Ali Babacan: Hatalarda ısrar, yanlışlarda inat edilirse daha beteri olur
Merkez Bankası’nın faiz kararını değerlendiren DEVA lideri Babacan, "Hatalarda ısrar edilirse, yanlışlarda inat edilirse daha beteri olur" dedi.
Çorum'da partisinin İskilip İlçe Kongresi’ne katılan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, düzenlediği basın toplantısında Merkez Bankası’nın faiz kararını değerlendirdi. "Hatalarda ısrar edilirse, yanlışlarda inat edilirse daha beteri olur" diyen Babacan, "Faizleri düşürmenin yolu merkez bankasına talimat vermek değildir. Talimatla faiz düşmez. Böyle bir çıkmazın içerisinde ülke” ifadelerini kullandı.
'SEÇİMLERDEN SONRA HIZLI İCRAAT DÖNEMİNİN BAŞLAMASI LAZIM'
Babacan, şöyle konuştu: “Eylem planımıza tarımla başladık, arkasından afet yönetim eylem planımızı açıkladık. Sosyal politikalar eylem planımızı açıkladık. Dijital dönüşüm ve teknoloji eylem planımızı açıkladık. Bu ayın sonunda doğa hakları ve çevre ile ilgili eylem planımızı açıklayacağız ve böylelikle, yaklaşık 20 ayrı alanda çok detaylı eylem planlarımızı kamuoyu ile paylaşmış olacağız. Atacağımız her adımın mutlaka bütçesini hesap ediyoruz. Mutlaka bir takvim veriyoruz. Bütçesi hesap edilmemiş ve takvime bağlanmamış hiçbir sözde taahhütte bulunmuyoruz. Bu gerçekten ülkemizde ilk defa yapılan bir çalışma. Daha önce hiçbir siyasi parti, bu kadar çok konuda bu kadar derinlikli bir eylem planı hazırlığı yapmamıştı. Burada önemli olan şu, seçimlerden sonra Türkiye’nin kaybedecek tek bir günü, tek bir saati bile olmayacak. Dolayısıyla seçimlerden sonra çok hızlı icraat döneminin başlaması lazım. O icraat döneminin hazırlıklarını da biz bugünden detaylı bir şekilde yapıyoruz.
'HÜKÜMET, DÖVİZ KURLARI ÜZERİNDEKİ KONTROLÜNÜ KAÇIRDI'
Yani bütün olan biten bu aslında bizim yıllar önce fark ettiğimiz kötüye gidişin, kötü yönetimin bir sonucu. Şu anda hükümet, döviz kurları üzerindeki kontrolünü tamamen kaçırmış durumda. Zannediyorlar ki merkez bankasının elinde tek bir, elinde kontrol edebildiği parametre var onunla aşağı yukarı oynarsak biz bu ekonomiyi yöneteceğiz. Halbuki, merkez bankalarının ekonomi yönetimindeki rolü ve fonksiyonu sınırlıdır. Sadece merkez bankalarının Türkiye’nin ekonomisinin çözmesini beklemek, mümkün değil. Çok daha geniş bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Pek çok kurumu içine alan, topyekûn bir çalışmaya ihtiyaç vardır.
'139 MİLYAR DOLARLIK DÖVİZ REZERVİ CAYIR CAYIR HARCANDI'
Biliyorsunuz, hükümet ülkenin 130 milyar dolarlık döviz rezervini cayır cayır harcadı, tüketti. Eksi 50 milyara düşen bir döviz rezervi var şu anda ülkenin. Faizle de dövizin kontrolü kolay bir iş değil yani bütün bu olumsuzlukların, bütün bu kötü yönetimin kurlara yansımasında, enflasyona yansımasında, merkez bankasının tek başına bir tek faiz aracıyla düzeltmesi de mümkün değil.
'TALİMATLA FAİZ DÜŞMEZ'
Hatalarda ısrar edilirse, yanlışlarda inat edilirse; daha beteri olur. Hükümete çağrımız, bir an önce akla, bilime, rasyonaliteye dönmeleri. Tabi yüksek faizleri hiç kimse istemez. Faizlerin düşük olması ülkenin büyümesi açısından faydalıdır. Ancak faizleri düşürmenin yolu merkez bankasına talimat vermek değildir. Talimatla faiz düşmez. Böyle bir çıkmazın içerisinde ülke. Çözümü biz, bir iktidar değişikliğinde görüyoruz. Topyekûn bir zihniyet değişikliğinde görüyoruz ve bunun içinde hazırlanıyoruz.
'HİÇBİR KONUDA POLİTİKA YOK'
Tarım politikası yok ülkenin. Türkiye’nin en önemli sorunu şu anda politikasızlık. Bir göç politikası yok. Bir ekonomi politikası yok. Bir dış politikası yok ülkenin. Hiçbir konuda politika yok. Dolayısıyla okyanusun ortasında dümeni bozulmuş, motoru istop etmiş bir gemi gibi rüzgâr nereden eserse oraya doğru savrulan bir ülke haline geldi koskoca Türkiye. Üzülüyoruz tabi ki gerçekten. Bunu hak etmiyor çünkü bu ülke bunu hak etmiyor. Çok daha iyisini yapabilir Türkiye.”