Bartın, Cilo Festivali’ndeki doğa tahribatını meclise taşıdı
Hakkâri Milletvekili Öznur Bartın, Hakkâri Cilo ve Sat Dağları Milli Parkı'nda düzenlenen festivalin doğa tahribatına yol açtığını belirterek, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'dan bu konudaki soruları yanıtlamasını talep etti.
Hakkâri Milletvekili Öznur Bartın, Hakkâri Cilo ve Sat Dağları Milli Parkı'nda 10-11 Ağustos 2024 tarihlerinde düzenlenen festivalin çevreye verdiği zararları gündeme getirdi. Bartın, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'ya hitaben verdiği soru önergesinde, festivalin milli parkın korunma amaçlarıyla çeliştiğini belirtti ve bu konuda bilgi talep etti.
Festival kapsamında rafting, kano, bisiklet yarışı, doğa yürüyüşü, yamaç paraşütü, tırmanış, kayak, snowboard ve flyboard gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Ayrıca konserler, yarışmalar ve gösteriler düzenlendi. Bartın, bu tür etkinliklerin milli parkın hassas yapısını tehdit ettiğini ve koruma gereksinimlerinin göz ardı edildiğini öne sürdü.
Koruma bölgesinde yapısal değişiklikler
Önergede, festival öncesinde, milli parkın Hassas Koruma Bölgesi'ne iş makineleri sokularak, 8 bin yıllık kaya resimlerinin bulunduğu alanın otopark alanına dönüştürüldüğü belirtildi. Bartın, bu uygulamaların doğa tahribatına yol açtığını ve milli parkın korunma amaçlarına zarar verdiğini ifade etti.
Uluslararası anlaşmalar ve koruma yükümlülükleri
Bartın, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara göre, milli parkların korunması ve sürdürülebilir yönetimi gerektiğini vurguladı. Bu anlaşmaların, milli parkların gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılmasını amaçladığını belirtti.
Talep ve beklentiler
Öznur Bartın, Hakkâri Valiliği ve ilgili diğer kurumların, milli parkların korunması konusundaki sorumluluklarını yerine getirmelerini ve doğa tahribatına yol açan uygulamalardan vazgeçmelerini talep etti. Hakkâri Cilo ve Sat Dağları Milli Parkı'nın ve kentin diğer doğal alanlarının korunması için daha dikkatli bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini vurguladı.
Bartın’ın sunduğu önergede şu ifadeler yer aldı:
- Türkiye’nin 45. Milli Parkı olan Hakkâri Cilo ve Sat Dağları Millî Parkı’nda 6’ncısı düzenlenen Cilo Festivali’nin, çevreye verdiği zararlarla ilgili Bakanlığınız tarafından yapılan bir inceleme var mıdır? Varsa, sonuçları nelerdir?
- Tüm itirazlara rağmen bu festivalin bu denli hassas bir alanda düzenlenmesinin gerekçesi nedir? Milli park statüsünde bulunan bu alanda festivalin gerçekleştirilmesi kararı nasıl alınmıştır?
- Festivalin, Milli Parklar Kanunu ve diğer ilgili yasal düzenlemelerle çeliştiği göz önüne alındığında, bu etkinliğin yapılmasına izin verilmiş olması yasal ihlallerin yaşandığı anlamına gelir mi? İlgili yasal çerçevede bir inceleme yapılacak mıdır?
- 6’ncısı gerçekleştirilen Cilo Festivali’nin korunmaya alınmış bu hassas alanda düzenlenmemesi için Milli Parklar İl Müdürlüğü tarafından yazılı ve sözlü olarak herhangi bir görüş bildirmiş midir? Bildirmiş ise bu görüşün içeriği nedir ve neden gereği yapılmamıştır?
- Bu etkinliğin gerçekleşmesi için bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu hazırlanmış mıdır?
- Milli parkın korunmasına yönelik olarak ulusal ve uluslararası düzeyde Türkiye’nin taraf olduğu anlaşmalar dikkate alınmış mıdır? Bu bağlamda festivalin, Türkiye’nin bu anlaşmalardan doğan yükümlülükleriyle uyumlu olup olmadığı değerlendirilmiş midir?
- Hakkâri Cilo ve Sat Dağları Millî Parkı’nda bulunan 8 bin yıllık geçmişe sahip tarihi belge niteliğindeki kayaların parçalanarak otopark alanına dönüştürdüğü iddialar doğru mudur? Doğru ise sorumluları tespit edilip haklarında herhangi bir işlem başlatılacak mıdır?
- Korumaya alınmış bu alanda herhangi bir tahribatın önlenmesi amacıyla toplu etkinliklerin, festivallerin engellenmesine dönük bir girişimiz oldu mu / olacak mı?
- Milli Parklar Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümleri dikkate alınarak, festivalin bu alanda yapılmasına izin verilmesi kararı hangi gerekçelere dayanmaktadır?
- Önümüzdeki yıllarda bu parkta 7’ncisi düzenlenmesi planlanan Cilo Festivali’ne izin verilecek midir? Verilmesi planlanıyorsa, bu tür etkinliklerin parkın korunmasına dair oluşturabileceği riskler nasıl bertaraf edilecektir?