Türkiye halkları sizin faşizminize ırkçılığınıza sizin insanları birbirinize düşürmenize asla izin vermeyecek" ifadelerini kullandı.
Bugün İzmir Adliyesi'nde yargılanacak katilin arkasındaki güçler yargılanmadığı sürece, onlar hesap vermediği sürece bu işin bitmeyeceğini vurgulayan Buldan, "Bu katilin olayı gerçekleştirmeden önce Minbic'e gidip orada eğitim aldığını herkes biliyor. Eğitim aldıktan sonra buraya geldiğini ve bu cinayeti işlediğini hepimiz biliyoruz. Minbic'te eğitim alarak milli ve yerli bir katil haline gelerek ve bir IŞİD'li pozisyonuna bürünerek Türkiye'ye gönderilmesi tam bir kaos planını hayata geçirmek için uygun bir zemin haline getirildi. Bu katil İzmir Emniyet Müdürlüğü'nü 27 kez aramasına rağmen kimlerle görüştüğünü hala çıkarmayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu katil emniyet müdürlüğünde kimlerle görüştü biz bunu sorgulayacağız. Olayın üzerinden 7 ay geçti, bu 7 aylık süreç içerisinde katilden başka hiç kimse tespit edilmedi. Telefon kayıtları incelenmesine, görgü tanıklarına, yapılan açıklamalara rağmen bu katilden başka kimse tespit edilmedi" dedi.
'DENİZ'E SÖZ VERİYORUZ, GÖZÜN ARKADA KALMASIN'
Tüm duruşmaların takipçisi olacaklarını da söyleyen Buldan son olarak şunları kaydetti:
"Bu katil sadece tetiği çeken bir katil değildir. Bu katil arkasındaki güçlerle, ağababalarıyla birlikte tetiği çeken bir katildir. Bunun için eğer siz sorgulamazsanız elbette biz sorgulayacağız. Bugün bu duruşma başta olmak üzere bundan sonraki bütün duruşmalarda avukat arkadaşlarımız hukukçularımız bu soruşturmayı en iyi şekilde yapacak. Katilin değil arkasındaki ağababalarının da ortaya çıkması ile ancak bu iş biter. Biz buradan Deniz'e söz veriyoruz. Deniz yoldaşım yattığın yerde gözün arkada kalmasın"
Duruşmayı izlemek için gelenler pandemi nedeniyle adliye içerisine alınmazken, adliye önündeki bekleyiş sürüyor.
POLİS DURUŞMAYA KATILANLARI VİDEOYA ALMAK İSTEDİ
Duruşma öncesi birçok kurum, sivil toplum örgütünden avukat ve temsilciler 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nin önünde duruşmaya girmek için uzun süre bekledi. Duruşmaya katılım çok fazla olduğundan daha büyük ve uygun bir duruşma salonu için görüşmeler yapılırken, görüşmeler sonrası salonun hazır olmasından sonra duruşmanın 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar verildi. Duruşma, müşteki yakınları ve avukatların yoklamasıyla başladı. Duruşmada güvenlik gerekçesiyle bulundurulan kolluk personelinin duruşmaya katılım sağlayan kişileri video kaydına almak sureti ile teşhir etmeye çalışması üzerine avukatların müdahalesi sonrası çekilen video sildirildi.
KATİLİN LAF ATMASINA TEPKİ GÖSTERİLDİ
Polisler kurumlardan sadece 2 tane temsilci alabileceklerini, yetki belgesi sunmayan avukatların ise duruşma salonuna giremeyeceğini söylerken, Deniz Poyraz'ın katilinin sanık kürsüsünde kendisini koruyan iki jandarma ile gülüşerek sohbet etmesi dikkat çekti. Duruşmada Muş Baro Başkanı Kadir Çelik duruşma salonunda ayakta kalan avukatlar için yer tahsis edilmesi talebinde bulundu. Avukatlar dışarıda bekleyen avukatlar ve kurum temsilcileri olmasına rağmen kolluğun koltukları işgal ediyor olmasına tepki gösterdi.
Sanık Onur Gencer'in duruşma salonundan çıkarılırken laf atması üzerine avukatlar duruma tepki gösterdi. Salonda kısa süreli gerilim yaşanırken, aileler ve avukatlar mahkeme heyetine "Katil neden bu kadar rahat" şeklinde tepki gösterdi.
'ETKİLİ BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLSEYDİ KATLİAMIN ARKASINDAKİLER DE SANIK KÜRSÜSÜNDE OLACAKTI'
Duruşmada Deniz Poyraz'ın ailesinin yanı sıra HDP, HDP bileşeni partiler ile TİP, Halkevleri, Kadın Kurumları, çok sayıda baro ayrı ayrı müdahillik talebinde bulundu.
Kimlik kontrolü için sanık tekrar tepkilerle içeriye alınırken, heyete tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Bu adam katildir, Minbic'te eğitildi” dedi. Heyetin sanık Gencer'e "Zararı gidermek istiyor musun?" sorusu üzerine ise sanık Onur Gencer, "Hayır asla" şeklinde cevap verdi.
Duruşmada avukat Türkan Arslan, Deniz Poyraz'ın katledilmesi olayının nitelikli bir soruşturma yürütülmemesi sebebiyle katilin sanık kürsüsünde tek oturduğunu, şayet etkili bir soruşturma yürütülseydi katliamın arkasındaki kişilerin de sanık kürsüsünde olacağını ifade söyledi.
Arslan, somut örnekler de vererek bu ve benzeri katliamların iktidar ve ortaklarının hedef göstermeleri sonucunda gerçekleştiği gerçeğini dile getirdi. Kolluk mensuplarının sanığı durdurmak için harekete geçmemesi, "İsmin ne abicim?" diye karşılaması, çıktığında "Çanta nerede?" diye sorması, olay yeri incelemesinin eksik yapılması ve delillerin toplanamamasının kolluğun etkili ve tarafsız bir soruşturma yürütmesini engellediğini belirtti.
Mahkeme heyeti, soruşturmanın eksik olduğunu dile getiren ve bu eksiklikleri sıralayan avukatlardan "özet geçmelerini" isterken, duruma itiraz eden avukatlar soruşturmanın eksik yürütüldüğünü, bunu tamamlamak istediklerini dile getirdi.
'KATİL, ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ MENSUBU OYTUN YÜKSEL İLE TERMAL OTELDE KALMIŞ'
Avukat İmdat Ataş ise "sanığın terör örgütüyle bağlantısının araştırılmasının sadece FETÖ ile sınırlı tutulduğunu" belirterek, Suriye’de aldığı eğitim göz önünde bulundurularak farklı örgütlerle bağlantısı araştırılması gerektiğini söyledi.
Ataş, suçun ardından katil Onur Gencer'e desteğini belirten, tehditlere devam eden ve suçun beraber işlendiği söyleyen sosyal medya mesajında katilin ismi yanlışlıkla "Oğur Gencer" olarak yazıldığı için dosyaya sanık olarak eklenmeyen mesaj sahibi kişiyi hatırlattı.
Faile ait 584 adet mesajlaşma, 2 bin 160 adet arama günlüğü, 3 bin 63 adet aranan öğe, 928 adet cihaz konumu, 231 adet e-posta yazışmaları, 315 adet sohbet verisi, bin 108 adet video, 439 adet ses kaydı, 546 adet parola ve 12 bin 183 adet web geçmişinin soruşturmaya konu bir tespit içermediği gerekçesi ile hiçbir şekilde değerlendirme konusu yapılmadığını söyleyen Ataş, sanığın Ankara Emniyet Müdürlüğü mensubu Oytun Yüksel ile beraber çeşitli tarihlerde termal otelde kaldığının tanık beyanlarıyla doğrulandığına da dikkat çekti.
Sanığa ısrarla sorulan akıl sağlığı ile ilgili soruların sanığı suçtan kurtarma çabasının göstergesi olduğunu vurgulayan Ataş, "Emniyet ve kolluk savcılığı yönlendirmektedir. Delillerin toplanması talebi savcılığın işlem yapılmamasına karar vermesi üzerine yerine getirilmemiştir" dedi.
SALDIRGAN, POYRAZ'IN YAKINLARINA HAKARET ETTİ
İfadelerin ardından mahkeme duruşmaya ara verirken sanık Gencer, Deniz Poyraz'ın kız kardeşi Ayşe Poyraz'a hakaret etti. Dil çıkararak sataşan ve tepkilere hakaretle karşılık veren Gencer'e salondakiler tepki gösterdi.
Aranın ardından mahkeme heyeti davayı 24 Ocak 2022 tarihine erteledi.
'KATİLİN TUTUM VE DAVRANIŞLARI ÖRGÜTLÜ BİR CİNAYET OLDUĞUNU GÖSTERDİ'
Davanın ardından avukatlar adliye binası önünde açıklama yaptı. Açıklamada konuşan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, soruşturmanın sağlıklı olarak yürümediğini, avukatların soruşturma sürecindeki bütün eksiklikleri mahkemenin önüne koyduklarını belirtti.
Katilin aynı saldırganlığı duruşma salonunda sürdürecek kadar "küstahça davrandığını" söyleyen Yücel, "Biz bu yargılamada arkadaki faillerin o silahı o ele verenin, o eli tutanın, onları yetiştirenin peşindeyiz. Bunu bulabildiğimiz ölçüde adaleti gerçekleştirmiş olacağız. Tek kişinin ceza alması değil sorumluların yargı karşısına çıkması gibi bir muradımız var. Bunun için de mücadele etmeyi sürdürüyoruz" diye konuştu.
Yücel'in ardından konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, davaya sahip çıkan herkese teşekkür etti.
Bugün katilin gösterdiği tutum ve davranışların cinayetin örgütlü bir cinayet olduğunu gösterdiğini ifade eden Beştaş, "Duruşma salonunda bulunan herkes ne kadar büyük bir pişkinlik ve arsızlıkla meydan okumaya çalıştığına şahit oldu. Bu siyasi cinayetin ilk gününden itibaren, bu tetiği çekenin bir kişi olabileceğini ancak arkasında büyük bir gücün olduğunu hep söyledik. Bugün aslında bu cinayetin bir örgütlü cinayet olduğunu kesinlikle desteklendiğini çok üzün süredir bu planlamanın yapıldığını ortaya koydu" dedi.
KADINLAR: DENİZ POYRAZ İÇİN ADALET
Duruşma devam ederken Kadınlar Birlikte Güçlü'nün çağrısıyla İstanbul ve Ankara'dan gelen kadınlar adliye önünde basın açıklaması düzenledi. "Deniz Poyraz ölümsüzdür" yazılı pankart taşınan açıklamada, sık sık "Şehid namırın", "Deniz'e sözümüz barış olacak", "Jin jiyan azadi" sloganları atıldı.
Kadınlar yaptıkları açıklamada Deniz Poyraz davasının takipçisi olacaklarını vurgulayarak, "Bugün İstanbul’dan, Ankara’dan pek çok şehirden kadın buradayız, Deniz Poyraz davasının takipçisiyiz. Bugün olduğu gibi katillerin, erkek-devlet şiddeti faillerinin arkalarına aldıkları destekle mahkeme salonunda rahatça gülemeyeceği, azmettiricilerin ve tüm sorumluların yargılandığı bir düzen için hep birlikte mücadele ediyoruz. Hep birlikte Deniz Poyraz için adalet" dedi.