AYM, Sürmi İnce dosyasını esastan incelemeye aldı
Yüksekova’da öldürülen Sürmi İnce'nin faili askere verilen 3 yıl 10 ay cezayı AYM’ye taşıyan Av. Bünyamin İnce, annesinin ölümünde birden çok failin bulunduğunu belirterek, dosyanın esastan incelemeye aldığını söyledi.
Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Büyükçiftlik beldesinde, 18 Temmuz 2016'da ot biçen çocuklarına yemek götüren Sürmi İnce'nin (55) öldürülmesine ilişkin Uzman Çavuş Ali Dalgıran hakkında açılan davan 2 Temmuz'da karara bağlandı. Mahkeme, gözaltına alındıktan sonra sadece 7 gün tutuklu kalan sanık Dalgıran'a “iyi hal” indirimi yaparak, "bilinçli taksirle öldürmek" suçlamasıyla 3 yıl 10 ay 20 gün ceza verdi. Davayı takip eden avukatlar, kararı "ödül gibi ceza" olarak nitelendirdi.
Annesi öldürüldüğü sırada öğrenci olan ve meslek hayatına annesinin dosyasına bakarak başlayan avukat Bünyamin İnce, sanık hakkında verilen ceza ve yargılama sürecini değerlendirdi.
TALEPLER REDDEDİLDİ
Annesinin öldürülmesine ilişkin babası ve kardeşlerinin verdiği ifadelerin dikkate alınmadığına dikkati çeken Av. İnce, annesine birçok askerin ateş açtığını ve olayın ardından apar topar bölgeden ayrıldığını söyledi. İnce, “Olay, emir-komuta zinciri ekseninde gelişiyor. Davada öne sürdüğümüz temel hususlardan biri de bu. Diğer askerlerin ifadeleri de bu yönde. Komutan geri dönme emri vermiş. Buna ilişkin bir askeri bilirkişiden uzman mütalaası alınmasını istedik. Maddi gerçeğin ortaya çıkması için her şeyi mahkemeden talep ettik. Her seferinde taleplerimiz gerekçesiz reddedildi” dedi.
Annesinin öldürülmesinin “bilinçli taksirle” alakalı olmadığını ve böyle bir durum için çatışmanın olması gerektiğini kaydeden İnce, “Orada ailem dışında kimse yok. Silah yok. Doğrudan ateş açılıyor ve mahkeme bunu taksir olarak görüyor. Daha önce verilen 3 yıl 4 aylık cezayı istinaf fazla bulup bozmuştu. Söz konusu askeri personellin operasyonda olduğu, bu sebeple TCK’nin 24 ve 27’nci maddesinden değerlendirmesi gerektiği yönünde karar verdi. Türkiye’de kolluk güçlerine giydirilen cezasızlık zırhının maddeleri bu iki madde” diye kaydetti.
ETKİN SORUŞTURMA
Mahkemenin, askerlerin "başka nedenlerden dolayı ateş ettikleri" üzerine hüküm verdiğini ifade eden İnce, mahkemeye sundukları soruların ise yanıtsız kaldığını aktardı. İnce, “Davada sadece bir askerin yargılanıp ceza alması yanlış. Bunu kabul etmiyoruz. Diğer askerlerin de sorumlukların olduğuna dair delil var. Mesela ateş açılan zırhlı araçtaki silahta sadece bir emniyet yok. Bu silahlarda üç emniyet var. İki emniyet silahçıda bir emniyet ise araç operatöründe. O araç operatörü emniyeti açmadan aracın üstündeki silahın ateşlenmesi mümkün değil. Onun için bu dosyada sadece sanık Ali Dalgıran sorumluluğu yok. Karakol komutanının, emniyeti elinde bulunduran S.E.'nin de sorumluluğu var. Annemi hızlıca hastaneye kaldırmayıp oradan ayrılan askeri personelin sorumluğu var. Ancak mahkeme kulağını her şeye tıkadı” şeklinde konuştu.
AYM ESAS İNCELEMEYE GEÇTİ
Diğer askerler hakkında açılan soruşturmanın, kovuşturmaya dönüşmeden son bulduğunu anımsatan İnce, olayda sorumluğu olduğunu düşündüğü askerler hakkında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurduğunu paylaştı. Yaşam hakkı ihlali ve soruşturmanın etkili yürütülmediği hususunda AYM’ye yaptığı başvuruda ön incelemenin tamamlandığını ve esas incelemeye geçildiği bilgisini paylaşan İnce, “Eğer etkili bir soruşturmaya tabi tutulsaydı, akabinde kovuşturmaya geçilseydi ve her askere soru sormuş olsaydık belki de askerler arasından bir iki kişi suçluları bize söyleyecekti. Bir ihlal kararının çıkacağını da düşünüyoruz” dedi.
MAHKEMELERİN ROLÜ
Cezayı "ödül" olarak nitelendiren İnce, bu dosya nezdinde bölgede asker ve polis kurşunuyla öldürülenler için de mücadele ettiğini söyledi. İnce, şunları söyledi: “Mahkemeler asker ve polis ‘sivil öldürmez’ başlığı altında yargılama yapıyor. Böyle bir yargılama yapıldığı zaman tarafsız olunmaz ve delile de ulaşılmaz. Annemden sonra bölgede 2’si çocuk 15 kişi daha katledildi. Bu katliamların devamının gelmesinin nedeni mahkemelerin verdikleri kararlardır. Eğer bunlara kasten adam öldürmeden ceza verilmiş olsaydı diğer askeri personellerin kimseyi öldürmeye cesaret edemezdi. Elini kolunu sallaya sallaya insanları öldüren kişilere 2- 3 yıl ceza verip evlerine veya görevlerinin başına gönderdiğiniz zaman başka kişileri de öldürüyorlar.”
HALK 'TERÖRİZE' EDİLİYOR
Cezasızlık politikasının mevcut siyasetten de bağımsız olmadığını dile getiren İnce, şöyle devam etti: “Kürt halk terörize ediliyor. Bu sistemin değişmesi mahkemelerin cesur ve tarafsız yargılamalar yapmasıyla olur. Umarım bu katliamlar durur, bu cezasızlık politikası son bulur. Annemi geri getirmeyeceğinin farkındayım ancak aynı şekilde başka insanların ölmesini engellemek için bu uğraşı veriyorum. Bundan sonra her yolu deneyeceğiz. Dosya da birçok eksiklik var. Hangi hukukçu bakarsa baksın açık bir şekilde bunu görecek. İstinaf bozmazsa, üstündeki tüm mahkemelere başvuracağız. Mücadelemizi sürdüreceğiz." (MA / Mehmet Aslan)