Aydın Karay cinayeti duruşması ertelendi: Annesi ve avukatı adliye önünde açıklama yaptı
Aydın Karay cinayeti davasında beklenen rapor gelmediği gerekçesiyle duruşma 28 Mart 2025’e ertelendi. Anne Fatma Karay ve Avukat Seyit Demir adliye önünde basın açıklaması yaptı.
2023 yılında İstanbul Beylikdüzü’nde çalıştığı markette bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden Aydın Karay’ın cinayetiyle ilgili davanın ikinci duruşması, bugün Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Bugün saat 13.30’da başlayan duruşmaya Aydın Karay’ın ailesi, akrabaları ve birçok sivil toplum kuruluşu katılım sağladı. Mahkeme heyeti, tarafların taleplerini dinledikten sonra eksik raporların tamamlanması için davayı erteledi.
Sanığın cezai ehliyetine ilişkin raporun henüz mahkemeye ulaşmaması nedeniyle davanın 28 Mart 2025 tarihine ertelendiği bildirildi.
Duruşma sonrası Aydın Karay’ın annesi ve avukatı bir basın açıklaması düzenledi. Adaletin bir an önce yerini bulmasını beklediklerini ifade etti.
“Bilirkişiye adli tıbba gönderilmesi dosyanın sadece süreci uzatmaya matuz bir olay”
Aydın Karay’ın avukatlarından Seyit Demir, “Biz bugün Aydın Karay için buradayız. Ailesi, yakınları, gönüllü avukatları, hepimiz Aydın Karay'ın ve ailesinin hak arama mücadelesi için buradayız. Yaklaşık olarak 15 aydır devam eden bir zorlu süreç bu. Bugün dördüncü duruşması yapıldı. Bu dördüncü duruşmada sanığın, akıl sağlığının tespiti yönünden dosya adli Tıptan hala sonuç bekleniyor. Açıkçası kameraların önünde işlenmiş ve bütün yönleriyle adeta bir film gibi ortada olan bir dosyanın bu kadar sürüncemede kalması, bu kadar bekletilmesi, bu kadar uzatılması geç kalan adalet anlamına geliyor. Biz sürecin hızlandırılması yönünden mahkemede taleplerimizi yaptık. Ama şuna değinmeden geçmek olmaz. Bu cinayet vakası, aslında toplumda yaşanan silahlanma, şiddet kültürü, bütün bunlarla alakalı bir durum. Ve bu kültürü yok etmek ve ortadan kazmak için sadece burada bireysel olarak bir mücadele gerekmiyor. Burada hem toplumsal bir mücadele gerekiyor, öbür yandan da aslında bir devlet kararıyla, bir devlet iradesiyle bu suçun ve suçunun üstüne yürünmesi gerekiyor. Bugün Aydın Karay'ın başına gelen olay pekala yolda, trafikte, başka yerde, başka insanların da başına gelebilecek bir olay. Çünkü şiddet bir kültürel olgu, bir toplumsal olgu. Burada bugün biz küçük de olsa buna karşı bir tutum ortaya koyduk. Ama bunun daha da yükseltilebilmesi, bu sesin daha da büyütülebilmesi için hem bir toplumsal mücadele gerekiyor, hem de bir açıkçası devlet kararı gerekiyor. Bilirkişi raporları şu hususu ortaya koydu zaten. Çok açık olarak kameralar önünde bir katil, genç bir insanı markette çalışan, ekmeğini kazanmaya çalışan bir insanı kovalıyor, yere düşürüyor, bıçaklıyor. Ve devamında kendisini tutmaya çalışan, market çalışanın elinden kurtularak devamını getirmeye uğraşıyor. Açık olarak ortada bir şey, bu rapordan, bilirkişiden azade bir durum. Çünkü dosya net olarak ortada. Bilirkişiye adli tıbba gönderilmesi dosyanın sadece süreci uzatmaya matuz bir olay. Aslında bir sanığın hakkını hukukunu sormak için yapılan bir şey değil. Tamamen dosyayı uzatıp adaleti geciktirmek maksadıyla yapılan kasıtlı bir tutum olduğunu düşünüyoruz” dedi.
“Sürekli katille göz göze geliyoruz”
Aydın karay’ın annesi Fatma Karay ise adaletin yerini bulmadığını belirterek, “Karşı tarafın talepleri kabul ediliyor sürekli. Onların keyfini bekliyoruz. Yine Yüksekova’ya gidecez tekrar dönecez. Onların keyfine kaldık. Bence bu annelere baksınlar. Burada acılı babalar da var. Biz üç tane acılı anne buradayız. Hiç tanımadıkları kişiler tarafından öldürüldüler. Meclis de baksın bu annelere. Yargı da baksın bu annelere. Yani adalet haksızdan yana haklının yanında değil. Bunu söylüyoruz. Meclis de baksınlar. Bunlar dışarı yani bütün mahkeme, avukatlar seferber olmuş, cezasını nasıl indirebiliriz? Nasıl hafifletebiliriz? Gayet normal konuşuyor şimdi katil. Gayet her şeyi hatırlıyor. Deli olan hiçbir yanı yok. Bir iş adamı CEO. Dış ülkelerle iş anlaşmaları var. Bunun röportajları var. Cinayet işlerken mi psikolojisi bozuldu? Eski Dosyalarından birinde yatsaydı belki oğlum bugün yaşıyor olacaktı. Bunu görsünler. Biz mağduruz, bizi cezalandırıyorlar. Sürekli katille göz göze geliyoruz. Sürekli Türkiye'nin öbür ucundan öbür ucuna geliyoruz. En büyük haksızlık bize yapılıyor. Daha önce yaptığına dair alkol içmiş. Alkolü kendi zevki için içmiş. Kimin için içmiş? Biz bunu Kabul etmiyoruz” dedi.
13 Mart 2024 tarihinde görülen ilk duruşmada, mahkeme sanığın cezai ehliyetine ilişkin raporun hazırlanmasını talep etmiş ve duruşmayı bugüne ertelemişti.
